Hiranur Vakfı'nda cinsel istismar davasında flaş iddia ortaya atıldı: Savcı iki kez tutuklama istemesine rağmen mahkeme reddetmiş sanıklar serbest kalmış
Hiranur Vakfı kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in kızı H.K.G'nin 6 yaşındayken imam nikâhıyla evlendirilmesi ve sistematik tecavüze maruz kalmasına ilişkin davada tutuklu sanık olmaması tartışılmaya devam ediyor. Geçtiğimiz saatlerde konuya ilişkin CHP grubu da Adalet Bakanlığı'na yürümüştü. Olayla ilgili ortaya atılan bir iddiada savcının 2020'de iki kez tutuklama talep ettiği, mahkemenin reddettiği ifade edildi.
Hiranur Vakfı kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in kızı H.K.G'nin 6 yaşındayken imam nikâhıyla evlendirilmesi ve sistematik tecavüze maruz kalması Timur Soykan'ın ortaya çıkarmasıyla Türkiye gündemini yerinden sarsmıştı.
H.K.G., 30 Kasım 2020'de İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurarak yaşadıklarını anlattı ve elindeki ses kayıtlarını adli makamlara verdi.
Independent Türkçe’den Cihat Arpaçık’ın haberine göre, Soruşturma başladıktan sonra savcının baba Yusuf Ziya Gümüşel ve Kadir İstekli’yi tutuklama istemiyle sulh ceza hâkimine sevk ettiği, mahkeme talebi reddetti ve 2 şüpheli hakkında adli kontrol uygulanmasına hükmettiği öne sürüldü. Soruşturma 2 yıl sonra, Cumhuriyet Savcısı Ercan Ateş'in iddianameyi tamamlamasıyla davaya dönüştü.
Independent Türkçe’de yer alan iddiaya göre,
"6 yaşında dini nikahının kıyıldığı ve sistematik tecavüze uğradığı gerekçesiyle adli makamlara başvuran H.K.G'nin şikayetinin ardından başlatılan soruşturma geçen günlerde bitti.
Hem baba hem de H.K.G'yle "nikahı" kıyılan K.İ. hakkında dava açıldı.
Davanın ilk duruşması, İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 22 Mayıs 2023'te görülecek.
Şimdi hem siyasette hem de sosyal medyada davada neden hiçbir tutuklu olmadığı soruluyor.
H.K.G., 30 Kasım 2020'de İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurarak yaşadıklarını anlattı ve elindeki ses kayıtlarını adli makamlara verdi.
Savcı tutuklama talep etti, hakim adli kontrol uyguladı
Soruşturma başladıktan sonra savcı, baba ve K.İ'yi tutuklama istemiyle sulh ceza hakimine sevk etti.
Ancak mahkeme talebi reddetti ve 2 şüpheli hakkında adli kontrol uygulanmasına hükmetti.
Savcılık bu duruma itiraz etse de hakimin kararı değişmedi.
Soruşturma 2 yıl sonra, Cumhuriyet Savcısı Ercan Ateş'in iddianameyi tamamlamasıyla davaya dönüştü.
"TENSİPLE TUTUKLAMA BEKLENDİ"
İddianameyi yazan savcının, yakın çevresine dosyada neden tutuklu sanığın olmadığını şöyle anlattığı öğrenildi:
"Bu iki yıllık bir dosya ama bana yeni devredilmişti. Soruşturmaya bakan ilk savcı arkadaş, hem baba Y.Z.G hem de K.İ'yi tutuklamaya sevk etmiş ama talep sulh ceza hakimi tarafından reddedilmiş. Ret kararına itiraz etmiş ama o da reddedilmiş. Ben dosyayı görünce iyi bir şekilde iddianame yazmaya öncelik verip dava açtım. Davaya bakacak ağır ceza mahkemesinin iddianameyi kabul ettikten sonra tensip ile tutuklama kararı vereceğini tahmin ediyordum ama bu şekilde takdir etmişler."