HDP’ye bombalı saldırıda gizlilik kararı!

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Mersin İl Eş Başkanı Selman Günbat, Mersin ve Adana’da parti binalarına düzenlenen bombalı saldırılara ilişkin gizlilik kararı alındığını söyleyerek, “Bilgilerin bizden bir şekilde uzak tutulmasını anlamakta güçlük çekiyoruz. Gizlilik kararının kaldırılmasını istiyoruz ve bu yönde başvurularımızı yapacağız” dedi.

Geçtiğimiz pazartesi günü HDP Mersin il binası ile Adana Seyhan ilçe binasında patlayan bombalarla ilgili emniyet birimlerinin çalışmaları devam ederken, HDP Mersin İl Eş Başkanı Selman Günbat, yaşanan olayı ve gelinen son durumu İHA’ya anlattı. Patlamadan bir gün önce partiye bir canlı çiçek getirildiğini aktaran Günbat, “Arkadaşlarımız, üzerinde herhangi bir kart olmadığı ve kimden geldiği belli olmadığı için şüphelenerek çiçeğin kontrol edilmesini talep ediyorlar. Kontrol etmeye çalışan arkadaşlar, toprak içeriyi kirletir ya da böcek olabilir düşüncesiyle balkona, açık alana atıyorlar.

Eğer açık alana atmamış olsalar o basınçla çok daha fazla hasara sebep olabilir ve içeride gerek sekreterlikte gerek odalarda olan arkadaşlarla ciddi hasarlar yaşayabilirdik, buradan cenazeler çıkabilirdi. Tek umudumuz, bu çiçeğin isimsiz gelmesi ve şüphelenilerek dışarıya atılması. Basıncı engellemiş, belki kolonları yerinden oynatabilecek güçte bir patlamaya sebep olabilirdi” diye konuştu.

“ALINAN GİZLİLİK KARARININ KALDIRILMASINI İSTİYORUZ”

Saldırılarla ilgili gizlilik kararı alındığını da bildiren Günbat, bu nedenle şu anda ellerinde hiçbir net bilgi olmadığını ifade etti. Gizlilik kararı alınması nedeniyle tereddütleri, korkuları ve sıkıntıları olduğunu belirten Günbat, “Çünkü bu ülkenin geçmişinde gizlilik kararı alınarak yürütülen soruşturmaların büyük bir bölümünde ne yazık ki ya failler bulunamamıştır, kısacası sonuca ulaşılamamıştır. Bilgilerin bizden bir şekilde uzak tutulmasını çözmekte, anlamakta güçlük çekiyoruz. Biz gizlilik kararının kaldırılmasını istiyoruz ve bu yönde başvurularımızı yapacağız” ifadelerini kullandı.

“OLUŞAN TAHRİBAT BOMBANIN PARÇA TESİRLİ VE ZAMAN AYARLI OLDUĞUNU GÖSTERİYOR”

Bombanın patladığı balkonda meydana gelen hasarı ayrıntılarıyla gösteren Günbat, çiçeğin bırakıldığı bölümde duvarda açılan deliklerin ve kolondaki tahribatın, demir merdivenlerde bilye büyüklüğünde oluşan yuvarlak deliklerin, mutfakta bulunan sinide açılan deliğin, balkondaki buzdolabında oluşan tahribatların ancak parça tesirli bir bombayla oluşabileceğini belirtti. Günbat, “Bunu anlamak için müneccim olmaya gerek yok” dedi.

Yetkililerin, bombanın türünü ‘ses bombası’ olarak deklare ettiklerini öne süren Günbat, “Üç gün önce burada yaşanan şeyin katliama teşebbüs olduğunu herkesin net olarak bilmesi gerekiyor. Burada kullanılan asla ses bombası değildir, tam tersine parça tesirli ve burayı inceleyenlerden aldığımız bilgilere göre zaman ayarlı bir bomba. Ve bunu başarabilecek profesyoneller dışında biz kabul etmiyoruz.

Bu işin profesyonelce yapıldığını ve özellikle Mersin ve Adana’da bu kentin seçim politikalarını, seçim planlamalarını hayata geçiren ve bu planlamalarında etkin olan 35 civarında arkadaşın canına kast edilmesi olarak algılıyoruz. Eğer buradan bu arkadaşlarımızın cenazeleri kaldırılmış olsaydı, bu kentlerde nelerin yaşanabileceğini kim tahmin edebilir? Biz bu yaşananların direk seçimleri ertelemeye yönelik bir çaba olduğunu düşünüyoruz” şeklinde konuştu.

Çizilen robot resmin dahi gizlilik kararından dolayı kendilerine intikal etmediğini dile getiren Günbat, bu nedenle Adana’daki çiçeği bırakan kişiyle Mersin’de çiçeği getiren kişinin aynı kişi olup olmadığını da bilmediklerini söyledi.

“HİÇBİR KAYDIMIZ YOK ORTADA VE KAMERALAR KAPALI MODUNDA”

Partideki kameraların kapalı olmasına da açıklık getiren Günbat, şunları söyledi:

“Partide güvenlik kameramız vardır. Fakat ne hikmetse, biz birileri şunu yaptı, bunu yaptı demiyoruz, bir hafta 15 günlük hiçbir kaydımız yok ortada. Kamera kayıtları güvenlik kameramız tamamen kapalı, çekim yok, sadece izleyebiliyorsunuz. Hiçbir görüntü yok, kameralar kapalı modunda. Bunu kimin yaptığı konusunda hiçbir fikrimiz yok. Bir şey iddia etmek çok doğru değil. İddia etmiyoruz ama dışarıdan bir şey yapılabileceği ihtimalini de düşünmek zorundayız. Bunun ötesinde biz daha sonra fark ettik ki yine bir iddiada bulunmuyoruz, programlarımızı yaptığımız bilgisayarımız çökmüş durumda. Bunu olay günü akşamüstü fark edebildik. Bir şey iddia etmiyoruz, sadece yaşadığımız şeyi söylüyoruz.” (İHA)