Hazine ve Maliye Bakanlığı'ndan 'Yeni Ekonomi Modeli' açıklaması

Hazine ve Maliye Bakanlığı, yeni ekonomi modeline yönelik açıklamada bulundu. Bakanlıktan yapılan açıklamada "Yeni modelde ithalata bağımlılık nedeniyle cari açık sarmalından çıkılacaktır." denildi. Bakanlık, yeni modelin eşgüdümle uygulanacağını, tüm kurumların şeffaf ve öngörülebilir şekilde bu modeli destekleyecek selektif adımlar atacağını açıkladı.

Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından Twitter’da yapılan paylaşımda, “Üretim odaklı ihracatı önceleyen Türkiye ekonomi modeli uygulanırken, para ve maliye politikalarının eşgüdümü ile tüm araçlar etkin şekilde kullanılacaktır” denildi.

Açıklamada, bu model ile büyümenin yüksek gerçekleştiği dönemlerde “yüksek cari açık verilmesi sarmalından” çıkılacağına dikkat çekildi.

Model Türkiye için “hayati seviyede elzem” tanımlaması yapılan açıklamada, katma değerli üretim ile ithal girdinin önlenebileceği sektörlere, tarıma, turizm ve istihdamın artırılmasına öncelik verileceğine de dikkat çekildi.

Açıklamada tüm kurumların şeffaf ve öngörülebilir şekilde Türkiye Ekonomi Modeli’ni destekleyecek selektif adımlar atacağı da açıklandı.

Ekonomi yönetimi cari fazla hedeflediğini, cari fazlanın kalıcı hale gelmesiyle birlikte dövizde dengenin lehe döneceğini öngörüyor.

Üretim sayesinde ithalatta azalış yada yatay seyirle dış ticaret dengesinde belirgin pozitif seyir bekleyen hükümet aynı anda ithalatın pahalanmasıyla birlikte birçok ara ürünün de Türkiye’de üretileceğini ihracatın, istihdamın belirgin artacağını öngörüyor.

Ekonomi yönetimindeki genel kanı, bu şekilde Türkiye’nin kalıcı düşük enflasyona ulaşacağı, kısa vadede enflasyonun artabileceğini bunun yarattığı fakirleşme hissinin ise diğer ülkelere göre daha güçlü olan bütçe ile telafi edileceği yönünde. Nitekim bugün açıklanan asgari ücrette %50 artış da bunun bir örneği.

Muhalefet ise ekonomi yönetiminin tercihlerinin halkı fakirliğe iteceğini ifade ederek bir an önce vazgeçilmesi ve seçime gidilmesi gerektiğini savunuyor.

Son yıllarda TCMB ve ekonomi yönetiminde sık sık değişikliğe gidilmesi, Erdoğan’ın düşük faiz istekleri ile üretim, ihracat ve cari dengede fazla verilmesini öngören ekonomik planına yönelik endişeler sebebiyle Türk lirasının dolar karşısındaki bu seneki değer kaybı %50’yi aştı.

TL’deki kayıpların %45 ile büyük bölümü Eylül ayı başından beri, yani TCMB’nin ilk faiz indirimi sinyalinden itibaren gerçekleşti. TL TCMB’nin 100 baz puanlık faiz indiriminin de etkisiyle bugün de dolar karşısında %5’e yakın değer kaybetti.

Son halini gören herkes aynı yorumu yaptı Narin Güran cinayetinde 3 kişi daha evdeymiş Dikkat! Meteorolojiden kritik uyarı geldi Uras, Bahçeli görüşmesine aracılık eden ismi verdi Asgari ücret için bir öneri de Ebru Polat'tan... Kayıp iki sevgili ölü bulundu