Hayko Cepkin'den konuk olduğu programda samimi açıklamalar: Paranoyak duruma da düştüm
TRT Türk ekranlarında yayınlanan ‘Vapurda Çay, Simit Sohbet’ programına bu hafta, ünlü rock müzik sanatçısı konuk oldu.
Programda, Hayko Cepkin'le sohbette öne çıkanlar şu şekilde oldu:
"Benim için sahne bir tiyatro sahnesi
Timur Selçuk’un müziği sunma şekli fikir olarak benimle çok uyuşuyor. Sahnede utanç olmaz. Sahne, herşeyinizi ortaya koyduğunuz nokta. Utanırsanız, anlatmak istedikleriniz yarım kalır, manasız kalır ve onu seyirciye sunamazsınız. Timur hoca benim için sahnede tek kişilik bir tiyatrocuydu. Ben sahneyi bir tiyatro sahnesi gibi düşünüyorum. Senaryosunu yazıp yönettiğim, müziklerle kuvvetlendirdiğim bir oyun olarak görüyorum. Hangi senaryoyu yazdıysam ben ve ekibim o oyunu oynamaya her zaman hazırız.
Anında karar verebiliyorsan o bereketlidir
Parçaları yaparken beni etkilerse, dinleyiciyi de etkiler diye düşünüp albüme koyuyorum. Ben ne hissediyorsam, onu yansıtabileceğim parçayı yaparım. Anında karar verdiğin şey bereketlidir. Ben ona dikkat ederim. Şüpheye düşersen keseceksin. Önce bir işi kendim için yapıyorum. Kendimi memnun edebiliyorsam karşımdaki de memnun olur zaten. Benim mentalitem bu.
Paranoyak duruma da düştüm
Son albümüm için psikiyatrla görüşmeye gittiğimde, bahsettiğim aşkın hastalıklı hallerini yaşayıp yaşamadığımı sordu. Kıskançlık, hepimizin bir şekilde yaşadığı duygudur. Platonik aşk da öyle. Paranoyak duruma da düştüm ben, çoğu zaman ilişkiler başlarken yaşanır zaten.
Gitarist olmak istedim
Gitarist olmak çok istedim. Gitar çalarken hep hareket ediyosunuz. Klavyeyi oturduğunuz yerden çalıyorsunuz. Bu çok can sıkıcıydı ama ben klavyeyi de deli dolu çalıyordum. Klavye hep havadaydı, bazen tuşları kopuyordu. .Çalacağım yer de kendini belli ediyordu. Portakal rengi peluşum vardı klavyelerin üstünde dururdu. Orayı minibüse çevirmiştim. En son dikiz aynası takmayı düşünüyordum klavyelere.
İlgili ve tepkili olan gençler
Piyasaya ilk adım attığınızda, ilk hitap edeceğiniz gençler. Çünkü onlar daha ilgililer ve tepkileri onlar veriyorlar. Kalıcı olabilmeniz, ilk çıktığınız dönemde sizi beğenmiş gençleri 10 yıl sonra da kendinizle beraber getirebiliyorsanız mümkün. Böylece olgun seyirci profilini oluşturmaya başlıyorsunuz. Ayakta kalabilmenin formülü bu. Bir gencin 15 yaşında sizi dinlerken hissettiği karmakarışık duygular, 10 yıl sonra yerine oturduğunda, sizi daha iyi anlayıp, daha iyi kavramasına yol açıyor. Böylece bu gençler, artık sahnede orta ve en arkadaki yerlerini almaya başlıyorlar ve yerlerini yeni gençlere bırakıyorlar."
Yapımcılığını ve sunuculuğunu Ömer Öztürk’ün üstlendiği Vapurda Çay, Simit, Sohbet cumartesi 14.10, 00.30 ve Pazar 10.30’da TRT Türk’te.