Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş Pazar Siyaset'inde! "Hatay'ı kaybetmekten korkuyorum!"
Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş, Pınar Işık Ardor'un sunduğu Pazar Siyaseti programında merak edilen soruları yanıtlıyor. Pınar Işık Ardor'un 'korkunuz ne' sorusuna 'benim korkum demografik yapının değişmesi' diyen Savaş, sözlerine "Bizim mücadele ile vatan topraklarına kattığımız Hatay'ı mücadele edemez pozisyona gelip kaybetme korkusu." şeklinde devam etti.
Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş, Pınar Işık Ardor'un sunduğu Pazar Siyaseti programında gündeme dair soruları yanıtlıyor.
Hatay'da Suriyeli sayısı artıyor mu?
Bizim daha bilimsel daha objektif ve gelecek adına birleştirici bir rolümüz var ama öncelikle bağımsızlığımızı korumamız gerekiyor. Hatay çok özel bir yer ve bu özel yerin özel insanları var.
Resmi kayıtlara göre 350-400 Suriyeli sayısı telaffuz ediliyor ama baktığınız zaman bunu siz kullanılan sudan, çıkan çöpten, arıtmaya giden kirli sudan çıkarabilirsiniz bundan çok daha fazla insan olduğunu.
"Korkum Hatay'ı kaybetmek"
Hatay, Doğu Akdeniz’in kalesi pozisyonunda. Benim korkum demogfrafik yapının değişmesi. Bizim mücadele ile vatan toparaklarına kattığımız Hatay'ı mücadele edemez pozisyona gelip kaybetme korkusu.
"Söylemlerini doğru bulmuyorum"
Tanju Özcan'ın Suriyelilere yöneklik söylemleri ve eylemlerini doğru buluyor musunuz sorusuna: "Biraz sert oluyor Tanju Bey’in söylemleri çünkü 100 sene önce aynı devletin insanlarıydık ve akrabalık ilişkilerimiz var. Bu sert söylemler hem onları rencide eder hem bizi üzer." dedi.
Suriye'den sığınmacıların Türkiye'ye girmesinin çok kolay olduğunu söyleyen Savaş, "Gelen gidenden fazla hala kaçak girişler var. Duvarın üstüne bir merdiven koyup atlıyorlar bu tarafa. Zaman zaman tünel kazıyorlar, maalesef kaçak girişler devam ediyor." dedi.
Biz Türkiye olarak ve Hataylılar olarak bu gelen misafirlerin bizim gibi yaşamasından yanayız ama geri dönme şartıyla. Orada dönebilecek şartlar oluştuktan sonra geri dönmelerinden yanayız.
CHP sığınmacı meselesini nasıl çözebilir?
Cumhurbaşkanımız 40-50 milyar dolar yardım parası koyduğunu söylüyor. Çeşitli vakıflar destek veriyor biz görüyoruz. Bunların bir kısmı tekrar bunların gideceği şekilde hazırlamak için kullanılabilir.
Sığınmacılarda Esad’a bir güven var mı?
Dışarıdan bizleri birbirimize düşürmeye çalışan unsurlar varsa Suriye için de geçerli. Orada fitne ateşini çıkartanların bir kısmı şu anda orada cirit atıyor yani uyanık olmak lazım.
Sığınmacı sorununun tek partinin tek başına çözebileceği bir iş olmadığını söyleyen Savaş, "Suriye konusu milli bir konu. Ne CHP’nin ne iktidarın ne diğer siyasi partilerin tek başına çözebileceği bir konu değil. Tüm siyasi partilerin bu konuyu çözebilmek için aynı istikamete bakması gerekir. Siyasete malzeme olacak bir konu değil."
Benimle misiniz?
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun geçtğimiz cuma günü İzmir'de CHP'li vekillere 'Benimle Bizimle misiniz?' sorusuna cevap verdi: Beni CHP’ye katan Sayın Kılıçdaroğlu’dur o bizim liderimizdir. Bizim aldığımız etik değerler bizi Genel Başkanımıza saygı ve sahiplenme konusunda %100 yanında olma meselesidir.
CHP’yi halkla birleştirme diğer siyasi partilerle birlikteliğe sevk etme konusunda mücadele etti. Kılıçdaroğlu ‘Ben adayım’ diyorsa ve 6’lı masa da desteklerse bize sadece çalışmak düşer.
Kılıçdaroğlu aday olacaksa biz tabi ki yanındayız diğer liderlerin göstereceği başka bir aday olursa yine destek vereceğiz. Burada 6’lı masa çok önemli çünkü herkes kendi ideolojisini bırakıp Türkiye’nin sıkıntıları için aynı masada birleşmişler.
"6'lı masayı kim dağıtırsa o altında kalır"
6'lı masayı kim dağıtırsa o altında kalır. Türkiye Cumhuriyeti'nin bu birlikteliğe ihtiyacı var gelecek nesillerimizin buna ihtiyacı var. Burada hiçbir siyasi partinin ego yapma şansı yok. Tükiye'nin idialleri gelecekleri ilgili açılacak pencereleri bellidir. Bu pencereleri birlikte açmalıyız. Her türlü manipülasyona rağmen siyasi partileriminiz genel başkanları dik durdular ve bunların dik durmaya devam etmesinde fayda var. Türkiye'nin geleceği için buna ihtiyacı var.
Eğitim, ekonomi, kültürel faaliyetler, dış politikalar darmadağın... Biz ne yapıyoruz okyanusta fırtınaya tutulmuş, dümeni kitlenmiş bir gemi gibiyiz. Bu dümeni açmamız lazım.