Hapisteki gazeteciler için uçurtma uçurdular - VİDEO
TGS hapis gazeteciler için Çağlayan'daki Adalet Sarayı'nda uçurtma uçurdu.
* Foto galerisi için tıklayın.
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde hapis gazeteciler için Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’nda uçurtmalı eylem düzenledi. TGS Başkanı Ercan İpekçi gazetecilerin mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanmalarının parlamento, yargı ve siyasi iktidarın utancı olduğunu söyledi.
Adliye’nin önündeki açık alanda yapılan eylemde çok sayıda gazeteci üzerinde Türkiye’de cezaevinde bulunan 62* hapis gazetecinin fotoğraflarının olduğu 62 uçurtma uçurdu.
İpekçi: Talimatları, davaları reddediyoruz
İpekçi konuşmasında Türkiye’nin hala dünyada en çok gazeteciyi hapseden ülke durumunda olduğunu söyledi.
“Meslektaşlarımız adli suçlardan dolayı değil mesleki faaliyetlerinden ötürü yargılanıyor ve hapsediliyorlar. Onların verdiği mücadele bizim onurumuzdur. Ama onların yargılanıp tutuklanmasına sebep olan kanunları çıkaran parlamento, o kanunları uygulayan yargı, yargılanma talimatlarını veren siyasi iktidarın utancıdır. Bu utançtan kurtulmak istiyorlarsa kanunları değiştirsinler. Gazeteciler görevlerini yapıyor, siyasi iktidar da görevini yapsın.
“Biz bu talimatları reddediyoruz. Gazetecileri yargılayan kanunları reddediyoruz. Mesleğimizi yargılan davaları reddediyoruz.
“Bu siyasi iktidar Adalet Sarayı’nda adaleti aradıklarını söylemişti. Biz onlara adaleti vicdanlarında aramalarını söylüyoruz.”
Şener: Uçurtmayla özgürlüğü arıyoruz
bianet’e konuşan gazeteci Nedim Şener “barışı ve özgürlüğü simgeleyen beyaz güvencin Türkiye siyasetinin elinde kirlendiği için uçurtma uçuruyoruz” dedi.
“Uçurtmayı vurmasınlar diye bir film vardı. Duvarların arkasında bile özgürlüğü anlatan bir simgeydi. Türkiye’de uçurtmayla özgürlüğü arayan gazetecilerin durumu bu ülkenin utancıdır.
“KCK davasında birçok arkadaşımız içerdi. Ve bu arkadaşlarımızın yaptıklarının gazetecilik olduğu bugünkü yaşadığımız olgularla açıkça ortada. ANF’den Dicle Haber Ajansı’ndan haber almış, yazmışlar ya da PKK’den biriyle görüşmeye çalışmışlar, bunlar örgütsel ilişki olarak değerlendiriliyor.
“Oysa bugün bakıyorsunuz uçaklarla, otobüslerle, ciplerle insanlar Kandil’e gidip rahatlıkla bu haberleri yapabiliyorlar. O insanların başına yaptıkları röportajlar sebebiyle bir şey gelmedi. Ancak Kürt kimliklerinden dolayı insanlar içeri atıldılar. Devletin tahammül edemediği şey zaten bu.”
PEN Türkiye’den Zeynep Oral ise Türkiye’de ifade özgürlüğü ihlallerinin sadece yargılanma ve tutuklanma ihtimaliyle sınırlanmadığını söyledi.
“Bugün buraya pek çok arkadaşımız işimi kaybederim korkusuyla gelmedi. İşte Türkiye’de basın özgürlüğü bu hale geldi.”
* bianet'in BİA Medya Gözlem ve İfade Özgürlüğü Raporu'na göre Türkiye'de 69 gazeteci, 30 dağıtımcı cezaevinde. BİANET