Gezi Parkı ve Çarşı davasının birleşmesi sonrasındaki ilk duruşma bugün görüldü

Birleştirilen Gezi Parkı ile Çarşı Grubu davalarının ilk duruşması bugün görüldü. Davada, Osman Kavala'nın tahliye talebi reddedildi.

Gezi Parkı davasında yerel mahkemenin verdiği beraat kararlarının, İstinaf Mahkemesi tarafından bozulmasının ardından, aralarında Osman Kavala'nın da bulunduğu 16 kişinin ‘Hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs' suçundan yargılandığı dava, İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yeniden görülmüştü.

 Beşiktaş taraftar grubu ‘Çarşı’ üyesi 35 kişinin, ‘Darbeye teşebbüs’, ‘Terör örgütü kurmak ve yönetmek’, ‘Suç örgütü kurmak ve yönetmek’, ‘Polise direnmek’ ve ‘Toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet’ suçlarından yargılandığı ve tüm suçlamalardan beraat ettiği dava da, Yargıtay tarafından bozulmuş ve İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde yeniden görülmeye başlanmıştı.

Yargıtay, bozma ilamında ‘Gezi Parkı ile Çarşı davalarının arasında hukuki bağlantı olduğu’ gerekçesiyle birleştirilmesine karar verilmesi gerektiğini kaydetmişti.

30. Ağır Ceza Mahkemesi, 13.Ağır Ceza Mahkemesi'ne yazı göndererek, davaların birleşmesine onay verdiğini belirtmişti. Davalar, 30 Temmuz 2021 tarihinde 13. Ağır Ceza Mahkemesinde birleştirilmişti.

Duruşma daha geniş salonu olan 27. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülüyor. Duruşmaya Kavala'nın eşi Ayşe Buğra Kavala, CHP Milletvekillleri Ali Şeker, Sezgin Tanrıkulu, CHP İstanbul İl başkanı Canan Kaftancıoğlu, HDP Milletvekilleri Zülayha Gülüm, Zeynel Özen, birçok ülkenin konsolosluk temsilcileri ve avukatlar katıldı. 

Tutuklu sanık iş insanı Osman Kavala SEGBİS ile katılırken diğer tutuksuz sanıklar duruşmada hazır bulundu. 

'Beyanlarımız alınmadan birleştirildi'

Mahkeme başkanı usul itirazı olup olmadığını sordu. Avukat Ali Rıza Dizdar, "Biz Çarşı davası olarak bilinen ve bilhassa kadın, çocuk ve insan hakları konusunda duyarlı olan müvekkilerimizi temsil ediyoruz. Dosyaların birleştirilmesi usul hukukuna aykırıdır" dedi. Dizdar şöyle devam etti: "Sizin olmadığınız bir günde, adli tatilde, bizim yazılı beyanlarımız yokken ve bu dosya ile birleştirilmesi istenen dosyadaki deliller de bilinmeden birleştirildi. Biz Çarşıyı mı anlatacağız, onlar ne anlatacak? Sonra Çarşı her şeye karşı."

'Mahkeme istiareye mi yattı'

Çarşı avukatlarından Ömer Kavili ise, "Savunma avukatlarına birleştirme talebiyle ilgili beyanlarını sordunuz. Diğer mahkeme buradan dosya istedi mi? Yok. Diğer mahkeme istiareye mi yattı? Bu doğrudan doğruya siyasi bir müdahale olduğu izlenimi veriyor" dedi.

Kavili şöyle devam etti: "Osman Kavala bir onurdur. Onun ne ilgisi var Çarşı davasıyla? Bizim beyanda bulunmamız için hakim sıfatıyla bizden görüş isteyebilmeniz için önce dosyadaki delillere erişim hakkı sağlamanız gerekir."

Duruşma avukatlar tek tek söz alarak usule itiraz etti.

'Hem hukuksuzluk hem işkence'

Kavala'nın avukatı Köksal Bayraktar, "Müvekkilim açısından dosyaların ayrılmasını talep ediyorum. Hem Çarşı hem diğer davada şahıs ve olay yönünden hiçbir bağlantı yoktur. İki dava birbirinden tamamen ayrıdır. Müvekkilim için 52 kişinin yargılanacağı birbirinden farklı üç olayla yargılamaya gidiliyor. Bu hem hukuksuzdur hem de işkencedir" dedi. 

Talepler reddedildi, Çarşı avukatları salonu terk etti 

Taleplere ilişkin görüşü sorulan duruşma savcısı, dosyaların ayrılması yönündeki taleplerin reddine karar verilmesini istedi. Talepleri değerlendiren mahkeme heyeti, bozma ilamlarının içeriği, bozma ilamına uyulmaya karar verilmiş olması, celse arasında birleşmeye onay verilmiş olması nedeniyle dosyaların ayrılmamasına karar verdi. Çarşı Davası sanıklarının avukatları salonu terk etti.

'Gezi onurumuzdur'

Sanıklarının savunmalarına geçildi. Sanık Mücella Yapıcı iddianameyi kabul etmediğini belirterek "Ben aynı iddianameyle iki kere yargılandım, beraat ettim, beraatim kesinleşti. Sonra aynı iddianameyle tekrar yargılandım, tekrar beraat ettim. Davaları bu kadar karıştırarak Gezi'yi kriminalize edemezsiniz. Gezi onurumuzdur" dedi.  

Sanık Can Atalay, "Biz yokmuşuz gibi bir yargılama yapılıyor. Gezi direnişi bu memleketin yaşayan bir organizma olduğunun kanıtıdır. Gezi eşitlik, özgürlük ve adalet umududur" diye konuştu. Sanık Tayfun Kahraman, "Toplum vicdanıyla verilen beraat kararına uyulmasını istiyoruz" dedi. 

'Cımbızla aradınız, cımbızla bulacaksınız'

Çarşı davası sanıklarından Hakan Tezel "Suçu cımbızla aradınız, cımbızla bulacaksınız." Çarşı sanıklarından Hüseyin Fidan "Söyleyecek bir şeyimiz yok aradığınız, bi şey varsa söyleyin biz yardımcı olalım" dedi. Mahkeme Başkanı "Böyle savunma yapacaksanız siz bilirsiniz" diye cevapladı.

'Tutukluluğumun sürdürülmesi yargısız infazdır'

Tutuklu sanık Osman Kavala, "Daha önce aralarında fiili ve hukuki bağlantı olmadığına karar verilen suçlamalar hiçbir yeni delil olmadan birleştirildi ve benimle ilgili davalar, gene hiçbir delile ve anlaşılır gerekçeye dayandırılmadan Çarşı davası ile birleştirildi. Benimle ilgili suçlamaların çarpıcı yanı, sadece herhangi bir delile dayanmıyor olmaları değildir. Bunlar mantık sınırlarını aşan komplo teorilerine dayandırılan fantastik nitelikte iddialardır" dedi.

Kavala şöyle devam etti:

"Sudan bahanelerle tutukluluğumun sürdürülmesi yargısız infazdır, algı yaratma çabasıdır, AİHM’in kararının etrafından dolanma girişimidir. Umarım, davaların birleştirilmesi, Türk yargısının karşı karşıya olduğu tehditlerin daha iyi anlaşılmasına vesile olur. Umarım ülkemizde bir daha böyle bir iddianame hazırlanmaz, böyle şey bir daha yaşanmaz."

Kavala'nın tutukluluğuna devam kararı
Kavala'nın avukatı Köksal Bayraktar müvekkilinin tahliyesini istedi. Savcı mütalaasında, Kavala'nın suçun vasıf ve mahiyeti nedeniyle tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti. Mahkeme heyeti, Kavala'nın 'kuvvetli suç şüphesi ve somut delillerin olduğu' gerekçesiyle tutukluluğuna devam kararı verdi.

Duruşma 26 Kasım'a ertelendi.

Enes Güran'ın Ses kayıtları Ortaya Çıktı Son halini gören herkes aynı yorumu yaptı Okan Buruk'un özel isteği Michail Antonio Narin Güran cinayeti davasında yeni gelişme! Sıcaklıklar 15 derece birden düşecek Restorandaki yangından acı haber geldi