Genetik faktörler, hormonlar, stres! Portakal kabuğu görünümüne son: İşte selülitlerle savaşan besinler
Kadınların yaklaşık yüzde 90’ının problemi olan selülitler, bacaklarımızda kötü bir görüntüye neden olabilir. Tam olarak neden kaynaklandığı henüz bilinmese de, bunun birçok sebebi olabilir. Genetik faktörler, egzersiz eksikliği, stres, hormonlar, alkol ve tütün kullanımı gibi birçok faktör selülite neden olabilir. Bunların yanında kötü beslenme de selülit oluşumuna neden olabilir. Yediklerimizin cildimiz üzerindeki etkileri artık hepimizin malumu. İşte selülitlerle savaşan o besinler!
Kadınların yaklaşık %90’ını etkilediği tahmin edilen ve birçok kadının da hayatının bir döneminde mustarip olduğu selülitlerin tam olarak neden kaynaklandığına dair ne yazık ki bilimin kesin cevapları yok… Ancak, çeşitli sebeplerin selülit oluşumuna zemin hazırladığı biliniyor. Genetik faktörler, hormonlar, stres, egzersiz eksikliği, tütün kullanımı, aşırı alkol tüketimi gibi bir dizi faktörün selülitleri tetiklediği düşünülse de en geçerli sebeplerden birinin kötü beslenme olduğu yapılan çeşitli çalışmalar arasında yer alıyor.
Yediklerimizin cildimiz üzerindeki hızlı etkisi göz önünde bulundurulduğunda birçok uzman sağlıklı seçimlerle selülitlerin önlenebileceğine ve portakal görünümünün iyileştirilebileceğine dikkat çekiyor. Selülitlerden kurtulmak, zorlu ve uzun bir süreç olsa da pahalı kremlere, estetik müdahalelere gerek kalmadan da bu cilt sorunu ile mücadele etmek mümkün. İşte selülitlere adeta savaş açan anti-selülit besinler!
SU ZENGİNİ BESİNLER
Su, bütüncül sağlığımızı iyileştirmenin yanı sıra, cilt bakımını ve kilo verme sürecini de destekliyor. Su tüketimini artırmak için su içmek kadar ‘yemek’ de şart. Su zengini besinler, mideyi daha yavaş terk ederek uzun süre tokluk hissi sağlıyor, hücrelerin çalışma hızını artırıyor, nem ihtiyacını karşılıyor ve cildi dolgunlaştırarak çukurlaşmayı önlüyor. Karpuz, kavun, salatalık, kabak, domates, marul, greyfurt, havuç ve brokoli gibi çoğunluğu sudan oluşan meyve-sebzeler tüketerek selülitlere savaş açabilirsiniz.
Beyaz çay
Kingston Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma, beyaz çayın cildin bütünlüğünü korumada ve selüliti önlemede önemli bir rol oynayan elastin ve kolajen yıkımını azaltmaya yardımcı olabileceğini gösteriyor. Beyaz çay, bağ dokusunu koruyarak cildin en üst tabakasının sağlıklı ve kalın kalmasına; alttaki yağ hücrelerinin dışarı atılmasını önlemeye, dolayısıyla selülit görünümünün azalmasına destek oluyor. Ayrıca, zengin bir antioksidan kaynağı olmasıyla antienflamatuar özelliklerle de vücuda katkı sağlıyor.
Yumurta
Yumurta, hücre zarının önemli bir bölümünü oluşturan ve lesitin olarak bilinen madde açısından oldukça zengin bir besin. Lesitin, hücrelere giren-çıkan besin maddelerinin düzenlenmesine yardımcı oluyor, vücutta yağ sindirimini sağlıyor ve kan akışını hızlandırıyor. Böylelikle selülitlerin oluşumunu engelliyor. Eğer, yumurta tüketmeyi sevmiyorsanız soya sütü, tofu gibi lesitin zengini farklı kaynakları de beslenmenize ekleyebilirsiniz.
Yaban mersini
Rengarenk, iştah açan, lezzetli halinin yani sıra adeta süper gıda sayılan bir besin olan yaban mersini, zengin bir antioksidan kaynağı. Bu lezzetli meyve, lenf akışını iyileştirerek selülit oluşumuna neden olan toksinlerin yok olmasına yardımcı oluyor. C vitamini içeriği ve kolajeni destekleyen yapısı ile de derinin kalın, güçlü ve çukursuz görünmesini sağlıyor. Yaban mersinin yanı sıra benzer özelliklere sahip böğürtlen, ahududu gibi kırmızı meyveler de selülitlere karşı önleyici etki gösteriyor.
Muz
Muhtemelen muzun harika bir potasyum kaynağı olduğunu biliyorsunuz; ancak potasyumun selülitlerin düşmanı olduğunu bilmiyor olabilirsiniz… Ciltteki portakal kabuğu görünümünün nedenlerinden biri olan su tutulmasını azaltmaya yardımcı olan etkisinin yanı sıra toksinleri de yok eden muz, en lezzetli anti-selülit besinlerinden biri.
Yağlı balıklar
Yağlı balıklar, hücre zarını güçlendirmeye ve hücrelere su çekmeye yardımcı olan mükemmel protein kaynakları; proteinlerin yapı taşları olan aminoasitler de kolajen üretiminin en önemli sorumluları. Cilt dokusunu iyileştiren kolajeni desteklemesinin yanı sıra hücreleri nemlendiren ve selülitleri azaltan omega-3 yağ asitleri bakımından da zengin olan yağlı balıklar anti-selülit etkisine sahipler. Hem selülitleri önlemek hem de kilo verme sürecini başarılı bir şekilde yönetmek için öğünlerinize yağlı balıklar ekleyebilirsiniz.
Avokado
Son dönemlerin en popüler gıdalarından biri olan avokadonun saymakla bitmeyen faydalarından biri de sahip olduğu yağ asitleri sayesinde selülitleri azaltıyor oluşu. Zengin vitamin ve mineral içeren yapısıyla cildin güçlü yumuşak ve esnek kalmasına yardımcı olan avokado ayrıca, yaş almanın ciltte sebep olduğu olumsuzluklarla da savaşıyor. Bir nevi, gençlik iksiri de denilebilir…
Zencefil
Hastalıklara iyi gelen ve bağışıklık sistemini güçlendirmek için özellikle kış aylarında sıkça tercih edilen zencefilin selülitlere de savaş açtığını biliyor muydunuz? Kan akışını hızlandırarak lenfatik sistemi daha güçlü hale getirmeye yardımcı olan zencefil, aynı zamanlarda toksinlerin atılmasını da hızlandırarak cilt üzerindeki çukurlaşmaları engelliyor.
Koyu yapraklı yeşillikler
Ispanak, lahana, kuşkonmaz gibi antioksidan kaynağı yeşillikler sadece salatalarımızı zenginleştirmiyor; selülitlerden kurtulmak için de cilt yapısını güçlendiriyor. İçerdikleri lutein sayesinde zengin antioksidan kaynakları olan yeşil yapraklı sebzeler, kan dolaşımını artırarak cilt sağlığını koruyor ve yaşlanmanın etkileriyle de başa çıkmayı kolaylaştırıyor.
Cildi güçlendiren, portakal kabuğu görünümünü önlemeye yardımcı olan besinleri tüketmek kadar, selülit oluşumuna zemin hazırlayan yiyeceklerden de mümkün olduğunca kaçınmak çok önemli. İşlenmiş gıdalar, yüksek miktarda koruyucu içeren konserveli ürünler, şekerli içecekler ve paketli abur cuburlar selülitlerden kaçmak istiyorsanız öğünlerinizde bulunmaması gereken yiyecekler listesinde üst sıralarda olmalı.
(Uplifers)