Gençlik ve Spor Bakanı Muharrem Kasapoğlu tv100 canlı yayınında. Kasapoğlu'ndan çok önemli açıklamalar

Gençlik ve Spor Bakanı Muharrem Kasapoğlu, tv100'de yayımlanan Deniz Gürel'in sunduğu "Ankara'da neler oluyor?" programına katıldı. Canlı yayında gündeme dair açıklamalarda bulunan Bakan Kasapoğlu çok önemli bilgiler verdi.

Kasapoğlu'nun canlı yayındaki açıklamalarından satır başları şöyle:

29 yaş altı seçmenler Türkiye'nin yarısı neredeyse. Gençlerle AK Parti arasında bir mesafe var mı?

Algı çalışmları hep var oldu hep var olacak. Biz hep sahadayız ve sahada böyle bir mesafenin olmadığını görüyoruz. Gençlerle aramızda mesafe yok çok güzel bir bağımız var. AK Parti'nin kuruluş amacından genç odaklı siyaset anlayışı ve hzmet anlayışı var. Gençlerin önündeki engelleri kapatan partidir AK parti.

Gençleri parlamentoda görüyoruz, bürokraside gençleri görüyoruz, partide görüyoruz. Bu bir gençliğe olan inancın, güvencin sonucu. 

Biz gençlere inanıyoruz. Türkiye'nin gençleri karakteriyle çok farklı gençler, her biri ayrı dünya. Her birinin ayrı hayali var, rakamla sayıyla değil. Gençleri biz her birini bir birey olarak görüyoruz.

18 yaş Türkiye için bir devrimdir. Muhalefetin bu anlamda gençleri küçümseyen söylemlerini unutmadık. Gençlik karakterli, gönül dünyası, fikir dünyası zengin bir gençlik.

Gençlerin istismar amacı olarak kullanmasını istemiyoruz. Bunun teşebbüsleri var. Mesafe konusu; algı çalışmasının bir ürünü. Çeşitli mecraların ortaya koyduğu söylemler.

(Anketler çok tartışma konusu. Türkiye gençliği yurt dışına gitmek istiyor, anketlerde yüzde 60 çıkıyor) Gençlerin elbette yurt dışı ile ilgili talepleri her daim olmuştur, olacaktır. Yabancı ülkelere gönderilecek gençlerle ilgili kanun var. Kaçmakla gitmek çok önemli iki tanımlama. Asla kaçmak gibi bir şey yok. Bu aziz millete hizmet etme ruhu var gençlerde. İstismar budur işte.

Gençlerimizin her anlamda donanımlı olmasını istiyoruz. Bununla kaçma konusunu karıştırmayın. Bir istismar aracı olarak kullanılan ifadedir.

(X kuşağı Z kuşağı) Kategorizasyona karşıyım. Gençler de bundan hazetmiyorlar. Aslolan gençlerin her birini ayrı bir dünya olarak algılamak. Onları özel olarak değerlendirmek. Böyle birşey tabiata, işin doğasına aykırı. Sınıflandırma, kitleleştirme toptancılık zihniyetidir bu. Ona gerek yok.

(Dijital platformlar ve sosyal medya) Elbette teknolojinin, dijital alanın en güçlü şekilde değerlendirilmesi taraftarıyım. Bağımlılık teşkil edecek yönüne de karşıyım. Dijital alanla ilgili, sosyal medya kullanımı ile ilgili yeni bağımlılık türleri var. Bununla ilgili en etkili mücadele spor. Dijital alanda doğru yön veren, gençleri tüketici olarak görmeyen bir anlayışa sahibiz. Tabii ki bu mecralardaki gençlere olan katkısının pozitif yönde olmasından yanayız. Bu yüzden her birinde varız. 

Dijital alanda da gereken etik zihniyetin egemen olması lazım. Elbette eleştirilerimizin olduğu alanlar var, takdir ettiğimiz alanlar var. Sınır tanımayan ve tabii ki etik standartlar açısından çerçevesi olmayan alanları ben tasvip etmiyorum.

(Sosyal medya düzenlemesi) Gayet pozitif dönüşler aldık. Sizinle ilgili iftira, sınır tanımayan bir yayın konusunu tasvip eder misiniz? Kimsenin kimseyi karalama hakkı var mı? Böyle bir dünya var mı? Uygulamalara bakın, Türkiye'yi bu anlamda eleştirirken Avrupa'yı ABD'yi inceleyin. Devlet bunu en güçlü şekilde düzenler. 

(Türkiye Yüzyılı. Gençler için yeni bir müjde olacak mı?) Konut projelerinde gençlere öncelikli çalışma var. Gençler bizim önceliğimiz. Gençlerin talepleri bu anlamda en rasyonel biçimde değerlendirildi. 

Türkiye'deki yurt alt yapısı, burs ve kredi sistemi başlı başına bir örnektir. Ücretsiz üniversite mantığı başlı başına bir örnektir. Bundan sonraki süreçte artık çağın önünde bir anlayışla yola devam edeceğiz. Çağa yön verecek projelerle, çalışmalarla. 

Son 20 yıldaki süreçte fırsat eşitliğine yönelik adımları en güçlü şekilde attık. Ben üniversite okuduğum yıllarda, Marmara Üniversitesi'nde okudum. Harçlarla ilgili spekülasyonlar olurdu. Ben unutmadım, zihnimde. Ama artık Türkiye'de harç diye bir şey yok. Türkiye böyle aşamalardan geldi. Boşuna söylemiyoruz gençlerin yüzyılı diye.  

Sosyal medyadan gençlere dedik ki "Bütçeyi nereye harcayalım? Hangi kalemler sizin için önemli?" Önümüzdeki günlerde sonuçları açıklayacağım. 

Gençlik Bakanlığı'nın bütçesini gençlerle birlikte hazırladık. Kredi ve burslarla ilgili gençlerin talepleri oldu. 27 milyara yakın gençlerin enflasyon kaynaklı borcunu kaldırdık. Bu gençleri talebiydi. 

Gençler seyahat etmek istiyorlar. Yurt içi ve yurt dışı. Bununla ilgili yeni çalışmalar başlattık. Sinema, konser ve diğer etkinlikler ile ilgili yeni bir platform açtık.

Karar mekanizmalarından denetim mekanizmalarına kadar gençlerin var olması en önemli çalışma prensibimiz. 

(Sizi şaşırtan bir talep oldu mu?) Seyahat edin arkadaşlar, yanınızdayız dedik. 81 ildeki yurtlarımızı açtık. Yaz zamanı ücretsiz bir şekilde açtık, 300 binden fazla genç kaldı. Gençler rota belirledi.  Ankara, Eskişehir gittiler. 

Nasıl kaldılar? Önce dedik ki 18-25 yaş arası istifade etsin, sonra yaşı 30'a çıkardık. 3 gün limit koymuştuk, 3 gün yetmiyor dediler 5 güne çıkardık. Yaz boyu öğrenci olma şartı olmadan 18-30 yaş arası vatandaşlarımız ücretsiz kaldı. Bodrum, Marmaris, Antalya, İzmir, Çeşme'de kaldılar. 

(Barınma probleminin aslı nedir?) Bu yıl Türkiye olarak rekor kırdık. Tüm büyükşehirlerde başvuran herkes yerleşti. Şu anda 2 binden fazla boş yatağımız var, Ankara'da 4 binden fazla boş yatağımız var. 

Her rakam ortada. Bizim en önemli referansımız bilgi. Bizde algı yok bilgi var, veri ile hareket ediyoruz. Her bir yurda dair memnuniyet anketi yapıyoruz, tamamiyle objektif şekilde söylüyorum memnuniyet ortalamamız yüzde 90. 

8 milyon öğrencinin sadece 3.8 milyonu örgün okuyor. Online okuyan açıköğretim örencisini de dahil ederek nasıl bir mantık ortaya koyuyorsun? 3.8 milyon öğrencinin kaçı kendi şehrinde okuyor? Bu yıl 430 bin talep aldık. Türkiye genelinde yüzde 98 doluluk oranımız var. Yatak kapasitesinini 850 bine getirdik. 

Kontenjan, talep, gerektiği yerde yeni proje, kiralama. Her biri bir özverinin ürünü. Bakanlık 6 ay boyunca gece gündüz gayret sarf etmiştir. Valilikler, bakanlık, kurumlar arası işbirliği. Türkiye'nin yurt yapısı, yurt örneği başka bir ülke ile kıyaslanacak derecede değil. Türkiye en önde liderdir. Avrupa'da yurda yerleşme başvuruların yüzde 12'leri gerçekleşiyor. 

İBB kaç yurt yapmış? 1500 kapasiteyi geçiyor mu? Bizim 1 yurdumuz kadar açtıkları yurt yok! Muhalefet diyor ya, yurt sorununu 1 yılda çözeriz. Ankara'ya bakın, İzmir'e bakın. Üçünü toplayın, ne yapmışlar? İzmir'de belediyenin 1 tane yurdu var mı ya? İstanbul'da İzmir'de Adana'da Mersin'de kaç tane yurt yapmışlar. Bu işler kuru söylem oldu mu gençleri istismara girer. 

(Yurt yemeklerinin kalitesi) Yurtlarda yemek servisimiz var. Bu yıl itibariyle öğrenci artık aldığı yemeğin üzerine 1 kuruş ödemiyor. Yurtlarda yemekler tamamen özel sektör tarafından sağlanıyor.  Her gencimize aylık 1800 lira yemek desteği veriyoruz. Çamaşırı, elektiriği, suyu, 32 gb internet, bu da ücretsiz. Türkiye bu anlamda en önde. Dünyanın en iyi en güçlü en geniş kapasiteli sistemi Türkiye'de. 

(Var uygulaması)  Futbol önemli bir endüstri. Çok değişkeni var futbolun. Bunların her biri spesifik konular. Dolayısıyla 2-3 yılda bir futbolla ilgili yeni ekoller oluşuyor. Yeni uygulamalar oluyor. Bu dinamizim artık daha da güçlenmiş durumda. O yüzde olayları bence bu açıdan değerlendirmek daha sağlıklı olur.

Ben şundan yanayım. Bir defa kaygı anlayışı negatif etkiler, sporu da. Kaygıdan kurtulmak lazım artık, güven ortamını güçlendirmek lazım. Teknolojiyi bu anlamda değerlendirmeye yönelik bir adım. Futbolda zaten yeni uygulamalar, açılımlar var. Hatayı minimize etme konusunda atılmış bir adım.