Gençlik ve güzellik hareketine davetlisiniz!

Kitabın tanıtımında şöyle deniyor: “Genç, güzel, taze bir görünüm arzusu, insanlık tarihi kadar eski. Hepimiz daha iyi görünmek, ışıldamak, zamanın yıkıcı etkilerinden korunmak istiyoruz. Medikal estetik beklentilerimizi karşılama noktasında müthiş bir noktaya geldi. Artık bilim güzelliğin hizmetinde, mutluluğun izinde, doğallığın peşinde. Bu noktada ünlü doktor Seran Göçer, yıllar İçinde biriktirdiği başarı ve deneyimlerinden yola çıkarak bize tam ihtiyacımız olanı anlatıyor: Bedenimizin güzelliğini ruhumuzun iyiliğiyle birleştirmenin yollarını! "Pozitif Güzellik"te hem farklı tekniklerle ilgili bilgi sahibi olacak hem de yanlış bilinen doğrulara doğru bilinen yanlışlara yanıtlar bulacak, saklı güzelliğimizi ortaya çıkarmayı öğreneceğiz. Protokoller, tarifler, uygulanabilir yöntemlerle güzellik çok yakınımızda. Hazır olun: İçimizdeki ışık bedenimiz aydınlatacak, şimdi güzellik sırası bizde. Zaman "Pozitif Güzellik" zamanı!”

Sayım Çınar Dr. Seran Göçer ile Pozitif Güzellik’i konuştu. Anlaşılan güzellik ve gençlik sırlarını bu dönem Göçer’den sık sık dinleyeceğiz.

SAYIM ÇINAR

sayimcinar@gmail.com

Hayırlı olsun, dikkat çekici bir kapak ve tanıtım stratejisiyle kitabınız raflarda. Pozitif Güzellik'in fikri nasıl ortaya çıktı?

Kitap yazmak uzun süredir aklımda olan bir düşünceydi. Ancak sanırım bir olgunlaşama sürecine ihtiyaç duyuyordum ki erteliyordum.

Bu fikrin netleşmesi ise şöyle oldu; son yıllarda güzellik ve estetiğe artan talep doğrultusunda  Medikal Estetik sektöründeki gelişmeler de arttı. Biliyorsun sosyal medya ve internetin yaygınlaşması ile bilgi  kirliliği oluştu. Bana İlk görüşmeye gelen hastalar,  çok şey bildiklerini zannederek geliyorlardı ancak çok yanlış bilgiye sahip olduklarını görerek tedaviye başlıyorlardı. Çünkü ben anlatmayı ve hastayı detaylı bilgilendirmeyi çok doğru bulurum. Bilgilendirme amaçlı anlattıklarımı, herkesin ulaşabileceği bir el kitabı haline getirmek düşüncesi böyle ortaya çıktı. Denge ve pozitif düşünce hep önemli olmuştur benim için,  kitabın adı ve ruhu da böylece ortaya çıkmış oldu.

Şimdi belki bana soracaklar Negatif güzellik mi var diye? Evet var ve tam da anlatmak istediğim bu.Siz kendi içinizde tutarlı ve dengede iseniz güzelsiniz, ben sizi daha güzel ya da çirkin yapamam .Ancak yılların sizi fiziki olarak yıpratmasına engel olmak konusun da destek olabilirim. Bu iki nokta, ruhsal ve fiziksel sağlık güzelliği ve yeterli olmayı da beraberinde getirir.

Kitabınızda çeşitli hasta tiplerinden söz ediyorsunuz, en sık rastladığınız hasta tiplerine örnekler verir misiniz?

En sık rastladığım tip ;  tam olarak ne istediğini bilenler değil maalesef. Çoğu kişi Medikal Estetikle ilk tanışmasında yanlış kanıya sahip. Çok değişeceğinden farklı olacağından ve çevre tarafından fark edileceğinden korkuyor. Oysa fark edilmek, değişmek ve de güzel görünmek de istiyor .Bu iki fikrin arasında sıkışıp kalanlar çok fazla.Analiz ettiğimde bu sorunun bilgi eksikliğinden kaynaklandığını gördüm.

İlk duyduğum cümle; Çizgilerimden rahatsızım ama belli olsun istemiyorum.

Aslında bu isteklerini gerçekleştirmem mümkün. Ben de hastalarıma  tek tek anlatıyorum, değişmek her zaman kötü bir anlam taşımaz. Pozitif değişimler de vardır. Değişim zaten devam eden bir süreç önemli olan bunu iyi yönetmek, yaş alırken değişimi olumlu yöne çevirmek.Abartısız ve doğal görünüp yine de bu işlemleri düzenli olarak yaptırıyor olabilirsiniz.BUNUN SIRRI NEDİR?İşte bu sorunun cevabı kitapta gizli.

Türk kadınının güzellikle ve bakımla arası nasıl?

Harika. Zaten kadınlarımız güzel. Bakım konusuna gelince, özellikle Nişantaşı İstanbul da kadınlar çok bakımlı

Ancak Türk insanında sorun sabırsızlık bana göre. Cilt ile ilgili uzun suren  bakım ve tedavilere gelmeyi seçmek yerine bir kere yaptırdığı tedavi her şeyi çözsün istiyor.Her zaman söylerim benim yaptığım tedaviler egzersiz gibidir.Belli aralıklarla yapılırsa sonuç çok doğal ve güzel olur.Biz hemen olsun çabuk olsun istiyoruz.

Bu konuda tabii ki çok iyi anlaştığım ve yıllardır tedavilerini  takip ettiğim hastalarım, dostlarım var, onlarda harika sonuçlar alıyorum. Düzenli gelen hastalarımın duydukları iltifat bana göre en  güzel iltifat ; Yıllar geçmesine rağmen, sen hiç değişmedin daha da gençleştin!



Yanlış bilinen birçok konuyu kitabınızda işliyorsunuz. Başında da botox geliyor. Şişeceğim, bütün ifadem değişecek korkusu hala çoğu kadında var sanıyorum. Ne dersiniz bu konuda?

Evet hala var. Bunun sebebi de dünyada en sık yapılan medikal estetik işlem botox olduğu için. Hakkında o kadar çok konuşuluyor ki çok da yanlış bilgi oluyor.Burada magazin medyası  da oldukça suçlu .Bir ünlü ne yaptırmış olursa olsun hemen botox suçlanıyor.Oysa nerdeyse tüm işlemlerin içinde yüzü şişirmeyen tek tedavi Botox’tur.



Sizce kendimize iyi bakıyor muyuz? Beslenmemiz, sigara alışkanlıklarımız ne durumda gözlemlerinize göre?

Ben kendine iyi bakan kişilerle beraberim. Hastalarım kendine bakan ve yaş alırken iyi görünmek isteyen kadın ve erkeklerden oluşuyor. O yüzden bu soruya objektif cevap vermem zor.

Çünkü Medikal Estetik tedaviler multidisiplinerdir.Yani pek çok alanı barındırır içinde. Sağlıklı Beslenme , kilo kontrolü, düzenli egzersiz, anti-oksidan destekler, cilt yenileme tedavileri, bağışıklık artırıcı tedaviler ve dolgu botox gibi küçük dokunuşlar… Hepsi bir bütündür.

Yorgunum, hasta gibiyim, rengim çok mat diyor birçok insan. Kitabınızda bu durumu çeşitli etkenlere, özellikle beslenme alışkanlıklarına bağlıyorsunuz. Biraz daha açar mısınız, yiyip içtiklerimiz ne ölçüde gençliğimizi ve güzelliğimizi şekillendiriyor?

Yiyip içtiklerimiz sağlığımızı olduğu gibi,  cilt kalitemizi dolayısıyla gençliğimizi etkiler. Biliyorsundur ülkemizde en uzun yaşayanlar Aydın ve  Nazilli’nin köylerinde yaşıyor.Yedikleri zeytin yağı, zeytin, ev yoğurdu ve tüm yeşillikler… Akdeniz tipi diyet klinik olarak ömrü uzattığı kanıtlanmış beslenme şekli.Ne şanslıyız ki ülkemizde bu beslenme şekli mümkün.Zeytin ve saf zeytinyağı cilt genç görünmede  çok önemli.

Cilt gençliğinde ; Anti-oksidan besinlerden yüksek oranda beslenmek, kilo kontrolü ve elbette sigara içmemek çok önemli. Ancak buna rağmen 50 yaş sonrasında besinlerle aldığımız destek yeterli değil. Bu aşamada tedavi olarak damar yolu ile uyguladığımız anti-oksidan enzim ve vitamin karışımları var.



Bir değişiklik istiyorum ama ne yapacağımı bilmiyorum diyen hastalara önerileriniz nelerdir?

İşte önemli bir nokta.Bu hastalarıma her zaman cilt yenileyici mezolifting enjeksiyonları ile başlarım.Onları ifade olarak değiştirecek bir uygulama önermem. Sağlıklı parlayan genç bir cilt her şeyin temelidir.İki ay süren bu tedavi sırasında ne yapmak ya da yapmamak istediklerine beraber karar veririz. Kendi pozitif güzellik yolumuzu bulalım diye rehberlik yaparım.

“Doğru beslen, sigara içme ve mutlaka sana heyecan veren mutlu eden bir uğraşın olsun.”   

Genç ve güzel bir görünüme sahip olmak pahalı bir iş mi?

Hayır hiç değil. Doğru beslen, sigara içme ve mutlaka sana heyecan veren mutlu eden bir uğraşın olsun. Meslek ya da başka bir konuda önemli değil. Ancak buna rağmen cildinde sorunlar varsa tedavi etmek zaten bizim görevimiz.

30-35 yaş sonrası belli aralıklarla mezolifting yaptırmak cildimizin yaşını yaklaşık 10 yıl geride tutar.



Erkekler ne durumda, erkek hastalarınızın özellikle son yıllarda çoğaldığını biliyorum.

Erkekler kadınlara göre daha kolay hastalar. Çünkü genellikle bana bırakırlar ve doktorlarına güvenirler.Ancak elbette ki belli olması konusunda kadınlardan daha fazla endişe duyuyorlar.bu yüzden kitabımda Erkek hastalarım için bir bölüm oluşturdum.Erkek yüzüne yaptığım uygulamaların teknikleri farklılık gösteriyor.

Son olarak, bu kitabı kimler okumalı?

Teknik terimlere boğulmadan, güzellik ve gençliğin pratik yollarını arayan, kendini uygun bütçelerle ve çoğu zaman para bile harcamadan güzelleştirmek isteyen tüm kadınlar ve erkekleri Pozitif Güzellik hareketine ve kitabıma davet ediyorum. Dahası anneleri de, genç kızları olan, ergenlik sorunları yaşayan gençlerle uğraşanlar için de güzel önerilerim var. Güzellik ve gençlik bulaşıcıdır, inanın bana, hemen şimdi başlamak için de en doğru zamandayız!