Gaziantep'teki 3 Suriyeli sığınmacının hayatını bu belgeselle anlattı!
Yönetmen Aslıhan Ünaldı, Gaziantep’e sığınmacı olarak gelen üç Suriyeli gencin öyküsünü beyaz perdeye taşıdı.
ABD’de yaşayan Türk yönetmen Aslıhan Ünaldı, “Inbetween Nowhere / Arada Hiçbir Yerde” adlı belgesel filminde, Gaziantep’e sığınmacı olarak gelen üç Suriyeli gencin öyküsünü beyaz perdeye taşıdı.
Ünaldı, yeni filmi “Arada Hiçbir Yerde” ise Gaziantep’e sığınmacı olarak gelen 3 Suriyeli gencin öyküsünü anlatıyor. Dünyada birçok önemli festivalde yayınlanacak bu filmin Türkiye açısından da büyük bir önemi var. Aylarca süren çekimleri Gaziantep’te yapılan film, Türkiye’nin Suriyeli mültecilere verdiği desteği, açtığı kucağı batılı bir dille anlatıyor.
Filmin öyküsü şöyle:
Mahmut (26) aktivist, sevdiği kadını özleyen bir adam. Milad (24), eskiden çanta tasarımcısıyken şimdi savaş muhabiri. Ezalden öğrenciyken özgürlük savaşçısı olan, şimdi yine öğrenciliğe dönen tutkulu bir genç. Bu 3 gencin ortak noktası Suriyeli olmaları ve Gaziantep’te yaşamaları değil sadece. Maruz kaldıkları işkenceler, verdikleri kayıplar, ölen sevdikleri, burunlarında tüten evleri de... Ve her şeye rağmen insanlıklarını kaybetmemeleri, bitmeyen umutları... Aslıhan Ünaldı ile tanışmaları ve “Inbetween Nowhere / Arada Hiçbir Yerde” belgesel filminin başrol oyuncuları olmaları da bir başka ortak noktaları.
Aslıhan Ünaldı kimdir?
Alman Lisesi’nden sonra Amerika’ya Yale Üniversitesi’ne gitti. Fotoğraf ve uluslararası politika okudu. Üniversitedeyken özellikle kültürel emperyalizm üzerine yoğunlaştı, hatta tezimi bu konuda yazdı. Birçok kısa filmi ve belgeseli var.
Arada Hiçbiryerde filmini çekmek için aylarca Gaziantep’te yaşadı. “2 milyon insanın onlarla hiçbir alakası olmayan nedenlerle evlerinden, kültürlerinden, varlıklarından olmaları, kaçtıkları yerlerde istenmeyen göçmenler olarak yaşamaya çalışmaları tam da benim kalbime dokunan bir konu. Sadece doğduğu coğrafya yüzünden, politik oyunlar yüzünden gencecik hayatların nasıl mahvolduğunu anlamalarını istiyorum. Türkiye’deki insanların anlamasını istediğim şey şu: Bu insanlar keyiflerinden buraya gelmiyor, keyiflerinden evlerini bırakmıyor. Ellerinde olsa hemen geri dönerler. Buraya birçok grubun arasında ateş altında kaldıkları için, canlarını kurtarmak için kaçarak geliyorlar.” Diye açıklıyor bunun sebebini.