Gazeteciler Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nde 'özgürlük' istiyor!
Gazeteciler Cemiyeti 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nü bu yıl da kutlamadı.
Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada Türk medyasının çok ağır koşullarda bulunduğunu vurgulayarak “Çok büyük sıkıntılar içerisinde bulunan Türk basınında bu önemli günün kutlanması şartlarının olmadığı görüşündeyiz” dedi.
Bilgin, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) tarafından ifade ve basın özgürlüğüne Dünya çapında destek vermek, bu konuda duyarlılığı artırmak maksadıyla 3 Mayıs gününü Dünya Basın Özgürlüğü Günü ilan ettiğini hatırlattı. “Bugün her zamankinden fazla kendimizi sorgulamak, dünya basın özgürlüğü listelerinde niye en sonlarda yer almaktayız diye düşünmek, mevcut durumdan çıkış yolları aramak gerektiğini hatırlatan bir gündür,” diyen Gazeteciler Cemiyeti başkanı, “Medya kurumları ve gazetecilerin kenetlenerek basın özgürlüğü için daha aktif bir uğraş içerisine girmesi şart olmuştur” dedi.
Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Bilgin, Gazeteciler Cemiyeti’nin bütün gücü ile kuruluş amaçlarının en önde geleni olan gazeteciler arasında dayanışmayı, meslek etik ilkelerini savunmayı ve demokrasinin en temel direklerinden olan bilgilenme hakkını savunduğunu kaydetti. “Mesleki dayanışma içerisinde, basın özgürlüğünü savunmaya devam ediyoruz” diyen Bilgin Türkiye’nin içinden geçmekte olduğu zor koşulların yanı sıra siyasi baskılar, kutuplaşma, sansür, oto-sansür, işsizlik gibi ciddi sorunlarla boğuşan Türk medyasının özgürlük hasreti içinde olduğunu vurguladı. Bilgin, “Maalesef özgür olmadan özgürlük kutlanması mümkün olmuyor,” dedi.
Yazılı açıklamasında yılın ilk çeyreğinde Türk medyasının kayyum ataması yoluyla “sessizleştirildiğini”, çok sayıda gazetecinin işsiz kaldığını, haber yazıp yayınladıkları için gazetecilerin casus suçlamasıyla güçlendirilmiş ömür boyu hapis istemiyle mahkeme önüne çıkartıldığını kaydeden Bilgin, bu gelişmelerin Türkiye’yi uluslararası basın ve ifade özgürlüğü raporlarında “kendisine hiç yakışmayan en son sıralara” yerleştirdiğini vurguladı.
“İfade özgürlüğü, bilgilenme hakkı, bilinçli tercih imkanı demokrasinin ön şartlarıdır” diyen Bilgin, Gazeteciler Cemiyeti’nin Özgürlük için Basın raporlarına göre Mart ayı sonu itibarıyla erişim engelli site sayısının 104,701’e ulaşması, yine aynı dönemde 423 sansür vakası yaşanmasının üzüntü verici olduğunu belirtti.
Yılın ilk üç ayında işsiz kalan gazeteci sayısının 750’ye yaklaştığını, çok sayıda gazetecinin ya hapiste ya da mahkeme kapılarında olduğunu, hakaret davalarının tırmanmasına devam ettiğini kaydeden Bilgin “Basını özgür olmayan bir ülkenin Basın Özgürlüğü Günü’nü kutlaması mümkün değil” dedi.
Bilgin “Her şeye rağmen Türkiye’de basın özgürlüğü gününü kutlayabilecek ortama bir gün ulaşacağımıza inanıyoruz. Yılmadık, yılmayacağız, basın özgürlüğü talebimizden geri adım atmayacağız” dedi.