Gazeteci Nuray Başaran, Aydınlık ve Ulusal'a tepki gösterdi, o haberleri yalanladı!

TRT Genel Müdürlüğü için tanınan süre sona erdi ve RTÜK'e başvuran 38 isim açıklandı.TRT Genel Müdürlüğü'ne aday olan isimler arasında Akşam gazetesi eski Ankara Temsilcisi Nuray Başaran'da yer aldı.

Başaran'ın adaylığını duyuran bazı medya organları, gazeteci hakkında bir takım iddialar gündeme getirdi.  Aydınlık gazetesinden Hikmet Çiçek'in haberinde yer alan, "Başaran’ın adaylığı için AKP MKYK üyesi bir kişinin devreye girdiği ifade ediliyor. Başaran, adaylık için kulis yaptığı kişilere “Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’ın adayı” olduğunu söylüyor" ifadeleri, Nuray Başaran tarafından yalanlandı. Başaran, Aydınlık'ın bu haberine sert tepki gösterdi ve iddiaların asılsız olduğunu belirtti.

Konuyla ilgili Medyatava'ya açıklamalarda bulunan Başaran, "Aydınlık Gazetesi'nin yazarı Hikmet Çiçek'in kaleme aldığı 'Ergenekon Tanığı TRT'ye Aday'  başlıklı 1. Sayfadan yazılan haber şahsımı hedef almasının dışında Ergenekon yapılanmasının halen diri olduğunun açık bir belgesidir" dedi.

Öte yandan Başaran, aynı haberi yayınlayan Ulusal Kanal'a da tepki göstererek, "Ulusal Kanal ve Aydınlık Gazetesi' nin yaptığı karalama kampanyası onuruma yapılmış ağır bir saldırı olduğu kadar  Ergenekon yapılanmasına dün olduğu gibi bugün de şahsımı hedef gösterme teşebbüsüdür" ifadelerini kullandı.

Nuray Başaran'ın açıklamaları şu şekilde:

Ben Nuray Başaran. 15 Ekim 2014 tarihli Aydınlık Gazetesi'nin yazarı Hikmet Çiçek'in kaleme aldığı 'Ergenekon Tanığı TRT'ye Aday'  başlıklı 1. sayfadan yazılan haber şahsımı hedef almasının dışında Ergenekon yapılanmasının halen diri olduğunun açık bir belgesidir.



Aydınlık Gazetesi'nin (Hikmet Çiçek'in) yazdığı yalan haberin şahsımın da içinde bulunduğu TRT Genel Müdürlüğü aday adaylarının RTÜK ün karar vereceği güne ve saate denk getirilmesi niyetin habercilik olmadığının başka bir delilidir. 



Haberde şahsımın Ergenekon operasyonları döneminde Faruk Demir ile bütünleştirilmesi ve sonrasında evlendiğimin yazılması haberin ciddiyetsizliğini ve çalakalem bir karalama kampanyasının basın tarihine geçecek bir başka yalanıdır. 



Ben Nuray Başaran Demir olarak kendi kalemimden yazıyorum ne iddia edildiği gibi Ergenekon operasyonları döneminde, ne dava sürecinde , ne de daha sonrasında değil Faruk Demir isimli şahısla evlenmem, bir araya gelmem bile söz konusu olmamıştır. 



Haberciliğin en temel unsurlarından olan haberin muhatabına sorma ilkesi söz konusu haberi yazan  Hikmet Çiçek te olsaydı, ya da üşenmeyip 5 ay önce hangi Demir ile evlendiğim devletin kayıtlarında ortaya anında çıkardı....



Dönemin MİT yöneticilerini arkasına aldığını söyleyerek her türlü çirkin iftirayı atan Tuncay Özkan'ın tescilli yalanlarını ve yalan dolu kitabını rehber edinerek hazırlanmış bu haber, gazetecilik etiğini ve yazarlığı ayaklar altına almıştır.



Yukarıda bir kısmını saydığım maddi ve manevi hatalardan da görüleceği gibi Ulusal Kanal ve Aydınlık Gazetesi' nin yaptığı karalama kampanyası onuruma yapılmış ağır bir saldırı olduğu kadar  Ergenekon yapılanmasına dün olduğu gibi bugün de şahsımı hedef gösterme teşebbüsüdür.





Tüm gazetecilik yaşamım boyunca sivil iktidarın yani halkın yanında tavır almış bir gazeteciyim. Bugün uğradığım sakdırı halk iradesini temsil eden Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a sahip çıkan yazılarıma yapılan saldırılar zincirinin son halkasıdır. Niyeti ve hedefi belli olan bu saldırılara karşı , dün olduğu gibi bugün de sarsılmaz bir inançla Nuray Başaran Demir olarak meşru haklarımı kullanmaya, halk iradesini kesintiye uğratmaya çalışan unsurlara bu toplum adına gerek adaletin önünde hesaplaşarak ve yıllardır onurumla elimde tuttuğum kalemimle mücadele etmeye devam edeceğim.

Saygılarımla,

Nuray Başaran DEMİR