FLAŞ! DEM Parti'den Sert Tepki. Azad Barış İle İlgili Çıkan Haberlere Tepki Gösterildi
İBB soruşturmasında adı geçen ve Ekrem İmamoğlu ile defalarca görüştüğü belirtilen HDP'nin eski genel başkan yardımcılarından Azad Barış ile ilgili çıkan haberlere DEM Parti tepki gösterdi. Yapılan açıklamada "Hiçbir somut kanıta dayanmayan, yalnızca siyasi mühendisliğin ürünü olan iddialarla kara propaganda yapılmaktadır. " denildi. İşte o açıklama...
DEM Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK), İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne operasyon ve ‘kent uzlaşısı’na yönelik iddialara ilişkin açıklama yaptı. Eski HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı, yazar ve sosyolog Azad Barış’ın kriminalize edilmeye çalışıldığı belirtilen açıklamada, “DEM Parti olarak partimiz ve kent uzlaşısı hakkında yapılan bu kara propagandanın yürütücüsü olanlardan hukuk önünde hesap soracağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Kent uzlaşısını kriminalize etme girişimi, halkın iradesini ve kararını yargılamaktır ki bu, kimsenin haddi değildir” denildi.
DEM Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK), İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve ‘kent uzlaşısı’ iddialarına ilişkin açıklama yaptı.
Açıklamada, şunlar kaydedildi:
İstanbul Büyükşehir Belediyesine yönelik operasyonun bir ayağına kent uzlaşısını oturtan bu zihniyet, siyaseti, muhalefeti, seçim kazanmayı ve halkın iradesini temsil etmeyi suçmuş gibi göstermeye çalışmaktadır. Kent uzlaşısı, halkımızın talep ve beklentileri üzerine partimiz tarafından açık bir şekilde kamuoyuna açıklanmış ve yerel seçim boyunca Türkiye’nin dört bir tarafında başarıyla hayata geçirilmiş bir uygulamadır. Halkın ortak iradesine dayanan, toplumun farklı kesimlerini buluşturan şeffaf ve demokratik bir süreçtir. Halkın siyasette alternatif yaratma arayışı ve kararıdır.
Daha önce HDP Eş Genel Başkan Yardımcılığı görevinde bulunmuş Azad Barış’ı merkeze oturtarak bu meseleyi kriminalize etme girişimi, operasyonun sahiplerinin zelil ve sefil halini göstermektedir. Yıllarca Türkiye’de siyaset yapan, basında ve uluslararası akademi dünyasında tanınan bir felsefe doktoru ve sosyoloğun yargısız infazla televizyon ekranlarında ‘terörist’ ilan edilmesi ve onunla ilişkilenen herkesin de ‘terör’ kefesine konulması içler acısı bir durumdur. Hiçbir somut kanıta dayanmayan, yalnızca siyasi mühendisliğin ürünü olan iddialarla kara propaganda yapılmaktadır.
DEM Parti olarak partimiz ve kent uzlaşısı hakkında yapılan bu kara propagandanın yürütücüsü olanlardan hukuk önünde hesap soracağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Anlamak istemeyenlere bir kez daha söyleyelim. Kent uzlaşısı, halkın doğrudan siyasete katılmasıdır; kentlerin uzlaşı temelinde yönetilmesi arayışıdır. Halkın talep ve isteklerinin seçimden önce başlayarak yönetimlere taşınmasıdır. Kent uzlaşısını kriminalize etme girişimi, halkın iradesini ve kararını yargılamaktır ki bu, kimsenin haddi değildir.