FLAŞ! Atatürk Kültür Merkezi (AKM) resmen açıldı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yapımı tamamlan Atatürk Kültür Merkezi (AKM)'nin açılışını cumhuriyetin 98. yılında gerçekleştirdi. AKM'nin açılışında önce Kültü Bakanı Mehmet Ersoy daha sonra da Cumhurbaşkanı Erdoğan konuştu. Törene Bahçeli de katıldı.

Beyoğlu'ndaki AKM açılışına Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan'ın yanı sıra, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, İletişim Başkanı Fahretin Altun, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ve eşi Pervin Ersoy, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım ve kızı Büşra Köylübay, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu katılıyor.

BAKAN ERSOY: AKM OLMAZ DENİLENİ OLDURARAK YÜKSELEN BİR ESERDİR

Törende ilk sözü alan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, "Cumhuriyetin 98. yıl dönümünde böyle bir açılışı yaptığımız için çok heyecanlıyım. Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını rahmetle anıyorum" dedi.

Ersoy, açıklamasını şöyle sürdürdü:

AKM milletimizin eşsiz kültürünün parlayacağı yeni sahnenin adıdır. AKM ön yargıları yıkarak, olmaz denileni oldurarak yükselen bir eserdir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmalarından öne çıkanlar:

Sözlerimin hemen başında Cumhuriyetimizin kuruluşunun 98. yıldönümünü tebrik ediyorum. Cumhuriyetimizi bize armağan eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere tüm Milli Mücadele kahramanlarımızı yad ediyorum. Cumhuriyetimizi kuranlara borcumuzu 2023 hedeflerimizi ortaya koyarak ve bunları gerçekleştirmek için gece gündüz çalışarak ödemenin gayretindeyiz. Hiçbir saldırının, tuzağın bizi Cumhuriyetimizin 100. yılı için belirlediği hedeflere ulaşmaktan alıkoymasına izin vermeyeceğiz.

"İNŞASI REKOR BİR SÜREDE TAMAMLANDI"

Bugün ülkemize ve İstanbul'a yeni bir kültür-sanat eseri kazandırmanın da gururu içindeyiz. Taksim'de 75 yıl önce temeli atılan AKM uzunca bir süre önce artık kullanılamaz hale gelmişti. İstanbul'un bu sembol yapısını yeni baştan inşa etmek için uzun yıllar önce harekete geçtik ancak attığımız her adımda engellerle karşılaştık. Eski Türkiye'nin köhnemiş yüzünün sembolü olan, her tarafı dökülen, kendinden beklenen işlevleri yerine getiremeyen AKM binasını yıktırmamak için yapılan kampanyaları hepiniz hatırlıyorsunuz. Mesele kimi çevrelerce ideolojik saplantı, kimi çevrelerce siyasi hesaplaşma, kimi çevrelerce kaos çıkarma vesilesi haline dönüştürülerek bize ve ülkeye vakit kaybettirildi. Gezi Olayları sırasında o binanın nasıl terör örgütlerinin gövde gösterisi yerine dönüştürüldüğünü unutmadık. İlk AKM binası gibi bu eserin de mimari müellifi Tabanlıoğlu Ailesi oldu. Toplam alanı 95 bin metrekareyi bulan bu eserin inşası 2.5 yıl gibi rekor bir sürede tamamlandı. Seyirci kapasitesi 2 binin üzerinde olan bu salon her türlü kültür-sanat faaliyetini icra etmeye uygun altyapıyla donatılmıştır. İkinci salonumuz da 800'ü aşan seyirci kapasitesi ve modern donanımıyla pek çok faaliyet için uygun bir altyapıya sahiptir. Kültür Sokağı ise kütüphanesi, çocuk sanat merkezi, sineması, sergi salonu, kafeleri, restoranları ile her kesime hitap etmektedir. Yeni AKM ile burada, İstanbul'a ve dünyaya unutulmaz kültür-sanat hizmetleri sunacak abidevi bir sanat eseri ortaya çıkardık.

"BU ESER ESKİ VE YENİ TÜRKİYE FOTOĞRAFININ EN BELİRGİN GÖRÜLDÜĞÜ YERDİR"

Uzun yıllar boyunca AKM'nin yenilenmesi projesine karşı çıkan, akla hayale gelmeyen yalanlara başvuran kesimlerin ortaya çıkan eser karşısında bir parça da olsa mahcubiyet duyacaklarını ümit ediyorum. Bu eser eski Türkiye ve yeni Türkiye fotoğrafının en belirgin görüldüğü yerdir. Biz bunun benzerini Harbiye'de de yaşadık. 'Yapmayacaklar, burada sadece oyalıyorlar'; bunları söylediler. Fakat biz adeta yerin dibine girercesine Harbiye'deki kongre merkezini de yaptık. Biz her zaman ve her konuda olduğu gibi AKM tartışmalarında da sözümüzü eserlerimiz ve hizmetlerimizle söyledik. 1994 yılından beri bu şehir için neler yapmadık ki. Haliç'i temizleyip yeniden halkın hizmetine sunduk, güçlü bir ulaşım altyapısı kurduk. Çünkü biz İstanbul'a aşıktık. Kentsel dönüşüm projeleriyle, parklarıyla, yeşil alanlarıyla şehrin çehresini değiştirdik. Kanal İstanbul gibi küresel düzeyde stratejik projelerle şehrimizi dünyanın kalkınma gündeminin merkezine yerleştirdik.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'DAN BAKAN ERSOY'A TEŞEKKÜR

Şehri cazibe merkezi haline getirecek sayısız hizmeti halkımızın istifadesine sunduk. İstanbul'un ruhunu oluşturan tarihine, kültürüne, sanatına sahip çıkacak nice eserlere imza attık. Türkiye'nin ve İstanbul'un 2023 hedeflerine uygun böyle bir eseri şehrimize kazandırmakla bizden sonraki nesillere en büyük hediyelerden birini verdiğimize inanıyorum. Burada yürütülecek her kültür-sanat faaliyeti büyük ve güçlü Türkiye'nin inşası yolunda kendi alanında atılmış bir adım olacaktır. 1453'teki fethinden beri bu şehre vurduğumuz mühürlerin son halkası olarak gördüğüm AKM'miz ülkemizin kültür-sanat nabzının attığı yer olarak inşallah asırlar boyunca ayakta kalacaktır. Bu açılışla birlikte 4 Kasım'a kadar sürecek Beyoğlu Kültür Yolu festivalini de başlatmış oluyoruz. Böyle bir eserin meydana getirilmesinde tabii ki Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy kardeşimi özellikle kutluyorum. Çünkü buraya sadece ara sıra uğramak değil, buraya gerçekten kendini vermek suretiyle, burayı yakın markajda takip etmesi, işte bugün bu açılışı yapma şanına bizi kavuşturdu.

"ARTIK HEDEFLERİ BÜYÜMÜŞ BİR İSTANBUL VAR"

İstanbul dünyanın en kadim medeniyet şehirlerinden olmasına rağmen hâlâ hak ettiği yere ulaşamamış bir şehirdir. Üç imparatorluğun başkentliğini yapan İstanbul Cumhuriyetimizin de en kıymetli markasıdır. Cumhuriyetimizi kurduktan sonra yeni bir medeniyet hamlesi yapabilmek için ihtiyacımız olan gücü uzun süre sonra ancak toparlayabildik. Bu sıkıntılı dönemde İstanbul da ağır yaralar aldı. İstanbul'a belediye başkanı seçildiğimizde etrafı gecekondularla çevrili, altyapısı yetersiz bir şehir devralmıştık. Kolları sıvadık ve kısa sürede çok önemli mesafe kat ettik. Başbakanlığımız ve cumhurbaşkanlığımız döneminde de İstanbul'un her meselesiyle yakından ilgilendik. Bu kadim şehir geri dönüşü olmayan kimi tahribatlara uğradı. Ama artık karşımızda çehresi değişmiş, imkanları artmış, hedefleri büyümüş bir İstanbul vardır. İnşa ettiği yüzlerce eser hâlâ dimdik ayakta olan, bir asırlık hayatının her anını ülkesine ve milletine hizmete adayan Mimar Sinan'ı böyle bir eserle anmamızı ecdadımıza ve tarihimize vefa borcunun gereği olarak görüyorum. Mimar Sinan'ın eserleri sadece taştan, topraktan, ahşaptan ibaret yapılar değildir. Sinan Konstantiniyye'yi İstanbul yaptı. 'İstanbul neresidir' diyenlere 'Sinan'ın iz bıraktığı yerdir' demek doğrudur. Sanatçılarımızdan tıpkı Sinan gibi bu toprakların tarihini anlatacak eserler vermelerini bekliyoruz.

Erdoğan'ı o açıklamaları:

SİNAN OPERASI

Açılış töreninin ardından Hasan Uçarsu'nun bestelediği, librettosunu Halit Refiğ'in aynı adlı senaryosundan hareketle Bertan Rona'nın yazdığı "Sinan" operası sergilenecek.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla operayı Hasan Uçarsu besteledi, librettosunu Halit Refiğ'in aynı adlı senaryosundan hareketle Bertan Rona'nın yazdığı 'Sinan' operasında orkestrayı şef Gürer Aykal yönetiyor, eser iki perdeden oluşuyor. 

İşte Sinan Paşa Operası:

YENİLENEN AKM HAKKINDA 

10 Şubat 2019'da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın temelini attığı AKM, 2,5 yılda tamamlandı. AKM bünyesinde 2 bin 40 kişilik opera salonu, 802 kişilik tiyatro salonu, galeri, çok amaçlı salon, çocuk sanat merkezi, müzik platformu, müzik kayıt stüdyosu, bir bilgi merkezi olarak kurgulanan ve müzik, sanat, mimari, tasarım gibi ihtisas başlıklarına odaklanan kütüphane, Yeşilçam Sineması ve tasarım dükkânı bulunuyor.

AKM'nin en öne çıkan unsuru Taksim Meydanı'na bakan, özel olarak tasarlanarak üretilen 15 bin seramik parçasıyla kaplı dev bir küre olan opera salonu. Opera salonu fiziksel, teknik ve mimari analizler sonucunda, en iyi doğal akustiği elde edebilmek için at nalı biçimli tasarlanarak yapıldı.

Yüksek kalitede ses niteliği ve reverberasyon süresi olarak dünyadaki nitelikli opera salonlarının sahip olduğu standartlarda inşa edildi. Salonda öncelikle opera, ama aynı zamanda senfonik konserler ve elektro-akustik destekli gösteriler için de doğru akustik şartlar sağlanabiliyor.

Yan duvarlar boyunca kaplamalar akustik ihtiyaçlara uygun olarak özel olarak tasarlandı. Opera salonunda halı veya diğer tekstil döşeme gibi ses yutuculardan kaçınmak gerektiğinden, ahşap zemin tercih edildi. DHA

Wanda Nara Siyah Tangasıyla Meydan Okudu! Şakir Paşa Ailesi'ndeki yatak sahneleri alev aldı! Okan Buruk'un yeni gözdesi Christopher Nkunku Yusuf Sarı, Fenerbahçe'ye bedava imza atıyor Gizemli Massaco kabilesi ilk kez görüntülendi Otele çağırdığı kadın odada öldü