Fincan fincan kahve içenlere müjde: Kahve içmek o hastalığı önlüyormuş
Kahvesiz günü geçiremeyenleri sevindirecek haber geldi. Yapılan araştırmalara göre kahve içmek, o hastalığa karşı savaş açıyor. İşte kahve tüketimine ilişkin araştırmalar ve tüm ayrıntılar
Kahve, yeterli miktarda ve doğru zamanda tüketildiğinde sağlığımız için birtakım güçlü faydaları beraberinde getirir.
Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de kahve tüketimi oldukça yaygındır. Öyle ki güne kahve tüketmeden başlayamayan pek çok kişi mevcuttur.
Düzenli olarak kahve tüketmek birtakım yararı beraberinde getirirken, bilim insanları tarafınca da o hastalığın riskini en aza indiriyor.
İşte o hastalık...
DÜZENLİ OLARAK KAHVE İÇTİĞİNİZDE…
Yapılan çeşitli araştırmalara göre düzenli olarak kahve tüketmenin, Parkinson hastalığı riskini önemli ölçüde azalttığı bulunmuştur.
Parkinson hastalığı, beyindeki dopamin üreten hücrelerin kaybı sonucu ortaya çıkan ve hareket kontrolü ile ilgili problemlerle karakterize edilen bir durumdur.
Kahve tüketiminin Parkinson hastalığına etkileri üzerine yapılan araştırmalar, kahvenin bu nörodejeneratif hastalığa karşı koruyucu bir rol oynayabileceğini göstermektedir.
Kahve ve içeriğindeki kafein, bu hastalığın gelişme riskini azaltmada önemli bir etkiye sahiptir.
Birçok çalışma, düzenli kahve tüketiminin Parkinson hastalığı riskini anlamlı derecede düşürdüğünü göstermiştir.
Örneğin 2001 yılında yayımlanan geniş kapsamlı bir araştırmada, düzenli kahve içen bireylerin Parkinson hastalığına yakalanma olasılığının, kahve içmeyenlere göre yaklaşık %30-60 oranında daha düşük olduğunu ortaya koymuştur.
Bu etki, erkeklerde kadınlara göre daha belirgin olmasına rağmen, her iki cinsiyette de önemli ölçüde gözlemlenmiştir.
Ayrıca Neurology isimli tıp dergisinde yayımlanan bir araştırmaya göre, kahve tüketenlerin yüzde 25'inde parkinson riski, hiç kahve içmeyenlere göre yüzde 40 daha düşük olarak kayıtlara geçti.
Kafein, bu koruyucu etkiyi büyük ölçüde sağlayan bileşen olarak öne çıkmaktadır. Kafein, beyinde dopamin reseptörlerini uyararak dopaminin daha etkili bir şekilde kullanılmasını sağlar ve dopamin eksikliğinin yol açtığı belirtileri hafifletir.
Ayrıca kafein, adenozin A2A reseptörlerini bloke ederek, nöroinflamasyonu azaltabilir ve dopamin üreten hücrelerin korunmasına yardımcı olur.
Bu mekanizmalar, kafeinin nöroprotektif özelliklerinin altında yatan temel nedeneri olarak kabul edilmektedir.