Financial Times'ın çözüm süreci yorumu!
Financial Times'ın tanınmış köşe yazarlarından David Gardner, Türkiye'deki çözüm sürecini değerlendirdi.
Türkiye'de yürütülen "çözüm süreci", yurt dışında ilgi uyandırmayı sürdürüyor. Financial Times'in tanınmış köşe yazarı David Gardner, süreci "yüksek riskli bir strateji" olarak nitelemekle birlikte, "sonuç vermesi durumunda Türkiye için ödül çok büyük olacağı" değerlendirmesinde bulunuyor.
David Gardner, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Türkiye'nin Kürtler ile 'barış yoluna' yürümeye başladığında" övgü yağmuruna tutulduğunu belirttiği köşeyazasında, "Erdoğan, Irak'ın ve Suriye'nin Kürtlerini bir "Türk küresi'ne çekmeyi planlıyor" iddiasında bulundu.
Abdullah Öcalan'ın Erdoğan'ın "en güvendiği yardımcıları ile hassas bir müzakere"nin ardından Nevruz günü bir ateşkes çağrısını yaptığını belirten Gardner, şu görüşü öne sürdü:
"Bu süreç, karışık bir meseleyi çözmeye yönelik, tutarsız gibi görünen taktikleri içeren, çelişkili gözükecek politika sinyallerini veren yüksek riskli bir stratejidir. Eğer sonuç verirse Türkiye için ödül potansiyel olarak çok büyük."
Sürecin, aynı zamanda kargaşa içindeki bir Ortadoğu için olası etkilerinin çok büyük olduğunu savunan Gardner, "Sayın Erdoğan'ın bölge çapında var olan sınırları ortadan kaldırabilecek bir (Kürt) ipliğini çekiyor olabileceğini söylemek abartılı olmaz" yorumunu yaptı.
"ÖCALAN DAHİL KÜRT TUTUKLULARIN TAHLİYESİ FORMÜLÜ"
David Gardner, ilk aşamada odağı Türkiye'nin Kürtleri ile bir mutabakatın temellerinin oluşturacağını vurgularken, PKK'nın savaşa son vermesinin karşılığında bir mutabakatın içermesi gereken unsurlarının arasında; terörle mücadele yasalarındaki reform, eşit vatandaşlık, Kürtçe için eğitimde ve kamuda eşitlik ile "Öcalan dahil" Kürt tutuklularının serbest bırakılması formülünü ve "kirli bir savaş hakkındaki gerçeği ortaya çıkaracak bir barışma sürecini" saydı.
"ADETA DOKTRİNEL DEVRİM GEREKİYOR"
Bütün bunları "sadece kültürel değişim değil aynı zamanda adeta doktrinel bir devrimi gerektirdiğini" ileri süren Gardner, Erdoğan'ın harekete geçiren faktörün ise Suriye'deki çöküş olduğu görüşünü savunuyor.
FT yazarı, Ankara'nın, Kuzey Irak'taki özerk Kürt Yönetimi ile Suriye'de PKK'nın uzantısı bir örgüt tarafından yönetilen bölge arasında "bir Kürt Konfederasyonu" olasılığı ile karşı karşıya kaldığına dikkat çekiyor.
"ERDOĞAN'IN TAKTİKLERİ BİR STRATEJİYİ OLUŞTURMUYOR"
Yazısında "Sayın Erdoğan'ın taktikleri, toplamda bir stratejiyi oluşturmuyor. Iraklı Kürtler ile bağları güçlendirken Türkiye'nin Kürtlerine tavizleri sınırlamaya çalışıyor" savlarına da yer veren Gardner, şöyle devam etti:
"Iraklı Kürdistan'ın bir ordu dahil bağımsız bir devletin çoğu niteliklerine sahip. Suriye'nin Kürtleri de ise bir tur özerkliği hedefliyorlar. Ancak Ankara, Türkiye'deki Kürtlere özerkliğin iyice gerisinde kalan hakları sunuyor."
"Bu durumda Sayın Erdoğan, güç bir durumla baş etmeye mi çalıyor?" sorusuna soran Gardner, Erdoğan'ın uzun vadeli amacının, "yurt içinde minimalist bir mutabakatı, Irak'ın ve Suriye'nin Kürtleri Türkiye'nin nüfuz alanının içine alarak süslemenin olabileceğini" de iddia ediyor.
Böylece Kürtlerin arzuladığı "Pan Kürt devleti"nin yerine refah içinde, ekonomik entegrasyonu olan bir "Türk küresi"nin sunulacağını öne süren Gardner, böylece "çoğu Sünni olan Türkler ve Kürtlerin, omuz omuza Tahran'dan Bağdat üzerinden Şam'a kadar uzanan Şii güçleri ile karşı karşı duracağını, böyle bir durumun da Kürt sorununu çözse de bölgeyi Osmanlı coğrafyasına geri götüreceği" görüşüne de yer veriyor.(ANKA)