'Fenerbahçe sevgim yüzünden hala evlenemedim'
Murat Şeker ve Murat Akkoyunlu Hadi Be'ye konuk oldu.
Emre Saygı’nın hazırlayıp sunduğu, Türkiye’nin ilk interaktif talk show programı 'Hadi Be'ye, 'Çakallarla Dans 5' filminin yapımcısı ve yönetmeni Murat Şeker ile başrol oyuncularından Murat Akkoyunlu konuk oldu.
‘Çakallarla Dans 5’ ile sinemaseverlerle buluşan Murat Şeker ve Murat Akkoyunlu, 'Hadi Be' programında samimi açıklamalarda bulundu.
"Bit yeniğinden kızı kurtarmak ve ondan ayırmak için Çakallar operasyona başlıyor"
'Çakallarla Dans 5’in yönetmeni Murat Şeker, filmin konusu hakkında bilgi verdi: Şevket Çoruh’un oynadığı 'Kayınço Gökhan' çapkın bir karakter. 17 yıl önce yediği bir haltın meyvesi bugün ortaya çıkıyor ve bir kızı olduğunu öğreniyor. Fakat kızın ortaya çıkmasından daha spakteküler olan durum, kızın erkek arkadaşı Uraz, yani bizim 'Klavye Delikanlıları' dizisinden karakter ve oyuncu olarak transferimiz. Dolayısıyla kızını bit yeniğinden yani yavşaktan kurtarmak elzem bir şey oluyor. Bu bit yeniğinden kızı kurtarmak ve ondan ayırmak için Çakallar operasyona başlıyor. Filmin başında görüyoruz ki Çakallar hapishaneden şartlı tahliyeyle çıkartılıyorlar. Onun da tek şartı birbirlerine 100 metreden fazla yaklaşmamak. Dolayısıyla iki çatışmamız var; Çakallar nasıl bir araya gelecek ve güzel kızımız bit yeniğinden nasıl kurtulacak?
"Çarpıcı işler yapmaya çalışıyoruz"
Murat Şeker, filmin en eğlenceli sahnelerinden olan, Murat Akkoyunlu’nun merdivenlerden düştüğü sahne hakkında, "O Kazak bir dublör, Murat yapmadı" dedi. Murat Akkoyunlu ise "Biraz matematiksel bir durum, o sahneyi yazdıklarından itibaren mekan belli değildi, önce başka bir ev oldu. Mesela düşüceğim yerin fotoğrafları ve videoları bana geliyordu. Ben ona matematiksel olarak bakıyordum; 'uygun mudur, buradan yapabilir miyiz?' diye. Yani tabi sağlaması çok önemli, dikkat ediyoruz ama bir o kadar da çarpıcı işler yapmaya çalışıyoruz" ifadelerini kullandı.
"Bunu televizyona düşürmeyelim"
Emre Saygı’nın "Çakallarla Dans’ dizi olarak devam edemez miydi diye merak edenler var" sorusuna, Murat Akkoyunlu’nun cevabı şöyle oldu:
"Üçüncü filmden sonra bu tür talepler hem yapımcılardan Murat’a geldi hem de bizi sıkıştırdılar. Hatta televizyon kanalları istedi bu işi dizi haline getirmeyi. Biz bir toplantı yaptık; 'Arkadaşlar böyle talepler var, ne yapıyoruz?' diye konuştuk. Herkesin ortak kararı 'Buna film olarak devam edelim, hayatımızda gidebildiği kadar böyle gitsin, bunu televizyona düşürmeyelim' şeklinde oldu" yanıtını verdi.
"Yap denilen hiçbir şeyi yapmadım, hatta özellikle imtina ettim"
Murat Şeker, annesiyle birlikte çekilen ve instagram’da paylaştığı fotoğrafının ekrana getirilmesi ve ‘Anneci misin?’ sorusu üzerine, "Baya bildiğin isyankar, asiyim. Anneme de babama da bağlıyımdır ama 'yap' denilen hiçbir şeyi yapmadım hatta özellikle imtina ettim. Üniversiteyi 13 yılda bitirdim mesela. Alerjim var; bana bir şeyi yapmam söylenmeden yaparım zaten, öteki türlü yapılacaksa da engellerim" ifadelerini kullandı.
"Basketbol dünyanın gerçekten en zevkli sporu, çünkü saniyeler önemli"
Röportajın instagram paylaşım bölümünde Murat Şeker’e basketbol maçında çekilmiş bir fotoğrafı gösterildi ve "Futbolcu olmak ister miydin?" sorusu yöneltildi. Ünlü yönetmen şu cevabı verdi:
"Fenerbahçe-Real Madrid maçıydı. Basketbolcu olmak isterdim, oynadım da. Basketbol dünyanın gerçekten en zevkli sporu, çünkü saniyeler önemli. Basketbolda 24 saniyede hücumunu yapacaksın, 5 saniyede topu elinden çıkartacaksın, 8 saniyede öteki sahaya geçeceksin... Her saniyenin çok önemi var. Bizim işte de zamanlama çok önemli olduğu için beni sinemacı olarak da daha heyecanlandırıyor."
"Haftanın yedi günü tüm gün oyun oynanıyor"
Murat Akkoyunlu ‘Baba Sahne’ki oyunlarıyla ilgili, "Baba Sahne çok iyi gidiyor; orada haftanın 7 günü tüm gün oyun oynanıyor. Konuklarımız da geliyor, başka işlerimiz de var. Şevket Çoruh ile benim oyanamadığım diğer işler de çok iyi gidiyor. Yani Kadıköy, kültür-sanat aktivitesi anlamında çok yüksek bir konumda olduğu için seyirci de bizi yalnız bırakmıyor" şeklinde konuştu.
"O yüzden hala evlenemedim"
Murat Şeker, Fenerbahçe’nin hayatındaki yeriyle ilgili olarak, "O yüzden evlenemedim hala. İlk önce şaka gibi geliyor sonra biraz yaklaşınca diyorlar ki; 'Bu adam ciddi'. Mesela Euroleague kuraları çekiliyor, ben cep telefonuna indiriyorum ve ona göre kuruyorum düzeni, bir de futbol maçları var" dedi.
Kurtuluş Savaşı yıllarındaki Fenerbahçe’nin Kurtuluş Savaşı direnişine katkısı
Ünlü yönetmen, bir sonraki projesi hakkında detaylı bilgi verdi: Bundan sonraki projemiz; Kurtuluş Savaşı yıllarındaki Fenerbahçe’nin Kurtuluş Savaşı direnişine katkısı ve General Harrington Kupası ile ilgili adlandırılan dönem, yani 29 Haziran 1923 günü yaşananlar. Yani bizi Cumhuriyet'e götüren süreç. Asıl anlatmak istediğimiz Cumhuriyet'in bir günde kurulmadığı. Zorlu mücadeleler oldu. Özellikle İstanbul’un işgali 5 yıl sürdü. Filmin içinde, kafalara nakşetmek istediğim en önemli şey bu. 5 yıl İngiliz kuvvetleri, İtalyanlar ve Fransızlar İstanbul’un yönetimini ele almışlar, filmin içerisinde göstereceğiz bunu. Sahnesini de yazdık. Üsküdar’dan Sultan Ahmet’e tekneyle geçerken pasaport kullanmak zorundaki Türkler'i İngiliz askerleri kontrol ediyor. Dolayısıyla bizim hem Atatürk’e hem o dönem mücadele eden insanlara çok borcumuz var. Bu projeyle o borcumuzu ödemek istiyoruz. 2023 yılına giden süreçte 2020'de vizyona girer filmimiz, o süreçte bu projeyle katkımızı vereceğiz. Fenerbahçe de Cumhuriyet'i kuran unsurlardan birisi. Kuvayi Milliye’de Kadıköy grubu özellikle çok etkili. Kadıköy grubu Fenerbahçe Spor Kulübü’nün içerisinde ve etkisi altında zaten. Özellikle İngiliz Kuvvetleri'ne karşı yaptıkları futbol maçlarında halka büyük bir moral oluyorlar. General Harington da çıldırıyor ve İngiltere’den futbolcu getirerek İstanbul’u boşaltacakları tarihten bir süre önce 'Fenerbahçe’yi bir yeneyim, öyle gideyim' diyor. İşte orada yine Fenerbahçe yeniyor onun filmini yapacağız. 'Çakallarla Dans 5, benim 13'üncü yönetmenliğim ama bugüne dek zaten bu film için bir sürü film çektim. Bu benim aynı zamanda kendi hayatımın en önemli projesi olacak. Bir sonraki nesle aktarmamız gereken en önemli bilgi bunlar.