Fatih Altaylı ses kayıtları için ne dedi?
Fatih Altaylı, CNN Türk'te yayınlanan 5N1K programında Cüneyt Özdemir'in sorularını yanıtladı.
Son günlerin en çok konuşulan isimlerinden Habertürk Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı, 5N1K’da Cüneyt Özdemir’in sorularını yanıtladı.
Altaylı'nın açıklamalarından satırbaşları;
- “Garibime giden şu oldu. Sadece bizle ilgili olan kayıtların servis edilmesi. Herkes biliyor, medyada çalışan herkesin böyle durumlarla karşılaştığı bilinen bir gerçek. Yıllardır herkes medyaya baskıdan bahsediyor. Peki medyaya baskı neydi? Nasıl yapılıyordu? İlk defa medyaya baskının etiyle kemiğiyle ortaya çıkmasıdır bu. Benim çalıştığım gazeteye el konuldu. Bundan daha büyük bir medyaya baskı olabilir miydi. Ben o günlerde bana baskı yapıldı, bir danışman tarafından dedim. Kimse yazmadı Yeni Harman dergisi hariç. Kimsenin durumundan benimkinden farklı olmadığı ortaya çıkacaktır. Bir baskı var ama önemli olan şu, ben bu baskıyı gazeteme ne kadar yansıttım.”
-"Garibime giden şu oldu. Sadece bizle ilgili olan kayıtların servis edilmesi. Herkes biliyor, medyada çalışan herkesin böyle durumlarla karşılaştığı bilinen bir gerçek. Yıllardır herkes medyaya baskıdan bahsediyor. Peki medyaya baskı neydi? Nasıl yapılıyordu? İlk defa medyaya baskının etiyle kemiğiyle ortaya çıkmasıdır bu. Benim çalıştığım gazeteye el konuldu. Bundan daha büyük bir medyaya baskı olabilir miydi. Ben o günlerde bana baskı yapıldı, bir danışman tarafından dedim. Kimse yazmadı; Yeni Harman dergisi hariç. Kimsenin durumundan benimkinden farklı olmadığı ortaya çıkacaktır. Bir baskı var ama önemli olan şu, ben bu baskıyı gazeteme ne kadar yansıttım."
- “Habertürk’ün sahibi Ciner Grubu. Mehmet Fatih Saraç, Habertürk grubunda herhalde iki seneye yakın bir zamandır yönetim kurulu üyesi ve patron vekili olarak görev yapıyor. Hükümet tarafından etki alışılan bir medya grubu olduğu izlenimi edinmen normal. Türkiye’deki bütün medya kuruluşlarına bazen bu kadar açık bazen daha az açık… Ben bu mesleği 32 senedir yapıyorum. Medyaya müdahale her zaman gerçekleşmiştir. Bu iktidarların gücüyle doğru orantılıdır. Koalisyonlar zamanında farklı olur. İktidarların gücü arttıkça bu baskı artar. Bu bütün dünyada var. Benim tek derdim şu. Ben bunu bu gazeteye ne kadar yansıttım. Bu gazete bugün bu kadar çok fırça yiyorsa iktidardan bu şundan bu gazete çünkü yaramazlık yamıyor. İstediklerini yapmamış ki telefonlar geliyor. Rıza Zarraf’ı kimse tanımazken bir şoförünü manşet yapıyorsak… Uçtu uçtu altın uçtu manşetimiz. 17 Aralık’tan önce bunlar. Hemen hemen 4 ay önce yazmışız.”
- “O anketle ilgili bant konuşması benim Fatih Saraç’la o gün yapmış olduğumuz 3 ayrı konuşmanın ustalıkla montajlanması. Türkçe’nin akışına uygun mu manipülasyon yapayım sözü? Değiştireyim derim. Şurası doğru. Kararsızların dağıtımıyla ilgili konuşurum diyorum. Tuhaf olmaz olur mu aşırı tuhaf ama bu benden kaynaklanmıyor. Sen de gazetecisin yaşıyorsundur. Telefonda hı hı der geçersin. Direndim işte, değiştirmedim ki aynen koydum anketi. Hadi ben yalan söylüyorum. Diğer anketlerle karşılaştırsınlar. Ben eğer o ankette değişiklik yapsaydım bırakırdım bu işi. Herkes biliyor kimin neye ne kadar direndiğini. Bugün medyadaki herkesin konuşmaları ortaya dökülse ben bir yandan çok üzüleceğim bir yandan da sevineceğim çünkü herkesin bunları yaşadığı görülecek.”
-"Uludere bizim gazetenin manşetinde 9 sütuna manşet yer aldı. Nasıl bu haber görülmemiş olabilir. Gazete bugün gibi gözümün önünde. Fatih Saraç kullanmadık efendim dedi diye kullanmadık mı oluyor. Belli ki Fatih Saraç orada Başbakana kendini savunmaya çalışıyor. Telefon konuşmaları ciddiye alınıyor, gazeteye bakan yok. 9 sütun manşet değilse valla ben buradan çıkamayayım.”
-"Bu olayların devamı da gelecektir. Ben namuslu bir gazeteci olarak bugünlerin elverdiği oranda elimden geleni yaptım. Ama ağırıma gidiyor. Aileme hakaret ediyorlar, bana hakaret ediyorlar. Ben hiçbir şeyimi gizli yapmam. Gezerim, yerim, içerim. Ben buyum. Herhalde Türkiye’de 20 tane onurlu gazeteci varsa onlardan biriyim. Kimse de bana ruhunu şeytana satmışsın diyemiyor.”