Eylem Tok'un yazarlığı sahte çıktı! Karıştığı ölümlü kazanın ardından oğlunu kaçıran Eylem Tok kitaplarını kendi yazmamış

İstanbul Eyüpsultan'da hız yaparak yol kenarında duran ATV sürücülerini çarpan ve bir kişinin ölümüne neden olan oğlunu yurt dışına kaçıran "yazar"Eylem Tok'un kitaplarını kendi yazmadığı ortaya çıktı.

"Yazar" Eylem Tok, oğlu T.C.'nin lüks aracıyla çarptığı ATV’de bulunan Onur Murat Aci’nin hayatını kaybetmesi ve 4 gencin de yaralanması olayından sonra Türkiye gündeminden düşmedi.

Kazanın ardından önce Mısır’a ardından da ABD’ye kaçan Tok’un Mihr adlı kitabının nasıl en çok satanlar listesine çıktığını TELE1 Yazarı Demet Cengiz tek tek anlattı.

KİTABI SEVGİLİSİ YAZDI

Cengiz yazısında Tok’un kitabı Mihr’in basıldığı Hayy Kitap’ın  sahibi Rauf Baysal’a ait olduğunu Baysal’ın kitabın tüm nüshalarını satışa çıktıktan hemen sonra satın aldığını yazdı. Cengiz ayrıca kitabın, Baysal tarafından yazılıp Tok’a verildiğini de belirtti.

Cengiz daha sonraki köşe yazısında ise insanların kendisine ulaştığını ve Eylem Tok hakkında bazı iddialarda bulunduğunu belirtti.

Cengiz köşe yazısında şu ifadeleri kullandı:

Bursa’da 17 yaşında sekreter olarak işe başladığı estetik kliniğinde hayatının değiştiğini anlattı biri. Kliniğin sahibi Bülent Cihantimur ile yakınlaşınca bir anda hem klinikte yönetici pozisyona geliyor hem de geçirdiği estetik operasyonlarla adeta yeniden yaratılıyor.

Bülent Cihantimur ile evlendiğinde 19 yaşında olan Eylem Tok’un biyografisinde iktisat ve psikoloji eğitimi aldığı yazıyor. Nerede almış, ne eğitimi almış belli değil. Bir üniversite diploması olduğu ise kuşkulu.

BİR İSTANBUL RÜYASI

Yaptığı iddialı ameliyatlarla adından söz ettiren Bülent Cihantimur ve eşi bir süre sonra soluğu İstanbul’da alıyor. Başarı öyküleri kısa sürede yazılıyor. Daha büyük klinik, daha çok hasta, daha büyük evler, onlarca gayrimenkul yatırımı, lüks araçlar, sonradan görme ‘zevksiz’ yaşamlar, sahte kültür-sanat-edebiyat ilgisi…

Ünlü yazarlara, gazetecilere yanaşmak isteği, bu uğurda yapılan davetler, cömert partiler, trüf mantarının eksik edilmediği yemekler…

Karı-koca hızlı yükselişin ekmeğini yerken gülünç düzeyde yapılan birtakım görgüsüzlükler… Eylem Tok’un dost davetiyle kliniğe getirtip fahiş fiyat talep ettiği kadınlar… Bodrum’da kiraladıkları lüks rezidanslarında ağırladıkları misafirlerden ücret istemeler… Kolay kurulup çabuk yıkılan dostluklar…

PARASI NEYSE VERİRİZ

Eylem Tok, bir gün yazar olmayı kafaya koyar. Yine önceki yazımda ‘çok satanlara’ hileyle sokulmuş romanından ve Süleymancı yayıncısıyla yaşadığı gönül ilişkisinden söz etmiştim. Kendi değimiyle yöneticiliği bırakır ve yazarlığa soyunur. Ağzı sıkı bir hayalet yazar bulunur, roman yazdırılır.

Süleymancı sevgiliyle yaratılan ‘çok satan yazar’ kimliği ne medyada ne de edebiyat dünyasında kabul görür. Kimse Eylem Tok’u tanımamaktadır.

İlişkisi bitince yayıncısıyla vedalaşır ve yepyeni bir yayıneviyle anlaşır. Destek Yayınları, hem ilk romanını hem de ikinci romanını yayımlar ancak ortada kitapları toplayacak bir sevgili olmayınca çok satanlar listesine girilemez. Yayınevi, üçüncü romanını yayımlamak istemez ve olanlar olur. Destek Yayınları sahibi Yelda Cumalıoğlu’na WhatsApp’tan yazılan hakaret mesajları dava konusu olur.

Becerikli Eylem Tok, kendi yayınevini kurar. Sırf kendi kitaplarını basmak için. Çalıştığı matbaalardan birine ödeme yapmayınca davalık olurlar.

Hemen “Parası var neden ödeme yapmıyor” sorusu geliyor akıllara ama kendisini tanıyanlar kavgacı bir karakter çiziyor. Çalışana, emekçiye para yok ama konu PR (halkla ilişkiler) olunca, bir kimlik inşası olunca kesenin ağzını cömertçe açıyor Eylem Tok.

Parası neyse veririz! Evet, kariyer mottosu bu Eylem Tok’un. Allah sizi inandırsın, senaryo yazıyor, film çekiyor, yönetmen oluyor Becerikli Bayan Tok.

Son halini gören herkes aynı yorumu yaptı Narin Güran cinayeti davasında yeni gelişme! Okan Buruk'un özel isteği Michail Antonio Restorandaki yangından acı haber geldi Narin Güran cinayetinde 3 kişi daha evdeymiş Komutan askerlere cinsel saldırıda bulunmuştu...