Esma Kalenderli göz göre göre katledildi: TKDF tüm kadınlar adına soruyor: Neden?

Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu, cezaevinden çıkan, uzaklaştırma kararı olmasına rağmen elektronik kelepçe talebi reddedilen eski eşi tarafından katledildi.

Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu, tüm kadınlar için yetkililere mektubunda dile getirdi: Neden? 

"31 Temmuz günü TBMM kararı ile kaç katil, kaç şiddet mahkumu, kaç istismarcı tahliye
edildi ya da edilmek için açık cezaevine nakil edildi bilmiyoruz. Gerçi bilsek ne fark edecek ki?

Zaten şikayet ettiklerimizin mahkumiyetlerinin onanmadığı bir ortamdayız. Medya istismar ettiği çocuğu ile tutuksuz olarak aynı evde yaşayan baba haberlerinden geçilmiyor.

Aklayıcı, yargılayıcı, görünür kılıcı, kısaca sosyal medya adaleti üzerine yoğunlaşılan
şu sıralarda kaç can yanıyor, sayısal olarak bilmemizin de önemi ve anlamı yok.

Ama bu gidişin artık hepimizin şirazesini kaydırdığını bir kez daha Aile, İçişleri ve Adalet
bakanlığına hatırlatmak gereği ile yazıyı kaleme alıyoruz.

"ESMA KALENDERLİ İÇİN ADALET İSTİYORUZ"

7 Ağustos günü Şanlıurfa ilinde meydana gelen ve olması için sanki sürece taş döşenen bir
kadın cinayeti üzerinden ilgili bakanlıkların açıklama ve soruşturma yapmasını talep ediyoruz.

Esma Kalenderli boşandığı eşi Murat Utuş tarafından sokakta vahşice katledildi. Bu ne ilk ne de son olacak iktidarın bu vurdumduymaz ve yaşam hakkına karşı tavrı nedeniyle.

Şanlıurfa Milletvekili Dilan Kunt’dan öğrendiğimiz üzere 27 suç kaydı olan ve uyuşturucudan tutuklu iken serbest kalan Murat Utuş ve olay hakkındaki detaylar şöyledir:

Esma Kalenderli eşi cezaevinde iken boşanma davası açıyor ve mahkeme 3 çocuğun
velayetini Esma’ya veriyor, boşanma gerçekleşiyor. Eski Eş Murat Utuş cezaevinden çıktıktan sonra Esma’yı sürekli rahatsız ederek barışmak istiyor. Barışmak istemediği için o zaman çocukları bana vereceksin yoksa seni ve aileni öldürürüm tehditlerinden korkarak çocuklarını veriyor Esma Kalenderli. Burada onu koruyacağı, güveneceği bir kamu varlığını hissedememiş olmanın acısı hepimizin sorgulaması gereken konudur. Çocuklarını annelerinden tehditle aldığı halde eski eşinin peşini bırakmayan eski koca öldürmeden 2 hafta önce evin önüne gelip tehdit ediyor. Esma şikayetçi olup uzaklaştırma ve elektronik kelepçe talep ediyor. Mahkeme uzaklaştırmayı verip, elektronik kelepçe talebini reddediyor.

NEDEN?

27 suç dosyası olan, cezaevinden çıkmış biri için elektronik kelepçe talebini reddeden hakime bizim adımıza Adalet bakanlığı sormalı: “Neden?”

Sadece Adalet değil Aile Bakanı da sormalı: “Neden?

Sayın bakan kadınlar 6284 sayılı yasadan rahatsız diyordu. İşte biz hayatı katledilen kadın
için onun adına soruyoruz; “6284 uygulansaydı hayatta olurdum. Benim hayatımı önemsiz gören hakim nedenini açıklamalı.”

Asıl soru “neden bu suç makinesine güvenip bir kadının hayatını riske attınız?”olmalıdır.

Cevap aslında tüm kadınların hayatını ilgilendiriyor ve bu nedenle bekliyoruz.

Sonra ne oluyor sormayacağınızı biliyoruz. Çünkü malum sonuç artık içselleşti. Eski eşi Esma’yı katletiyor. Hatta Esma ben de kadın cinayeti olarak gazetelerde yer alacağım bile diyor. Mağduru öleceğini bilecek kadar umutsuz duruma düşürenler utanmıyorlar.

"BİR KADIN DAHA KATLEDİLDİ"

Bu yüzden görevleri yaşam hakları ihlallerini ortadan kaldırmak olan yetkililer
vicdanınıza, aldığınız eğitime, göreve başlarken ettiğiniz yemine sadık kalmadığınız için bir kadın daha katledildi.

Göz göre göre gelen süreçle;

6284’ü, nafakayı, erken yaşta ve zorla evlilikleri, cinsel istismara affı konuşanlara sesleniyoruz.

Bu ülkenin kadınlarının yaşam ile aralarındaki bağı koparan, kadını muhtaç ve biat etmesi gereken konumuna düşürdüğünüz için suçlusunuz. Aldığınız kararların cezasını çekmeniz ve kadın katillerinin cezasını çekmesinin sağlanması için son nefesimize kadar haykıracağız.
Unutmayın ki öleceğini ve adının gazetelere yazılacağına kadar bilen kadınlar şiddet
gördükleri hanelere ve kişilere GERİ DÖNMÜYORLAR.

Dönmeyecek, itaat etmeyecek ve insanca yaşam adına mücadele edecekler.
Ta ki karar mekanizmalarında insanlık adına insanca kararlar alanlar var oluncaya kadar…"