'Eşinizle son bir kez konuşun...'
Özge Uzun yaşadıkları zorlu süreci anlattı.
Ünlü sunucu Özge Uzun'un ikinci kez evlendiği eşi Volkan Üst, geçtiğimiz günlerde kalp krizi nedeniyle ölümden dönmüştü. Bir süredir eşiyle birlikte Azerbaycan'da yaşayan Özge Uzun, yaşadıkları zorlu süreci anlattı.
teve2 ekranlarında yayınlanan 2.Sayfa programına konuk Özge Uzun, 'eşimin damarları paramparça olmak üzereymiş, Allah korudu' dedi.
İşte ünlü sunucunun açıklamalarından satır başları...
"Eşim kalp krizi geçirdi, çok ciddi bir durumdu. Pazar günü operasyona girdi ama cuma günüden itibaren sorun vardı. Ben doktordan randevu aldım gitmedi, cumartesi yüksek tansiyon vardı, pazar artık kendini çok kötü hissetti apar topar hastaneye gittik.
Hemen acil servise aldılar eşimi, serum falan taktılar kusmaya başladı. Tansiyonu bir türlü düşmedi. Türkiye Büyükelçisi’ni aradım sağ olsun hemen yardımcı oldu. Orada hep yanımızda oldular. Bizi başka bir hastaneye yönlendirdi. Gittiğimiz hastane ‘hemen anjiyo olması lazım’ dedi. Ama tansiyonu yüksek, o yüzden ameliyata giremiyor... Eşime sürekli ilaç verdiler durumu toparlamaya çalıştılar.
Ben ameliyattan önce ‘anjiyo olur rahatlar’ durumundaydım ta ki doktor yanıma gelene kadar.
‘Sizin onayınız gerekiyor’ dediler, ben hala normalim sakinim. Sonra doktor ‘çok riskli bir durum söz konusu, eşinizle her ihtimale karşı son bir kez konuşmak ister misiniz’ dedi. Tam eşimin yanına gideceğim doktor durdu ‘ama korkutmayın’ dedi.
Eşimin yanından çıktıktan sonra doktor geldi, ‘aramanız gerek yerler varsa arayın, çok riskli bir ameliyat ’dedi. Sonra operasyon gerçekleşti ve eşim sağ salim çıktı.
Doktorumuza çok teşekkür ediyorum. Eşimi önce Allah’a sonra onlara borçluyum. Sayın Büyükelçimiz geldi, eşi geldi. Bizimle çok ilgilendiler.
Ameliyatı çok riskliydi, damar neredeyse parçalanmak üzereymiş, Allah korudu eşimi. Ben eşim operasyondayken ‘Allah’ım çok genç, daha 45 yaşında, sen evlatlarına bağışla’ diye dua ettim. Çok zor bir durum, ailemle konuştum onlar beni sakinleştirmeye çalıştı.
İnsan çok acayip şeyler düşünüyor… Volkan’a da söyledim, hatta birkaç arkadaşımızda bundan feyz alarak dünyanın bin bir türlü hali var diye birbirlerinin özel bilgilerini öğreniyorlar. Ben de o an ‘acaba bizim ortak banka şifrelerimiz neydi?’ diye düşündüm. Çünkü bir şey olursa paraya ihtiyacım olacak. İnsan o anda çok acayip düşünceler içine giriyor.
Çok şükür bunların hiçbirine gerek kalmadı, Volkan çıktı ama üç gün yoğun bakımda kaldı. Uyanınca ‘ışığı gördüm geldim’ dedi.
Eğer eşimi o akşam hastaneye götürmemiş olsaydık, sabahı göremezmiş... ‘İki saat bile geç kalsaydınız durum çok kötü olurdu’ dediler.
Artık eşim her şeye çok dikkat ediyor, ilaçlarını dakikasını geçirmeden içiyor.
Ameliyat sonrası eşim daha sakinleşti. Doktor uyardı, ‘diğer damarlarının durumu da pek iç açıcı değil kendine dikkat etmelisin’ dedi.
Volkan ile bizim ilişkimiz başka bir boyutta, oğlumuz Dağhan’la yaşadığımız sınavdan sonra o boyuta geçtik. Birbirimizin koruyucusu, kollayıcısı olduk.
Sadece bu olay bile bizim tekrar birlikte olmamamızın nedeni olabilir, ayrıldıktan sonra da bir spazm geçirmişti ondan sonra konuşmaya başlamıştık, bugünlere geldik işte..."