Ertuğrul Özkök'ten çarpıcı Lavrov yazısı! Özkök, Türkiye'nin Suriye'de başlatmak istediği harekâtı ve Lavrov'un Belgrad'da yaşadıklarını hatırlattı. "Türkiye'ye 'dur' mu diyecek yoksa?" diye sordu

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov bugün, Suriye ile ilgili belki de bugüne kadarki en kritik karar için Türkiye’ye geliyor.

Türkiye’nin Suriye’de terör örgütü YPG_PKK’ya karşı başlatmak istediği harekat bu görüşmede alınacak sonuca bağlı olacak.

Peki Rusya bu konuda ne kaar verecek?

Türkiye’ye dur mu diyecek, yoksa yürü mü…

48 SAAT ÖNCE YAŞANAN BİR SÜRPRİZ OLAY

Lavrov Türkiye’ye gelmeden önce öyle sürpriz bir gelişme oldu ki, bu gelişme büyük bir ihtimalle Türkiye’nin elini daha da kuvvetlendirdi.

Çünkü bu sürpriz gelişmeden sonra Moskova’da Lavrov’un dosyasına öyle bir rakam kondu ki…

Her şeyi değiştirebilir.

Amagelin önce 48 saat öncesine dönelim.

ALO KONTROL KULESİ CEVAP VERMİYOR

Lavrov bu kritik görüşmeden önce Sırbıstan’ın başkenti Belgrat’a gidecekti.

Ancak uçağı yoldayken hiç beklemediği bir durumla karşılaştı.

Belgrat yolu üzerinde kullanması gereken üç ülke havasahası son anda uçağına kapatılmıştı.

Bu ülkeler Bulgaristan, Kuzey Makedonya ve Karaadağ’dı…

Üstelik üç ülke sadece havasahasını kapatmakla kalmamış, uçak ile yer kontrolü arasındaki bütün iletişim kanallarını da kapatmıştı…

Kör uçuş olacaktı yani…

Bu Rusya için büyük sürpriz oldu.

AVRUPA’YA BELGRAT KAPISI KAPANINCA KALAN TEK KAPI

Çünkü Sırbistan Avrupa’da Rusya’nın dışarı çıkabileceği iki havalaanı kapısından biriydi ve o kapı tamamen kapanmıştı.

Artık geriye bir tek kapı kalıyordu ve o da Türkiye’di…

Peki bu kapı ne durumdaydı?

İşte tam bu noktada aakıllara Rusya şehirleri ile Türkiye arasındaki karşılıklı uçuş rakamının ne durumda olduğu sorusu geldi…

Rusya’dan Avrupa’daki tek kapısı Türkiye’ye günde kaç uçuş vardı?

Türkiye’den de Rusya’ya kaç.

Bu rakam son zamanlarda hiç telaffuz edilmedi.

LAVROV ‘A VERİLEN SON RAKAM: GÜNDE 148

Lavrov’un uçağı Avrupa semalarından dönünce  araştırdım.

Yetkili mercilerden aldığım güvenilir bilgi gerçekten şaşırtıcıydı.

Şimdi o bilgiyi sizle paylaşıyorum.

Rusya’dan Türkiye’ye haftada 390 charter artı 130 tarifeli uçuş var.

Yani haftada 520 uçuş.

Bu tek yönlü uçuşu gösteren bir rakam.

Buna Türkiye’den Rusya şehirlerine yapılan uçuşları da eklerseniz bu rakam 1040 ediyor…

Anlayacağınız Rusya’nın Avrupa içinde güvendiği tek ülke olan Sırbistan’a Dışişleri Bakanı bile gidemezken, Türkiye ile arasında haftada karşılıklı 1040 uçuş var.

Bunu güne vurursanız, 148 karşılıklı uçuş anlamına geliyor.

Yani Rusya ile Türkiye’nin şehirleri arasında günde 150’ye yakın karşılıklı uçuş var.

BU RAKAM YOL NEYDİ BUGÜN  NE OLDU

Bu rakamı daha iyi anlamak için bir de şuna bakalım.

2019 yılında Rusya ile Türkiye arasındaki yıllık uçuş sayısı 17056 idi.

Bu da günde 46 uçuş anlamına geliyordu.

2021 yılında ise toplam uçuş sayısı 35.034 oldu.

Bu da günlük 95 uçuş anlamına geliyor.

Yani bu rakam Ukrayna işgali sonrası 150’ye çıkmış. Dahası var.

Bu rakam çok rahatlıkla 200’lere ulaşabilir.

Çünkü Türk tarafı daha çok uçuş izin talebinde bulunuyor , Rusya ise daha dengeli bir karşılıklı uçuş olması için yeterli izini vermiyor.

Tabii bunda Rus bandralı uçakların ambargoya rağmen rahatlıkla uçabiliyor havasını verme arzusundan da kaynaklanabilir.

YARIN LAVROV’A TÜRK HAVASAHASI AÇIK OLACAK

Sonuç olarak Belgrat yolundan 9 dönen Lavrov bugün Moskova’dan Türkiye’ye direk uçuşla gelecek.

Bu da gösteriyor ki, bugün için Rusya’nın Avrupa’ya tek çık kapısı Türkiye…

Ayrıca Türkiye Avrupa’da Rusların kullandığı MİR kredi kartlarının geçerli olduğu neredeyse tek ülke.

Buna  İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya girmesi için öne sürdüğü şartları da eklerseniz,  Rusya’nın düşünmesi gereken noktalar daha kolay anlaşılır.

YARIN LAVROV DUR MU DER YOKSA “ALLEGRO MA NON TROPPO” MU

Bütün bunların anlamı çok açık.

Türkiye bugün belki de Rusya’ya en anlayışlı davranan ülke.

Ve Türkiye’nin çok ciddi güvenlik endişeleri var.

Siz Lavrov yerine olsanız yarın Türkiye’ye ne derdiniz?

Dur mu…

Yoksa “Allegro ma non troppo mu”

Yani “Gir ama fazla gitme mi…”