Erdoğan yanıtladı! Öcalan gazetecilerle görüşecek mi?
Başbakan Erdoğan ve Kırgızistan Cumhurbaşkanı Atambayev, düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.
"HDP'li Sırrı Süreyya Önder'in açıklamalarına ve HDP ve Mit dışında Abdullah Öcalan ile başka kurum ve kişilerin görüşmesine izin verildi mi, verilecek mi?" şeklindeki bir soru üzerine Başbakan Erdoğan, "Çok ham hayal bir şey. Böyle bir görüşme söz konusu değil. Bu anlayış ile yaklaşmaları halinde kendi kapılarını da kapatırlar bunu da açıkça söyleyeyim. Şu anda sadece bizim müsaade ettiğimiz, HDP daha önce BDP mensupları adaya gitmişlerdir. Bir de istihbarat teşkilatımız gitmektedir. Bunun dışında bizim müsaademiz zaman, zaman uluslararası yada sağlık noktasındaki gitmesi gerekenleri gönderdiğimiz olaylar olmuştur. Asla bunun dışında siyasi bir ekibin vs. gitmesi veya basın mensuplarının gitmesi böyle bir şeye müsaade etmiş değiliz. Böyle bir şey yok, olamaz. İleride olur mu, olmaz mı? Bunlar şartların oluşturacağı, olgunlaştıracağı şeylerdir. İsmini zikrettiğiniz şahıs, zaten bunlar doğru konuşmamakla tanınmış kişilerdir. Bunlarda dürüstlük yok. Bunlar yalanı çok rahat kullanıyorlar. Şu anda dağa götürülen bu yavrularla ilgili, anneler, babalar orada feryat ediyor. Evlatlarını istiyorlar" diye konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Başbakanlık Merkez Bina'da Kırgızistan Cumhurbaşkanı Almazbek Atambayev ile görüştü. Görüşme sonrasında, Başbakan Erdoğan ve Kırgızistan Cumhurbaşkanı Atambayev, düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu. Basın toplantısından önce, sağlık, meteoroloji, alanlarında iş birliği ve Türkiye-Kırgızistan Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi (YDSK) 3. oturumunun sonuçlarına ilişkin ortak bildiri anlaşmaları imzalandı.
Başbakan Erdoğan yaptığı konuşmada, "Kırgız Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı değerli kardeşim Atambayev ile bugün gerek ikili gerek se heyetler arası görüşmemizi, verimlilik içerisinde geçirdik. Kırgızistan, adeta bir değişimin, dönüşümün içerisinde. Bu süreç içerisinde ilişkilerimizdeki her türlü askeri, siyasi, ticari… ilişkiler artıyor" dedi.
"DÖRTLÜ GÜMRÜK BİRLİĞİNE GİRME ADIMLARI AYRI BİR GÜÇ KATACAKTIR"
Başbakan Erdoğan, "Son zamanlarda ki daha yeni atılmış bir adım ama, inanıyorum ki bu da ona ayrı bir güç katacaktır. Rusya Federasyonu, Kazakistan, Belarus, Kırgızistan olarak dörtlü gümrük birliğine girme adımlarının da inanıyorum ki kendilerine ayrı bir güç katacaktır. Şu anda Kırgızistan ile dış ticaret hacmimiz, 426 milyon dolar. 2015 yılı sonuna kadar hedefimiz bunu 1 milyar dolara çıkarmaktır. Yılda 25 hastayı ülkemizde tedavi ediyorduk. Yaptığımız bu anlaşma ile bu sayıyı 100'e çıkardık. Kırgızistan, 100 hastayı Türkiye'ye gönderebilecek" açıklamasında bulundu.
"TİKA ATTIĞI ADIMLARLA KENDİSİNİ İSPAT ETMİŞ BİR KURULUŞUMUZ"
Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı'nın (TİKA) Kırgızistan'daki çalışmalarını önemsediklerini ifade eden Başbakan Erdoğan, "TİKA attığı adımlarla kendisini ispat etmiş bir kuruluşumuz" dedi.
"KARDEŞÇE DESTEK GÖRÜYORUZ TAM KARDEŞLİK ZOR ZAMANLARDA BELLİ OLUYOR"
Kırgızistan Cumhurbaşkanı Atambayev yaptığı konuşmaya 'değerli kardeşler' diye başlayarak, "Türk milletine, cumhuriyetine, hükümetine çok teşekkürler. Kardeşçe destek görüyoruz. Tam kardeşlik zor zamanlarda belli oluyor. Kardeşimiz sayın Başbakan Erdoğan'a teşekkür ediyorum" diye konuştu.
"YATIRIM YAPMAK İSTEYEN HERKESE KAPIMIZ AÇIK"
Bişkek Manas Havaalanı'nın uluslararası ulaştırma merkezine dönüştürülmesine ilişkin Atambayev, "Havaalanının, ulaştırma merkezine dönüştürülmesine yönelik müzakerelere açığız. Yatırım yapmak isteyen herkese kapımız açıktır bekliyoruz" dedi.
Başbakan Erdoğan ise havaalanına ilişkin, "Kırgızistan için yap işlet devret modeli bana göre en uygun olanıdır" dedi.
Çözüm sürecindeki yeni aşama ve eve dönüş konularına ilişkin Başbakan Erdoğan, "Eve dönüş, çözüm sürecinin başından beri var. Bu projenin ne önemli hedefi eve dönüştür. Ama bu zaman zaman hep provoke edilmiştir. Çözüm sürecindeki bu atmosferin şu anda bulandırmak isteyenlerin oyunu ile ortadan kaldırmayalım. Bu atmosfer daha olumlu istikamette gelişsin. Şu ülkemiz, gerçek anlamda barışa, huzura, özgürlüğe kavuşsun. Türkiye'de özgürlük yok ifadesini kullananlar, barış ortamı istenildiği gibi yok diyenler ne yazık ki barış ortamını ortadan kaldırma kavgasını verenlerdir. Bunun da çok açık net olarak kendileri filleri ile failleri olmuşlardır. Bölücü terör örgütünü savunduğunuz zaman, herhalde barışı arıyorum diyemezsin. Elinde molotof kokteylleri ile halkın bindiği otobüsleri yakanlar, bu ülkede barışın elçileri olamaz" ifadelerine yer verdi.
"POLİSİ YAKAN, YIKAN ÖLDÜRMEYE TEŞEBBÜS EDENLER BARIŞI ARIYORUM DİYEMEZ"
Başbakan Erdoğan, "Polisi yakan, yıkan öldürmeye teşebbüs edenler herhalde ben barışı arıyorum diyemez. İşçiyi doğuda, güneydoğuda alıp dağa kaçıranlar, annelerin yavrularını pikniğe götürüyoruz diye alıp dağa kaçıranlar bu ülkede barıştan, özgürlükten bahsedemezler. Temel hak ve hüviyetlerden bahsedemezler. Hala çıkıp rahatlıkla biz barıştan, özgürlükten yanayız diyorlar" açıklamasında bulundu.
"PİŞKİNLER AMA ARTIK BENİM MİLLETİM BUNLARI YUTMUYOR"
Başbakan Erdoğan, "Böyle de çok pişkinler. Ama artık benim milletim bunları yutmuyor. İnanıyorum ki bundan sonra da yutmayacaktır" dedi.
"SANDIĞIN DIŞINDAKİ YOLLAR BU ÜLKENİN HUZURUNU, REFAHINI GETİREBİLECEK YOLLAR DEĞİLDİR"
Başbakan Erdoğan, "Bu ülke demokratik parlamenter sistemi kabul etmiş bir ülkedir. Beğenmiyorsak, bu işi sandıkta değiştiririz. Değiştirebiliriz mantığı ile sandığa müracaat etmektir. Sandığın dışındaki yollar hiçbir zaman bu ülkenin huzurunu, refahını getirebilecek yollar değildir" diye konuştu.
"İMRALI'DA FARKLI GÖRÜŞMELERİN OLUP OLMAYACAĞI ŞARTLARIN OLUŞTURACAĞI OLGUNLAŞTIRACAĞI ŞEYLERDİR"
"HDP'li Sırrı Süreyya Önder'in açıklamalarına ve HDP ve Mit dışında Abdullah Öcalan ile başka kurum ve kişilerin görüşmesine izin verildi mi, verilecek mi?" şeklindeki bir soru üzerine Başbakan Erdoğan, "Çok ham hayal bir şey. Böyle bir görüşme söz konusu değil. Bu anlayış ile yaklaşmaları halinde kendi kapılarını da kapatırlar bunu da açıkça söyleyeyim. Şu anda sadece bizim müsaade ettiğimiz, HDP daha önce BDP mensupları adaya gitmişlerdir. Bir de istihbarat teşkilatımız gitmektedir. Bunun dışında bizim müsaademiz zaman, zaman uluslararası yada sağlık noktasındaki gitmesi gerekenleri gönderdiğimiz olaylar olmuştur. Asla bunun dışında siyasi bir ekibin vs gitmesi veya basın mensuplarının gitmesi böyle bir şeye müsaade etmiş değiliz. Böyle bir şey yok, olamaz. İleride olur mu, olmaz mı? Bunlar şartların oluşturacağı, olgunlaştıracağı şeylerdir. İsmini zikrettiğiniz şahıs, zaten bunlar doğru konuşmamakla tanınmış kişilerdir. Bunlarda dürüstlük yok. Bunlar yalanı çok rahat kullanıyorlar. Şu anda dağa götürülen bu yavrularla ilgili, anneler, babalar orada feryat ediyor. Evlatlarını istiyorlar" diye konuştu.
"BİZZAT, ANNESİ, BABASI, NİNESİ İLE TELEFONDA GÖRÜŞTÜM"
Başbakan Erdoğan, çocukların yakınları ile telefonda görüştüğünü belirterek, "Bizzat, annesi, babası, ninesi ile telefonda görüştüm. Telefonda hüngür hüngür ağlıyorlar. Tabi evladı, Amerika'da, İngiltere'de olanlar, paralarını oraya akıtıyorlar. Ama burada, para vermek suretiyle dağa kaçırıldığını söyleyen biziz. Eğer dağa kaçırılmadığını ispat ediyorlarsa, nerededir o zaman bu çocuklar? O zaman bulsunlar getirsinler. İddia her zaman, iddiayı ortaya atanların bunu ispatı ile ortaya çıkar" açıklamasında bulundu.
"HDP BUNUN ALTINDA DA KALACAKTIR"
Başbakan Erdoğan, "Sen kalkıp da Milli İstihbarat Teşkilatı, buradaki annelere, babalara para vermek suretiyle yaptırıyor derseniz, bu çok kuru, aslı astarı olmayan bir iddiadır. Tabi burada yazılı ve görsel medyayı da duyarlılığa davet ediyorum. Şu anda bu süreç, dayanılır, tahammül edilir bir süreç değildir. Dağlara kaçırılmış olan bu gençlerin akıbetini sizler de medya olarak gördünüz. Şu anda HDP, bunun altında ezilmiş, buradan çıkamamanın sıkıntısını yaşıyor. Zaten bunun altında da kalacaktır. Bunun altından çıkamayacaktır. Biz zaten B, C planını uygulamaya koyduğumuz zaman bazı şeyler çok daha açık ortaya çıkacaktır" ifadelerini kullandı. (DHA)