Erdoğan, Kütahya'da açıklama yapıyor! Dikkat çeken ekonomi açıklaması: Avrupa raflarda ürün bulamıyor
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 30 Ağustos 1922-2022 Büyük Zafer’in 100. Yılı Etkinlikleri Kütahya Toplu Açılış Töreni'nde açıklama yapıyor.
Erdoğan'ın açıklamalarının satır başları şöyle oldu:
Aziz milletim, sevgili Kütahyalılar sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Bu ne büyük coşku. Kütahya bugün kendine yakışanı farklı bir şekilde, bu Büyük Taarruz'un yıl dönümünde yerine getiriyor.
Dumlupınar Zafer'inin 100. yıl dönümü vesilesiyle Kütahya'ya gelerek, hem bu zaferin yıl dönüm coşkusunu sizlerle paylaşacak, hem de eserlerimizin toplu açılışını yapacağız.
Selçuklu ve Osmanlı'nın mirasını devralan Cumhuriyetimizin kuruluşuna giden yol ter ve kanla döşendi.
Çanakkale'den Kut'ul Amare'ye kadar zaferler kazanan Osmanlı, Sevr Anlaşması ile adeta dermansız bırakılmıştır. Vatan topraklarını işgale başlayan düşman, karşılaştıkları zorluklarla, bu görevi Yunan'a bırakmıştır. Mustafa Kemal, Kocatepe'de yeni bir destanın adeta girizgahını yapmıştır."
Samsun ile başlayıp Ankara'da TBMM'nin açılışıyla dünyaya resmen ilan edilen bu sürecin her aşaması küllerinden yeniden doğan bir milletin uyanışının sembolüdür. Oldukça zor ve zahmetli bir sürecin ardından ordumuz yine bir Cuma günü 25 Ağustos'ta nihai zafer için son hazırlıklarını tamamlamıştır."
Kocatepe'den başlayıp Dumlupınar'a uzayan büyük taarruz sonrası bu millet, o imanlı yürekleriyle imansızları İzmir'den denize döktü. Mücadelenin sadece silahla, parayla değil, imanl, kararlıkla azimle kazanıldığını herkes gördü.
Hükümete geldiğimizde 2 asırdır alt yapısı ihmal edilmiş, siyasi ve askeri gücü sürekli törpülenmiş bir Türkiye devraldık. Biz hedeflere doğru yürüyüşümüze asla ara vermedik.
Terörle mücadele Türkiye'nin sorunlarında ilk sıradaydı. Bütün terör inlerini bunların kafalarına geçirdik. Bundan sonra da geçirmeye devam edeceğiz. Attığımız her adımda dışarıdan ve içeriden engellemelerle karşılaştık. Hamd olsun hepsinin üstesinden geldik. Milletimize kazandırdığımız eserlerin yanında, küresel gelişmelerde de Türkiye'yi dünyanın en stratejik ülkelerinin arasına getirdik.
Türkiye, yıllar önce tercihini istihdam ve üretimden yana yaparak ekonomik modelini değiştirdiği için küresel fırtınadan en az kayıpla çıkacaktır.
Tarım kredi kooperatifleriyle vatandaşımıza ürünleri daha ucuz satmaya başladık. Buna artarak devam edeceğiz. Market sayısını süratle 2000-3000'e çıkaracağız.
Yılbaşından sonra aldığımız tedbirlerin, uyguladığımız politikaların vatandaşlarımızın günlük hayatlarındaki olumlu yansımalarını daha iyi göreceğiz.
İçinde bulunduğumuz asrı, Türkiye yüzyılı haline getirmekte kararlıyız.
O dönemde İslam dünyasının dört bir yanından kendileri de bin bir yokluk ve zulüm altında yaşayan dostlarımızdan da ülkemize yardım yağmıştır. Büyük Tarruz öncesinde de tıpkı bugün olduğu gibi ülkenin askeri gücünden mali kaynaklarına tüm imkanlarını sorgulayarak bu işin olmayacağını söyleyenler vardı. Ama sonuçta mücadelenin sadece silahla sadece parayla değil asıl imanla, kararlılıkla, azimle, inançla kazanıldığını herkes gördü.
İki asırdır altyapısı ihmal edilmiş, demokrasisi zayıf, ekonomisi güdük bırakılmış siyasi ve askeri gücü sürekli törpülenmiş bir Türkiye devraldık. Hemen kolları sıvadık. Türkiye'nin asırlık altyapı eksiklerini 20 yılda tamamlayacak bir kalkınma hamlesi başlattık eğitimden sağlığa, güvenlikten adalete, ulaştırmadan enerjiye her alanda ülkemizi cumhuriyetin hedefi olan muhasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkardık. Kalkınma hamlemizin önemi ve gücü, salgın dönemiyle onu takip eden güvenlik ve ekonomi krizi sırasında çok daha iyi anlaşılmıştır. Tüm dünyanın dengeleri altüst olurken biz hedeflerimize doğru yürüyüşümüze asla ara vermedik. Aynı şekilde demokraside de her kesimden vatandaşımızın hak ve özgürlük alanlarını genişleterek sosyal gerilimlere ve terör örgütlerinin zemin bulmasına fırsat veren tüm çarpıklıkları ortadan kaldırdık."