Erbakan: İktidarın Suriye ile yakınlaşma çabalarını olumlu bir adım olarak görüyoruz
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, Suriyelilerin can güvenlikleri teminat altına alınarak ülkelerine gönderilmesi gerektiğini belirterek, "İktidarın Suriye ile yakınlaşma çabalarını her ne kadar gecikmiş olsa da olumlu bir adım olarak görüyoruz. Suriye yönetimiyle anlaşılması ve ülkemizde Suriyeli misafirlerimizin can güvenlikleri de teminat altına alınmak şartıyla ülkelerine gönderilmesi gerektiğini ifade ediyoruz" dedi.
Yeniden Refah Partisi Kahramanmaraş İl Teşkilatı, 2'nci Olağan Kongresi'ni Genel Başkan Fatih Erbakan'ın katılımıyla gerçekleştirdi. Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen kongre, İstiklal Marşı okunmasıyla başladı. Divanın oluşturulmasının ardından kürsüye çıkan Fatih Erbakan, Yargıtay'ın açıkladığı resmi rakamlara göre Yeniden Refah Partisi'nin Türkiye'nin en hızlı büyüyen partisi olduğunu söyledi. Hedeflerinin her ay 50 bin yeni üye yapmak olduğunu kaydeden Erbakan, konuşmasının devamında iktidarı eleştirdi. Ülkeyi kim yönetirse yönetsin iktidarın başarılı olmasından ve millete iyi işler yapmasından milli görüşçüler olarak memnun olacaklarını ancak ülkenin ehil kadrolar tarafından yönetilmediğini kaydeden Erbakan, Türkiye'nin sosyal ve ekonomik anlamda çöküşe doğru gittiğini söyledi. Erbakan, şöyle devam etti:
"Hepinizin bildiği gibi geçtiğimiz günlerde iktidar partisi 21'inci kuruluş yıl dönümünü kutladı. 21'inci kuruluş yıl dönümü münasebetiyle AK Parti Genel Başkanı Sayın Tayyip Erdoğan, 20 yılı tek başına iktidar olmak üzere aradan geçen 21 yılda partisinin çok büyük başarılara imza attığını ifade etti ve tam ifadesiyle söylüyorum 'Her alanda tarih yazan, gıptayla bakılan kalkınan bir Türkiye var' dedi 21'inci kuruluş yıl dönümü toplantısında. Burada sayın Erdoğan'a katılıyorum. Türkiye gerçekten de şu anda tarih yazıyor ancak nasıl tarih yazıyoruz. Gıda enflasyonunda dünya şampiyonu olarak tarih yazıyoruz. Genel enflasyonda dünya 6'ncısı olarak tarih yazıyoruz. Tarihimizde ilk defa yüzde 200'lere varan yıllık enflasyonla tarih yazıyoruz. Tarihte görülmemiş zam yağmurlarıyla tarih yazıyoruz. 1 senede yüzde 100 değer kaybeden, pula dönen Türk Lirası ile tarih yazıyoruz."
'TÜRKİYE'NİN İFLAS RİSKİ PUANI 900 PUANA ÇIKARAK REKOR KIRDI'
20 yıllık AK Parti iktidarının sonunda kazananın ülke değil, imtiyazlı holdingler ve dolar milyarderleri olduğunu belirten Erbakan, şunları söyledi:
"Dolar milyarderlerinin sayısı 11'den 50'nin üzerine çıkmıştır. Milyarlarca dolar kaynak göz göre göre bir avuç imtiyazlı holdinge, azınlığa aktarılmıştır. Diğer taraftan işçi, memur emekli, küçük esnaf ve çiftçi perişan olmuştur alım gücü düşmüştür, fakirleşmiştir, bir de üstüne boğazına kadar borca batmıştır. Halkın bankalara borcu, AK Parti iktidara geldiğinde 6.6 milyar liraydı, bugün geldiğimiz noktada 1 trilyon 17 milyar liraya fırlamış. 20 senelik AK parti iktidarı sonunda halkın bankalara olan borcu 170 misli artmış. Özel sektörün banka borcu 88 milyar liraydı, bugün 5 trilyon liranın üzerine çıkmış. Cumhurbaşkanı ve iktidar partisi genel başkanı sayın Erdoğan, Türkiye'nin gıptayla bakılan kalkınmasından bahsediyor yine 21'nci yıl dönümü kutlamalarında. Sanayi üretimin milli gelir içindeki payını yüzde 24'ten yüzde 20'nin altına indirmişler. Tarım üretiminin milli gelir içindeki payını yüzde 12'den yüzde 5'e indirmişler, 2.1 milyon çiftçi kayıt sisteminden kaydını sildirip çiftçiliği bırakmış, ondan sonra gelmişler kalkınmadan bahsediyorlar. AK Parti iktidara geldiğinde kayıt sisteminde 2.6 milyon çiftçimiz vardı, 2022'nin başında 493 bin çiftçimiz kaldı. Ne tarım üretimi var, ne hayvancılık üretimi var, ne sanayi üretimi var. Geçen sene 100 bine yalın esnaf kepengini indirmiş iflas etmiş. Türkiye'nin iflas riski puanı 900 puana çıkarak tarihinde bir rekor kırmış, Türkiye iflas noktasına gelmiş. Bu nasıl kalkınmadır, nasıl gıptayla bakılan bir kalkınmadan bahsedebilir. Savaşın içerisindeki Ukrayna'nın iflas riski puanı 350, Türkiye'nin iflas riski puanı 900. Patatesi, buğdayı, unu, samanı, şekeri, ayçiçek yağını çerçöpü, ne bulursa ithal eden bir ülkenin kalkınmasından bahsedilebilir mi Allah aşkına. Kırmızı eti, canlı hayvanı, buğdayı, en temel ihtiyaçlarını dahi dışarıdan getirmek zorunda olan, dışarıya bağımlı olan bir ülkenin hangi kalkınmasından bahsedebiliriz.
Yeniden Refah iktidarında borç yok, faiz yok, vergi artışı yok, zam yok, ilave vergi, işsizlik, israf, haksız vergiler, kemer sıkma, acı reçete, kamu mallarını satıp yok etme, imtiyazlılara ve faize kaynak artıracağım diye milletin sıkıp suyunu çıkarak yok. Peki ne var Yeniden Refah iktidarında önce millet anlayışı var. Paylaşımda, yönetimde adalet var, yargıda adalet var, milli kaynak paketleri, işçiye, memura, emekliye gelir gelmez yüzde 150 maaş zammı var.”
'SURİYE YÖNETİMİYLE ANLAŞILMALI'
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, konuşmasının sonunda Türkiye'de yaşayan Suriyelilerle ilgili düşüncelerini belirterek şöyle konuştu:
"Tabii ki iktidarın Suriye ile yakınlaşma çabalarını her ne kadar gecikmiş olsa da olumlu bir adım olarak görüyoruz. 'Zararın neresinden dönülürse kârdır' diye değerlendiriyoruz. Daha ilk başta düğmenin yanlış iliklenmesinden milyonlarca Suriyeli kardeşimiz yerinden yurdundan oldu, yüz binlerce Suriyeli kardeşimiz öldü, sakat, öksüz, yetim kaldı ve işin en sonunda hiçbir şey de elde edilemedi. Esad koltuğunda oturmaya devam ediyor, topraklarının tamamına yakını geri aldı, orada seçimleri yaptı 'Seçimi de kazandım' dedi ve bugün Halep'te, Şam'da, Suriye'nin değişik yerlerinde Esad, devlet başkanı olarak esnaf ziyaretleri yapıyor. 'Zararının neresinden dönülürse kârdır' diyoruz ve bir an önce Suriye yönetimiyle anlaşılması ve ülkemizde Suriyeli misafirlerimizin can güvenlikleri de teminat altına alınmak şartıyla ülkelerine gönderilmesi gerektiğini ifade ediyoruz. Bu noktadan sonra kendi vatanlarına dönmeleri kendiler için de bizler için de en hayırlı olandır. Ayrıca milli görüşçüler olarak önemli bir noktayı daha vurguluyoruz. Orada Sünni Arap nüfusun Türkiye'ye gönderilmesi ve orada boşlukta kalan bölgede ABD ve İsrail, PYD/YPG aracılığıyla bir terör devleti kurma planı var. Orada Suriyeli Araplardan oluşan bölgelerde bir teröristan devleti kurma planı var. O nedenle o bölgelerin boş kalmaması, buradaki Suriyeli Arap kardeşlerimizin, misafirlerimizin tekrardan kendi şehirlerine, kendi topraklarına dönmesi bu bakımdan da büyük önem arz etmektedir. İnşallah sağ salim, can güvenlikleri de temin edilerek bir an önce dönmeleri sağlanır diye ifade ediyorum."