Enerji Bakanı Yıldız uluslararası medyayı eleştirdi: Kadrajlarındaki Türkiye değiliz

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Irak’tan gelen ve Türkiye üzerinden transferine başlanan petrol konusunda sıkıntılar yaşandığına ilişkin haberler ilgili, “Bu petrol Türkiye’nin petrolü değil. Bu petrolün yüklemesini yaptık, Kuzey Irak, petrolü hangi ülkeye, nasıl ve hangi ihale sonucunda satar biz o konulara girmiyoruz. Biz o konuda tasarruf sahibi değiliz. Biz, Irak’taki üretilen ham petrolün dünya piyasalarına çıkmasına zemin oluşturan komşu ülkeyiz” dedi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Yıldız, Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü tarafından bakanlıkta düzenlenen “Üçüncü Ülke Eğitim Programı, Sanayide Enerji Verimliliği ve Yönetimi” konulu toplantıya katıldı.

Japonya Büyükelçisi Yutaka Yokoı’nın da katıldığı toplantıda bir konuşma yapan Bakan Yıldız, “Enerji verimliliğiyle alakalı yürüttüğümüz programların yalnızca ulusal programlar olmaktan çıkıp bölgesel ve bütün uluslararası ilişkinin bir parçası olmasından duyduğum memnuniyeti ifade etmeliyim. Japonya ile tarihi ve kültürel birlikteliğimizin hemen yanında ekonomik işbirliğimizin artıyor olması da önemlidir. 20 yıldan bu yana enerji verimliliğiyle alakalı bir kültür oluşturulmaya çalışılıyor. Ama son zamanlarda elde edilen enerji üretici kursları bunun çok somut göstergelerinden bir tanesidir. Uluslararası bölgesel eğitim merkezi haline gelmiştir enerji tasarrufuyla alakalı bizim merkezimiz. TİKA’nın önemli katkılarıyla beraber 25 ülkeden 242 enerji mühendisine eğitim verilmiş bulunuyor” dedi.

Toplantıya 13 kursiyerlerin katıldığını dile getiren Bakan Yıldız, “Türkiye’nin amacı enerji yoğunluğunu 2023 yılına kadar yüzde 20’ler civarında düşürmektir. Türkiye’de 1 milyon TL’nin altındaki enerji verimliliği projelerinde yüzde 30’lar civarında bizim tarafımızdan karşılanan bir süspansiyon söz konusudur. 1 milyon TL’nin üzerindeki enerji tasarrufuyla alakalı herhangi bir sanayi kuruluşumuzun yaptığı masraflara ise beşinci bölgede ulunan bir yatırımcının kriterlerine uymaktadır. Türkiye kamu binalarında başlayarak enerji verimliliğiyle alakalı birçok alanda aslında bu işlemleri uygulamakta ve 166 binanın da etüdü yapılarak bu grupların ihalesiyle alakalı ön hazırlıkları bitirmektedir. Sokak aydınlatmalarıyla alakalı bizim pilot bölgelerdeki yaptığımız çalışmalarda yarı yarıya tasarruf gördük. O yüzden burada katkı koyan bütün taraflara, paydaşlara teşekkür ediyorum ve bu çalışmaların 2023 yılı Türkiye hedeflerine çok ciddi katkı koyduğu kanaatindeyim” diye konuştu.

"ULUSLARARASI MEDYANIN KADRAJINDAN AKTARILMAYA ÇALIŞILAN TÜRKİYE DEĞİLİZ"

Bakan Yıldız, Gezi olaylarının yıldönümü nedeniyle çıkan olaylarla ilgili soruya ise şu yanıtı verdi:

“Son bir yılın iyi analiz edilmesi lazım. Türkiye’de Gezi Parkı, 17 Aralık, 30 Mart ve Okmeydanı… Bütün bunların resmine baktığımızda Türkiye’nin uluslararası medyanın kadrajından aktarılmaya çalışılan Türkiye olmadığını görüyoruz. Bunun dikkat çekici bir nokta olduğu kanaatindeyim. Ne yapılmak istendiğini bütün vatandaşlarımızın çok iyi anlaması lazım ve Türkiye’deki gelişmelerin, büyümelerin çok fazla ön planda tutulmadığını görüyorum. Uluslararası medya kanalıyla verilen haberlerin Türkiye’deki gerçeklerle çok iyi karşılaştırılması lazım.”

ŞAHDENİZ PROJESİ

Toplantıya katılan kursiyerlerin kendilerini tanıtmalarının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Bakan Yıldız, Şahdeniz Projesiyle ilgili şunları kaydetti:

“Afganistan’da bir intihar saldırısında özel firmada çalışan 3 vatandaşımızı, meslektaşımızı kaybettik. Öncelikle taziyelerimi bildiriyorum. Şahdeniz Projesi ile alakalı geçtiğimiz hafta önemli bir imzaya hep beraber şahitlik ettik. Orada TPAO ve BOTAŞ yüzde 9’luk hissesini yüzde 19’a çıkardı. Bu, şu ana kadar yapılan projeleri kapsadığı gibi bundan sonra yapılacak projeleri de kapsıyor. TANAP’taki hissemiz yüzde 20’den yüzde 30’a çıktı. Total’a bu hisse artışı karşılığında 1 milyar 450 milyon dolarlık bir ödeme yapacağız. Somut olarak 45 milyar dolarlık bir harcama yapılacak önümüzdeki 4 yıl içerisinde ve Türkiye buradan istihdamıyla, her türlü yerli üretimi ile birlikte ciddi bir hareketliliği kendi sektöründe sağlamış olacak. Geçen sene Şahdeniz Projesi’nden gelirimiz 265 milyon dolan civarındaydı, bunun iki katına çıkmasını bekliyoruz. Yalnızca bununla kalmayacağız. Bizim 27.8 milyar dolarlık bir brüt gelir hedefliyoruz 2041 yılının sonuna kadar. Bu çok ciddi bir rakam. Çünkü biz orada 9 milyar metreküp civarında doğalgazın yüzde 19’luk hissesine sahip oluyoruz. 55 bin varil/gün üretilen petrolün de yine yaklaşık yüzde 20’sine sahip oluyoruz. Şahdeniz-2’den elde edilecek 120 bin varil/gün üretimin yine aynı şekilde yüzde 19’una sahip olmak demek. Bütün bunları topladığınızda Türkiye, yerli ham petrol üretiminin bir kendisi kadar daha üretim sahibi olmuş olacak. Türkiye’deki yerli ürettiğimizin 2018 sonu, 2019 başlarında Türkiye’deki üretilen yerli petrolün neredeyse iki katını üretmiş olacağız. Türkiye, tükettiği doğalgazın hemen hemen yüzde 12’sini kendi kaynaklarından karşılamış olacak. Bizim ithalata olan bağımlılığımızı azaltmamız için önemli bir veridir."

“BİZ, IRAK’TAKİ ÜRETİLEN HAM PETROLÜN DÜNYA PİYASALARINA ÇIKMASINA ZEMİN OLUŞTURAN KOMŞU ÜLKEYİZ”

Bir gazetecinin, “Irak’tan gelen ve Türkiye üzerinden transferine başlanan petrol konusunda sıkıntılar yaşandığı ve bir petrol tankerinin Akdeniz açıklarında beklediği yönündeki haberlere ilişkin değerlendirmenizi alabilir miyiz?” şeklindeki sorusu üzerine Bakan Yıldız, “Bu petrol Türkiye’nin petrolü değil. Taşıma ve iletim faaliyetlerinden alınan kira bedelleri toplam gelirin yanında çok düşüktür. Bu petrolün yüklemesini yaptık, Kuzey Irak, petrolü hangi ülkeye, nasıl ve hangi ihale sonucunda satar biz o konulara girmiyoruz. Çünkü bu ham petrol bizim ham petrolümüz değil. Biz o konuda tasarruf sahibi değiliz. Buradan oluşacak gelir, Iraklı kardeşlerimizin kendi oluşturduğu paylaşım sistemiyle bölünecektir. O yüzden bir başkasına söylenemeyen cümlelerin Türkiye’ye söylenmesini doğru bulmam. Bağdat ve Erbil kendi aralarında anlaşacaklar ve oluşacak gelir de Irak’ın normalleşmesine olan katkı olarak geçecek. Türkiye buradaki pozitif tutumunu sürdürmeye devam edecek. Biz, Irak’taki üretilen ham petrolün dünya piyasalarına çıkmasına zemin oluşturan komşu ülkeyiz” dedi.

“Yunanistan'ın Irak petrolünün sevkiyatı konusunda Türkiye'yi bypass edecek bir proje hazırladığı haberleri var. Neler söyleyeceksiniz?” sorusu üzerine Bakan Yıldız, “Dünya büyük, herkes istediği projeyi tabii ki gerçekleştirecek. Enerji politikaları çerçevesinde olduğu gibi Türkiye de bazı projelerde ön almak için uğraşmakta. Ama Türkiye'nin proje yapacak olması, bir başka ülkenin yapmayacağı anlamına gelmiyor. Onlar da tabii tercihlerini kullanabilirler” şeklinde konuştu.

SOMA’DAKİ MADEN FACİASI

Bir gazetecinin Soma’daki kazanın ardından yapılan çalışmalarda gelinen aşamaya ilişkin bir sorusu üzerine Bakan Yıldız, “Geçtiğimiz hafta Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı açısından yoğun bir hafta oldu. 8 ayrı üniversite ile madencilikle alakalı paydaşlarla bir araya geldik. Tespitleri, önerileri, tavsiyeleri dinledik ve son derece de faydalı oldu. Bundan sonra da eğer hocalarımızdan bir talep olması halinde yine kendilerini bakanlığımıza davet ediyoruz. Burada bütün madencilik sektörüyle alakalı konabilecek katkılara açık olduğumuzu belirtiyoruz. Önümüzdeki hafta da sendikalarla STK’larla, özel sektör temsilcileriyle bir araya geleceğiz. 17-18 Haziran’da da bir çalıştay var. Yurt dışından gelecek misafirlerimiz var. Diğer paydaşlarla bu manada bir araya geleceğiz. Bir önemli tespit de YÖK ile yapacağımız görüşme. Madencilik Fakültelerine rağbetin arttırılması lazım. Bu fakültelere yapılan müracaatların sayısının tahmin ettiğimizden daha az olduğunu görüyoruz. Türkiye eğer madencilik yapacaksa ki mutlaka, bunu iyi alınan bir eğitimle beraber de orta ve uzun vadede çözmek durumunda. Yurtdışına gidecek heyetlerimiz belirlendi. Teknoloji transferiyle alakalı çalışmaları hep beraber göreceğiz. Çalışma Bakanlığımızın hazırladığı kanun tasarısıyla alakalı birkaç eklememiz olacak. O da şu; intibakların yapılması lazım. Çalışma saatleriyle alakalı şu anda mevcut olanların, intibaklarının yapılabilmesi için şirketlere bir kısım elastikiyetleri sağlamak istiyoruz. İster kamu, ister özel sektör. Şu ana kadar yapmış olanlar, bundan sonra yapacak olanlar” ifadelerini kullandı.

TEKRARLANAN YEREL SEÇİMLER

Bir gazetecinin tekrarlanan yerel seçimlerle ilgili sorusu üzerine Yıldız, şu ifadeleri kullandı:

“Demokratik bir seçim oldu. Öncelikle Yalova’da CHP’yi, Ağrı’da da BDP’yi tebrik ediyoruz. Bizden daha çok oy aldı o iki parti ancak 14 noktada AK Parti oylarını yüzde 43’ten yüzde 47’ye yükseltti. AK Parti, dün yapılan seçimlerin yine birinci partisi olmuştur. Yalova ve Ağrı’ya hizmetlerimiz artan dozda devam edecek. Yalova ve Ağrı, nasıl diğer 79 il nasiplerini almaya devam ediyor, bu iki il de almaya devam edecek.” (İHA)