Elektrikli araçların şarj maliyeti ne kadar? TOGG şarj maliyeti cep mi yakacak? Elektrikli araçlar kaç TL ile şarj oluyor?
Elektrikli otomobil alanlar araçlarını kaç TL ile şarj edebilecek? Bununla ilgili detaylı bir yazı kaleme alan EPDK eski uzmanı Tolga Turan, "Dizel araç sahibi tüm yakıtını 105 TL maliyetle sağlamak zorunda çünkü başka seçeceği yok!" dedi ve elektrikli araçların şarj maliyetini açıkladı.
EPDK eski uzmanı Tolga Turan'ın ekonomim.com'daki "Elektrikli otomobil şarj fiyatları cep yakacak mı?" başlıklı yazısı
Togg’un ilk modeli T10X’i banttan indirerek satışa sunmasının hemen ardından yine Togg’un şarj operasyonları için kurulan iştiraki Trugo da şarj uygulamasını devreye alarak kullanıcılarla buluşturdu. Nisan ayındaki bir başka gelişme de Tesla’nın Türkiye lansmanını gerçekleştirerek model ve şarj altyapısı için resmen ülke pazarına giriş yapmasıydı. Hem Trugo hem de Tesla’nın şarj fiyatları da belirlenmiş oldu. Böylelikle ülkemizde 56 farklı elektrikli araç modeli satışa sunulmuş, EPDK tarafından da 124 şirkete şarj ağı işletmecisi lisansı verilmiş durumda.
Trugo tarafında yapılan açıklamalara göre kwh başına ücret 7,99 TL. Bu ücretin ne anlama geldiğini anlayabilmek için hem diğer şarj operatörlerinin fiyatları ile hem de klasik bir içten yanmalı aracın yakıt maliyeti ile mukayese yapmaya ne dersiniz?
Öncelikle Trugo’nun rakibi olan üç işletmeci, yani Tesla, Eşarj ve ZES tarafından uygulanan fiyatlara bakalım. Daha yavaş şarj sağlayan AC şarj soketlerini mukayesenin dışında bırakıyoruz. Zaten Trugo hali hazırda sadece DC süper hızlı altyapı kuruyor, Tesla’ya benzer bir strateji. Mukayese ettiğimiz fiyatlar DC ve süper hızlı şarj fiyatları. Ancak kıyaslamayı yaparken Trugo cihazlarının standart 180 KW ve 300 KW, Tesla tarafından kurulanların yine standart 250 KW, diğer ikisininkinin ise 50 KW ile 180 KW arasında değişen kapasitelerde olduğunu dikkate almak gerek.
Firmaların tarifeleri değişiyor
ZES tarafından 120 KW ve 180 KW DC soketlerde uygulanan tarife 7,49 TL/kwh. Üye olmayanlar bakımından ise farklı bir tarife söz konusu değil. ZES 13 Nisan itibari ile aldığı bir kararla hem EPDK tarafından 1 Nisan’da son kullanıcı elektrik tarifelerinde yapılan indirimi fiyatlarına yansıttı hem de 60 KW ile 120 KW-180 KW soketlerin fiyatlamalarını birbirinden ayırdı.
Eşarj’ın 60 KW ve üstü istasyonlar için DCK2 olarak adlandırdığı tarifesi 8,20 TL/kwh ayrıca üyelere %5 indirim uygulanıyor. Üye indirimi uygulandığında fiyat kwh başına 7,79 TL’ye düşüyor. Üye indirimleri mevzuatta sadakat sözleşmeleri olarak tanımlanmış ve üyelere uygulanabilecek indirimin kanuni bir üst limiti var, o da %25. Yani herhangi bir şarj operatörü üye olmayan kullanıcılara kıyasla üyelerine maksimum %25 indirim uygulayabiliyor.
Şarj ücreti Tesla modelleri için 6,9 TL ila 7,7 TL olarak açıklandı. Diğer elektrikli araç markaları sahipleriyse 1 kwh şarj için 8,6 TL ödeyecek.
EPDK indirimleri etkili olacak
Gördüğümüz üzere operatörlerin şarj fiyatları birbirinden pek de uzak değil. 1 Nisan tarihli EPDK elektrik indirimlerini diğer operatörlerin de fiyatlarına yansıtılması ile şarj tarifeleri daha da birbirlerine yaklaşacaktır. Mühimme defteri mizin esas başlığı ise bu şarj fiyatlarının içten yanmalı motor kullanan araçların yakıt maliyeti ile mukayesesi. Bunun makul yollarından birisi 100 km menzil elde edebilmek için ödeyeceğimiz yakıt bedelini mukayese etmek.
Trugo fiyatlarını baz alarak T10X ile ortalama bir dizel aracı karşılaştıralım. Aracımızı Trugo’da şarj ederek 100 km menzil alabilmek için katalog verisine göre 16,7 kwh enerji ve dolayısıyla 133 TL bir maliyete katlanmamız gerekiyor (1 kwh ortalamada 6 km menzil sağlayacak şekilde varsayabiliriz). Diğer taraftan, muadil bir dizel aracın 100 km menzil alabilmek için ortalama 5,0 litre dizel yakıta ihtiyacı var bunun parasal karşılığı 105 TL.
Elektrikli otomobil bir miktar yukarıda gözükebilir ancak temel bir konu var ve bu göz ardı edilerek kamuoyunda elektrikli araçlar yakıt ekonomisi konusunda hak ettikleri değeri göremiyorlar ne yazık ki. Bizim bu yazıda vurgulamak istediğimiz husus tam da bu!
Dizel araç sahibi tüm yakıtını 105 TL maliyetle sağlamak zorunda çünkü başka seçeceği yok! Elektrikli araç sahibinin önünde ise çeşitli seçenekler var. Yakıtının bir kısmını evinde mesken elektrik tarifesi ile (2 TL/kwh), bir kısmını işyerinde ticarethane elektrik tarifesi ile (3,2 TL/kwh), kalanın bir kısmını orta veya uzun süreli park halindeyken daha ucuz olan AC soketlerde ve nihayet beklemeye tahammülü olmadığı durumlarda DC süper hızlı soketlerden elde edecek. O nedenle, yıllık olarak bakıldığında bunun ağırlıklı ortalaması yani ortalama kwh maliyeti ile dizel yakıt bedelini mukayese etmek gerekir. Burada özellikle evde şarj için kullanıcıların katlanmaları gereken bir kurulum maliyeti de dikkate alınmalı ancak burada OEM’lerin rol alması da çok kritik. Yani elektrikli araç satın alan bir kullanıcıya satıcı araç ile birlikte ücretsiz veya çok düşük bir ücretle ev soketlerini kurmalı ve bu alanda kullanıcıya destek olmalı.
Şimdi mukayeseyi Trugo ile yaptığımız için AC soketleri bir yana bırakarak T10X sahibi bir kullanıcı ile bir dizel araç sahibi kullanıcının ortalama yıllık yakıt maliyetini karşılaştırabiliriz. Temel varsayımımız T10X sahibinin şarjının %60’nı evde, %20’sini işyerinde ve kalan %20’sini süper hızlı istasyonlarda yaptığı. Bu ağırlıkların ülkelerin konut stoklarının yapısına ve özel park olanaklarına göre değişebilecek olmasını da şimdilik bir tarafa koyalım ancak yine de ortalama bir kullanıcı için böyle bir şarj profili varsayabiliriz.
Elektrikli araçların sağladığı yakıt maliyeti avantajının yeterince anlaşılamadı
Sonuç tartışmaya sanırım açık değil: T10X ortalama yakıt maliyeti 3,4 TL/kwh ve buradan hareketle 100 km menzil alabilmek için ödemesi gereken bedel 57 TL. Dizel araç için ise hesap değişmiyor: 100 km menzil alabilmek için ödemesi gereken bedel 105 TL. Neredeyse iki katı bir yakıt maliyeti söz konusu. Benzinli araç ile mukayese edersek hesabın daha da T10X lehine değişeceği ise izahtan vareste. Dahası, elektrikli araç kullanıcısının önünde çeşitli ilave tasarruf imkanları da mevcut: şarj portföyünde ev ve işyerlerinin ağırlığını artırmak, üç zamanlı tarifeye geçip meskeninde veya iş yerinde aracını daha da ucuza şarj etmek, ayrı sayaç veya abonelik tesis edilmesi söz konusu olur ise düşük kademeli elektrik tarifesinden faydalanmak, özel tedarikçiden indirimli elektrik temin ederek maliyetlerini düşürmek, kamuya açık olamayan ve sadece müşterilere hizmet verilen şarj istasyonlarında ücretsiz şarj hizmetlerinden faydalanmak vb. Belki de misafir olarak bulunduğu yerde aracını bir miktar şarj etmek. Aslında bu seçeneklerin hepsi başlı başına ilave bir değer. Ben bu hesabın kamuoyunda yeterince içselleştirildiği kanaatinde değilim. Doğrudan doğruya akaryakıt fiyatları ve süper hızlı şarj fiyatları mukayese ediliyor. Bunun yanlışlığı ise yukarıdaki hesapta görüldüğü gibi gayet açık. Bu durum ise elektrikli araçların sağladığı yakıt maliyeti avantajının yeterince anlaşılamamasına sebep olmakta.
Özet olarak elektrikli otomobil şarj fiyatları can yakmayacak sonucuna varabiliriz. En azından şimdiki parametreler ile. Yani fiyat kullanıcılar açısından bir bariyer değil. Geçen haftaki yazımızda da belirttiğimiz üzere odaklanılması gereken husus kullanıcı deneyimi, hem de dijital olanından.
Pek çoklarının da savunduğu gibi elektrikli araçların geleneksel içten yanmalı ekosistemden en önemli farkı dijital süreçler ve buna bağlı olarak gelişecek kullanıcı deneyimi. O nedenle hem Trugo hem diğer şarj ağı işletmecilerinin odağında olması gereken kullanıcılar için kolay, hızlı ve işlevsel bir dijital deneyim. Hep söyleriz, elektrik bir emtia olarak dünyada var olan en homojen ürünlerden bir tanesi, hatta tamamen homojen olduğunu dahi ifade edebiliriz. Hiçbir elektrik tedarikçisi ya da şarj operatörü daha kaliteli elektrik önerdiğini iddia edemeyecektir. Tabiatıyla bunun istisnası sunulan elektrik enerjisinin yenilenebilir kaynaklardan elde ediliyor olması. Bunun belgelendirme mekanizmalarının gelişmesi ile bu nevi bir farklılaşma olabilir, bunun ötesinde sunulacak deneyimin temel bileşenleri öncelikle lokasyon ve roaming sözleşmeleri ile güçlendirilmiş yaygınlık, dijital uygulamalar, rezervasyon sistemlerinin etkinliği ve sunulacak diğer katma değerli servisler. Özellikle dijital platformda gösterilen bilgiler ile sahada ortaya çıkabilecek uyumsuzluklar daha işin başında güveni zedeleyebilir. O nedenle operatörlerin sahaya hakimiyeti de önemli hususlardan bir tanesi. En baştan itibaren pürüzsüz (seamless) bir dijital deneyim sunan operatörler bunu fiziksel yaygınlıkla da birleştirdiklerinde pazarda fiyat oluşumunda takip edilen aktörler haline gelebilme imkanına sahipler. Bu şekilde fiyatlarına rakiplerine nazaran ilave marj koymaları da mümkün olabilecektir.
Tüm bu analizlerimizi pazar gelişiminin çok ama çok erken aşamasında yaptığımızı mutlaka dikkate almalıyız. Kapasite kullanım oranlarının hala çok düşük olduğu bir altyapının kurulması ve işletilmesi bakımından bu aşamada yapılan yatırımlar çok kıymetli. Gelişmeleri zamanla hep birlikte izleyeceğiz. Bizimle birlikte EPDK da tabiatıyla piyasayı yakından izliyor; şarj altyapısının kurulması hususunda kendisine görev verilir verilmez hızlı bir şekilde organizasyonunu kurdu ve daha en baştan müstakil bir departman olarak yapılandı. Pek çoğunu yakından tanıdığım oldukça yetkin bir ekibin koordinasyonunda şimdiye kadar iyi iş çıkardılar. Umarız böyle devam eder…