Elektrik faturalarındaki TRT payı adil mi? Bülent Arınç'tan açıklama!
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, elektrik faturalarındaki TRT payına ilişkin açıklama yaptı.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, elektrik faturalarındaki TRT payına ilişkin, "Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu Gelirleri Kanunu ile elektrik enerjisi satış hasılatından yüzdesel bir oranda pay alınması kanuni bir zorunluluktur" dedi.
Arınç, CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu'nun soru önergesini, Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu Genel Müdürlüğü'nden alınan bilgi notuyla yanıtladı.
Dünyada birçok ülkede yayın kuruluşlarının kamusal görevlerini yerine getirmeleri için ihtiyaç duydukları güvenli finansal kaynakların kamu gelirlerinden sağlandığını ifade eden Arınç, "Özellikle Avrupa Yayın Birliği (EBU)'nun evrensellik, bağımsızlık, mükemmellik, çeşitlilik, hesap verebilirlik, yenilenmeden oluşan 6 önemli ilkesinin yerine getirilmesi için üye ülkeler ihtiyaç duydukları güvenli finansal kaynağı kamu gelirlerinden sağlamaktadır. Bu güvenli finans kaynağı geleneksel olarak lisans ücretidir" dedi.
Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu Gelirleri Kanunu ile elektrik enerjisi satış hasılatından yüzdesel bir oranda pay alınmasının kanuni bir zorunluluk olduğuna işaret eden Arınç, şöyle dedi:
"Türkiye'de abonelerin elektrik faturalarıyla ödediği pay yüzde 2'dir, bu rakam aylık ortalama 50 TL'lik bir faturada 1 TL'ye tekabül etmektedir. Söz konusu tutar Almanya, Fransa, İngiltere gibi ülkelerde daha fazla olup, bazı Avrupa ülkelerinde bu oran yüzde 5'lere kadar çıkmakta, hatta kamu yayıncısının izlenip izlenmediği bir yana, o evde TV olup olmadığına dahi bakılmamaktadır."
"ADİL VE OLAĞAN BİR UYGULAMADIR"
Türkiye'nin de tanımak zorunda olduğu Avrupa İnsan Haklan Mahkemesi kararlarında kamu yayıncısı kuruluşlar aleyhine "Kamu yayıncısı kuruluşun izlenmediği veya evinde TV -radyo bulunmadığı" yönünde açılan davaların reddedildiğini belirten Arınç, "Bu hususta 3093 sayılı kanunun 4/c ve 5/c maddelerinin gerek önceki hali, gerek değişen mevcut halinin Anayasaya aykırı olduğu, daha önceden açılan davalarda, birçok mükellef şirket tarafından ileri sürülmüş, ancak Danıştay ve Yargıtay derecatından geçerek kesinleşmiş karar düzeltme aşamasından geçen 21 içtihatla Anayasaya aykırılık talebi ciddi görülmeyerek reddedilmiştir.
Uluslararası hukuk gereği dünyada tüm vatandaşlar, ülkesindeki kamu yayıncısı kuruluş için ödeme yaparken, ülkemizde de anılan kanun gereği nispi oranda bir gelir unsuru olan ve az enerji tüketenden az, çok enerji tüketenden çok alınan bu gelir tüm hane halkına yönelik adil ve olağan bir uygulamadır" dedi. ANKA