'Ekmek İçin Ekmeleddin' dış basında da yankılandı!
CHP ve MHP'nin çatı adayı İhsanoğlu'nun 'Ekmek için Ekmeleddin' sloganı ve Çırağan Sarayı'nda yaptığı açıklamaları yurt dışında da haber oldu.
Cumhuriyet Halk Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi'nin çatı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu'nun cumhurbaşkanlığı yarışında 'Ekmek için Ekmeleddin' sloganının yer alacak olması ve Çırağan Sarayı'nda yaptığı açıklamaları yurt dışında da yankı buldu.
"İhsanoğlu'nun en büyük destek bulan sözlerinin huzur ve barışa dair sözleri" olduğu belirtilirken hükümetin dış politikasına "yumuşak tonla güçlü eleştiriler getirdiği" değerlendirmesi de yapılıyor.
Bu arada, İhsanoğlu'nun Kürt sorununun çözümünün parlamentoda milli mutabakat sağlanması halinde gerçekleşebileceğini söylemesi 'önemli' bulundu.
Amerika'nın Sesi (VOA), Ekmeleddin İhsanoğlu'nun seçim bildirgesinin açıklandığı İstanbul Çırağan Sarayı'ndaki toplantıyı yansıttığı haberinde 'Ekmek için Ekmeleddin' sloganı altında bulunan fotoğrafta Türkiye'nin, buğday tarlası olarak tasvir edildiğini, bunun da Turgut Özal'ın 12 Eylül darbesi sonrası kurduğu Anavatan Partisi için tercih ettiği 'bal peteği'ni akıllara getirdiğini belirtiliyor.
"İHSANOĞLU'NUN ÇOK KONUŞULAN AFİŞLERİ"
Toplantı sırasında kampanyada yer alacak görsellerden bazıları da kamuoyuyla paylaşıldığı anlatılırken "Bu görsellerden dördünde, MHP, CHP, AKP ve HDP'ye daha önce oy verdiğini söyleyen dört farklı aile bu kez Ekmeleddin İhsanoğlu'na destek vereceğini söylüyor. Buradaki ilginç ayrıntı ise CHP ve MHP'li ailelerin beş, AKP ve HDP'li ailelerin dört kişiden oluşmuş olmasıydı" deniliyor.
VOA, Ekmeleddin İhsanoğlu'nun, konuşması boyunca herkesin adayı olduğunu vurgularken "Ben yalnız CHP ve MHP'nin değil AKP, HDP, BBP dahil tüm Türkiye'nin cumhurbaşkanı adayıyım. Hiçbir partiye daha yakın ve uzak değilim" mesajını verdiğine vurgu yapıyor.
"EN BÜYÜK DESTEK BULAN SÖZLER HUZUR VE BARIŞ'A DAİR SÖZLERİ"
Habere göre, çatı adayın en büyük destek bulan sözleri ise "huzur ve barışa dair sözleriydi." Kendisinin de 28 Şubat mağduru olduğunu söyleyen İhsanoğlu'nun Gezicilerin gönlünü aldığını söyleyen VOA, "Çatı adayın, polis ve sivillerin darbesi sonucu iç kanama geçiren ve 10 Temmuz'da Eskişehir'de ölen üniversite öğrencisi Ali İsmail ile Gezi sürecinde ölenleri anması da özellikle sosyal medyada olumlu tepki aldı" diyor.
"ERDOĞAN İLE EN BÜYÜK FARKI CUMHURBAŞKANININ YETKİ VE GÜCÜNÜ KULLANMA BİÇİMİ"
İhsanoğlu daha sonra da isim vermeden hükümetin iç güvenlik politikalarını eleştirdiğinin anlatıldığı haberde "İhsanoğlu'yla diğer güçlü cumhurbaşkanı adayı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan arasında en büyük fark hiç kuşkusuz, cumhurbaşkanının yetki ve gücünü kullanma biçimi. Erdoğan, tüm konuşmalarında aktif siyasete devam edeceğine ilişkin cümleler kurarken çatı aday, cumhurbaşkanının tarafsız ve siyaset üstü olması gerektiğini söylüyor."
VOA, konuşmasının ardından çok sayıda soruya yanıt veren İhsanoğlu'nun en çok Filistin'le ilgili soruda rahat yanıt verdi. Türkiye'nin Araplarla ilgili konularda tarafsız kalması gerektiği yönündeki yaklaşımı Erdoğan ve AKP sözcüleri tarafından eleştirilen çatı adayın, sözlerine açıklık getirdiğini kaydettiği haberinde İhsanoğlu'nun dış politikaya ilişkin sözleri için şunları söylüyor:
"HÜKÜMETİN DIŞ POLİTİKASINA YUMUŞAK TONLA GÜÇLÜ ELEŞTİRİLER GETİRDİ"
"AKP hükümetinin dış politikasına yumuşak tonla güçlü eleştiriler getirdi. Çatı aday, "bugün pilotlarınız, diplomatlarınız rehin alınıyorsa, birkaç ülkede büyükelçiniz yoksa, eski ticaret yollarınız kapatılmışsa komşularınızla bir sıkıntı vardır. Bunu gidermeliyiz aksi taktirde dünyadaki yalnızlığımız daha da artacaktır' dedi."
"ÇÖZÜMÜN PARLAMENTODA MİLLİ MUTABAKATLA GERÇEKLEŞEBİLECEĞİNİ SÖYLEMESİ ÖNEMLİ"
Haberde İhsanoğlu'nun, Kürt sorununda çözümün milli mutabakattan geçtiğini söylediğine dikkat çekildikten sonra şöyle devam ediliyor:
"İhsanoğlu Kürt sorunuyla ilgili soruya ise "Kürt meselesi bizim en hassas meselemizdir, barışla bu işi halletme yolları bulmalıyız' dese de yol ve yöntemler hakkında net bir yanıt vermedi. Yine de "anadillerini konuşamamaları kabul edilemez bir şey' diyerek kendisini destekleyen MHP'den uzak bir dil kullandı. Ancak barış ve çözümün parlamentoda milli mutabakat sağlanması halinde gerçekleşebileceğini söylemesi de önemliydi." (ANKA)