Düzce'de depremzedeler çadırda sabahladı. 5.9 büyüklüğündeki depremde evleri hasar gören veya korkan vatandaşlar çadır kentte geceyi geçirdi
Düzce Gölyaka'da dün meydana gelen 5.9 büyüklüğündeki deprem sonrası evi zarar gören veya korku yaşayan vatandaşlar kurulan çadır kentte konakladı. Gölyaka Belediye Başkanı Yakup Demircan, "Gençlerde bir tedirginlik var. Özellikle 17 Ağustos ve 12 Kasım depremlerini görmeyen vatandaşlarımızda tedirginlik var. Ama herkes tedirginliğini attı" ifadelerini kullandı.
Düzce'nin Gölyaka ilçesinde meydana gelen 5.9 büyüklüğündeki depremde evleri hasarı gören ya da korku yaşayan vatandaşlar, güne kaldıkları çadırlarda uyandı.
Merkez üssü Gölyaka ilçesi olan 5.9 büyüklüğündeki depremin ardından kentin 10 farklı noktasına, 128 çadır kuruldu. Evleri hasar gören ya da deprem korkusu yaşayan 627 kişi, geceyi çadırlarda geçirdi. Havanın aydınlanması ile çadırda kalanlar, yeni güne başladı.
Kentin 10 farklı noktasında çadır kurulduğunu belirten Gölyaka Belediye Başkanı Yakup Demircan, "Gece vatandaşlarımız sakin bir şekilde çadırlarına yerleştirildi. AFAD ekiplerimiz koordineli bir şekilde bütün vatandaşlarımızı 10 noktada çadır kentlere yerleştirdi. Gece geç saatlere kadar buradaydık, herkes huzurlu bir şekilde istirahat yaptı. Gençlerde bir tedirginlik var. Özellikle 17 Ağustos ve 12 Kasım depremlerini görmeyen vatandaşlarımızda tedirginlik var. Ama herkes tedirginliğini attı" dedi.
'NE ZAMAN EVE DÖNERİZ BİLEMİYORUZ'
Ailesi ile birlikte çadırda kalan Muteber Gedik (63), "Gece çok güzel geçti, evimizden daha iyi geçti. Çünkü korkudan uyuyamazdık, bu gece çok güzel uyuduk. Bazı evler çok hasarlı. Ne zaman eve döneriz bilmiyorum. Çocukların okulu, işler var. Bir şekilde eve gideceğiz. Fakat ne zaman gideceğimizi bilmiyoruz. Çadırda 8 kişi kalıyoruz. 2 oğlum, 2 torunum ve bizler varız" dedi.
İki çocuğu ve ailesiyle birlikte çadırda kalan Meryem Yıldız da şunları söyledi: "Gayet iyiydim ama hava biraz soğuktu, küçük çocuklarımız var. Korku da var; artçı depremler peş peşe geldi. Çadırda ben, annem, ablam, 2 küçük çocuğum ve erkek kardeşim kaldık. Ağabeylerim de yan taraftaki çadırda, onların da 2 küçük çocuğu var. Bir yandan onlarla uğraşıyoruz. Bir yandan bebeklerimle uğraşıyoruz, zordu. Çok şükür geçti artık, çok korkuluydu. Deprem anında zaten herkes panik içindeydi, anlatılacak bir şey değil. İnsan hala korkuyor. Yine şükür, sağlıklıyız, hayattayız. Ölüler, yaralılar var. Hasarlı evlerimiz var. Ona rağmen şükür diyeceğiz, yapacak bir şeyimiz yok."