Duruşmaya zorla getirilme kararını nasıl değerlendirdi?
Medyatava, Nazlı Ilıcak'a sordu!
Bugün gazetesi eski yazarı Nazlı Ilıcak hakkında, 28 Nisan 2015 tarihinde kaleme aldığı ''Komplo Teorileri ve Geri Zekalılar'' başlıklı yazısında, Başbakan Davutoğlu'na hakaret ettiği iddiasıyla açılan davanın ilk duruşmasına gitmediği gerekçesiyle bir sonraki duruşmaya zorla getirilme kararı verildi.
İstanbul Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, Ilıcak hakkında ''kamu görevlisine alenen hakaret'' suçlamasıyla 1 yıl 2 aydan 2 yıl 4 aya kadar hapis cezası isteniyor...
İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya gitmediği gerekçesiyle hakkında zorla getirilme kararı çıkan Ilıcak, mahkemenin kararı ve iddianameyle ilgili Medyatava'ya konuştu.
MT: Hakkınızda mahkemeye zorla getirilme kararı çıkarıldı. Duruşmaya neden katılmadınız, bu kararı ve iddianamedeki suçlamaları nasıl yorumluyorsunuz?
Nazlı Ilıcak: Duruşmaya gitmeyince zorla getirme kararı çıkabiliyor. Ama bu benim daha ilk duruşmamdı. Ayrıca biz Bugün gazetesinden çıkarılınca, avukatlarımız da değişti. Biz de yeni avukatlar bulduk. Bu avukatlara da daha yeni vekalet verdik. Avukatlar da bana; "Davaya yabancıyız, ilk duruşmada gitmeyelim. Önce dilekçelerimizi verelim. Dosyayı alalım, iceleyelim. Ondan sonra ikinci duruşmada gelirsiniz" dediler. Yoksa ben duruşmalarımı hiç aksatmıyorum. Tabii ilk duruşmada bu mazeret de belirtildi kendilerine. Fakat maalesef panik yaratacak şekilde zorla getirilme emri çıktı. Bunun ilk duruşmada çıkmaması gerekirdi. Özellikle avukatların değiştirilmesi kendilerine izah edildi ve zaten daha önce gidip aksatmadan savcılığa ifademi verdim. Böyle bir şeyi doğru bulmadım tabii. Memleket açısından da doğru değil. Çünkü medyaya baskı yapıldığı iddiaları yoğun bir şekilde ortadayken, böyle bir karar alınması iktidarın da aleyhine... Böyle bir şeyin hiçkimseye de faydası yok. Ben zaten 31 Mart günü duruşmaya gideceğim.
Öte yandan birbiriyle alakasız bir sürü davalar açılıyor. Hepsinde de FETÖ terör örgütü iddiası söz konusu. Yani herkes bir cadı avının parçası halinde suçlu ilan ediliyor ve her şey Cemmat'e mâl ediliyor. Bu tam bir komplo teorisidir diyorum. Bu komplo teorisine inanan insanlar da bence gerizekalıdır. Ancak bunu söylerken 'Başbakan gerizekalıdır' demiyorum ki ben. İnananlar gerizekalıdır diyorum. Ama Başbakan inanıyorsa onu bilemiyorum. Adını zikretmedim. Genelde bunun bir komplo teorisi olduğunu ve akla ziyan iddiaların söz konusu olduğunu ifade ettim. 'Cemaat Sümeyye Erdoğan'a suikast düzenliyor' iddiası bunlardan biri mesela. Yani "Buna nasıl inanırsınız. Buna inanmak gerizekalılıktır" anlamında...
Şimdi böyle bir dava açmış. Ama buradaki iddianın Davutoğlu'yla hiçbir ilgisi yok. Ben bunu da söyledim. İnananlar için söyledim. Ben bu fikirdeyim ve bu fikrimi de açıkça beyan ediyorum. Bundan da bir adım geri atmıyorum. Ama burada tabii ki Davutoğlu'nu kastetmedim. Çünkü bir çok kişi inanıyor ya da inanmış görünüyor.
Canan Kaya / Medyatava
canankaya@medyatava.com