Dolar mı mevduat mı? Mevduat faizleri patladı dolar bozma zamanı mı? Ünlü ekonomist Alaattin Aktaş'tan dikkat çeken açıklama

Bankalar arası Türk lirası mevduatlarına verilen faiz yarışı başladı. Faizler yüzde 50'yi geçerken döviz hesaplarında parası olanlar şimdi şu soruyu merak ediyor: Dolarda mı dursam yoksa mevduata mı yatırsam? İşte bu soruyla ilgili dikkat çeken bir yazı kaleme alan ünlü ekonomist Alaattin Aktaş'tan çarpıcı bir değerlendirme geldi.

Ekonomim.com'dan Alaattin Aktaş'ın "Böyle bir faize rağmen dövize geçmek saçma mı, deneyim mi?" başlıklı yazısından bir bölüm

Merkez Bankası Başkanı Gaye Erkan Hürriyet’e yaptığı açıklamada magazin boyutu öne çıkarılan, zaten çıkarılması adeta istenen bir dizi görüş dile getirdi. Ama satır aralarında Türkiye gerçeklerinden ne yazık ki biraz uzak kalındığını ortaya koyan ifadeler de vardı.

Aslında yıllar boyunca ABD’de finans kesiminde görev almış ve hiçbir FED başkanından benzer açıklamalar duymamış bir isim böyle bir röportaja neden sıcak baktı, onu da anlamak zor. Ama takdir, tabii ki kendilerinin!

“Matematiksel saçmalık!”

Gaye Erkan röportajda döviz dönüşümlü KKM ile ilgili olarak şunları söyledi:           

“Vadesi dolan döviz cinsinden KKM’nin yüzde 75-80’i yenileniyor. Yüzde 15 üzeri TL’ye geçiyor. Yüzde 5’lik kesim hala anlayamadığım sebeplerden dolayı dövize gidiyor.”  

Buraya kadar normal, teknik bir bilgi, KKM’deki azalmanın oranları. Ama “Yüzde 5’lik kesim hala anlayamadığım sebeplerden dolayı dövize gidiyor” cümlesini izleyen bir cümle var ki, insan hayretler içinde kalıyor:

“Çünkü böyle bir faize rağmen dövize geçilmesi matematiksel olarak saçma!”

Kurt kışı atlatır da...

Güzel bir atasözümüz var:

“Kurt kışı atlatır da yediği ayazı unutmaz.”

Sakın “matematiksel olarak saçma” bulunanı tercih edenler geçmişte fena halde ayaz yiyenler olmasın!

Ya da sakın “matematiksel olarak saçma” bulunan yola girenler Türkiye gerçeklerine çok daha vakıf olanlar; Türkiye’de ekonomi yönetimlerinin, bu çerçevede Merkez Bankası başkanlarının bir gecede değiştiğini ve buna bağlı olarak ekonomi politikalarının bir gecede altüst edildiğini gözleyen deneyimli kişiler ve kurumlar olmasın!

Geçtik bütün bunları, bu tercihte bulunanlar örtülü biçimde başta hükümete ve ekonomi yönetimine “Size güvenmiyoruz” demiş olmuyor mu?

Başa “matematiksel” ifadesi eklenmek suretiyle “saçma” yaklaşımı yumuşatılmak isteniyor ama yine de bir Merkez Bankası Başkanı dövizi tercih edenler için böyle mi söylemeliydi, yoksa “O yüzde 5 şu durumda bile acaba niye dövizi tercih ediyor” diye kafa mı yormalıydı?

Bu faiz döviz artmadığı sürece iyi ama ya döviz artarsa?

Gaye Erkan’ın “böyle bir faize rağmen” derken kastettiği faiz aylık net yüzde 4’e ulaştı.

Merkez Bankası’nın tüm bankalar ortalamasına işaret eden verilerine göre üç aya kadar vadeli mevduatın faizi 8 Aralık itibarıyla yüzde 50.49 düzeyine çıktı. Bu faizi 32 gün vadeli mevduatın faizi olarak düşünmek mümkün.

Yüzde 50.49’dan yüzde 5 stopaj düşüldükten sonra kalan net tutar yaklaşık yüzde 48.

Vade 32 gün olduğu için 48’i tam 12’ye bölmek pek doğru sayılmazsa da bir fi kir vermesi açısından öyle yapalım; aylık net faiz yüzde 4 olsun.

Şunu da vurgulayalım; yüzde 50.49 tüm bankaların ortalamasını gösteriyor. Dolayısıyla bu oranın altında da faiz uygulanıyor, üstünde de. Bu faizin bir yıl boyunca değişmeyeceğini varsaysak yıllık bileşik oran yüzde 60 ediyor.

Bu oranı geride kalan enflasyonla kıyaslamak doğru değil. Şimdi tutup “Bu yıl sonu enflasyon tahmini yüzde 65, oysa faiz yüzde 60, reel kayıp var” demek doğru bir yaklaşım olmaz.

Yüzde 60 faizin verileceği dönemdeki enflasyonun ne olabileceğine odaklanmak gerekiyor. 2024 sonu enflasyon tahmini her ne kadar yüzde 36 ise de bu düzeyde kalınmasının neredeyse olanaksız olduğu ortada. Kuşkusuz seçimden sonraki ekonomi politikası çok belirleyici olacaktır ama 2024 enflasyonu için çok kaba bir tahminle yüzde 45 dolayında, hatta yüzde 50’yi zorlayan bir oran dile getirilebilir.

Bu durumda yüzde 60 nominal faiz, yüzde 50 enflasyonla yüzde 6 düzeyinde reel getiri sağlayacak demektir.

Döviz tercih edildiğinde belki bu düzeyde bir getiri bile olmayacaktır ama ya olursa? Hatta ya çok daha fazla bir getiri olursa?

Türkiye’de vatandaş bunu kaç kez yaşadı, en olmayacak denilen zamanda, “Dövizle oynayanın eli yanar” denilen zamanda oynamayanın eli yandı, vatandaş bunu yaşadı, gördü.

Bunun deneyimine sahip vatandaş işte bu yüzden “matematiksel saçmalığı” tercih ediyor ya...

YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ

Galatasaray, Bodrumspor'u tek golle geçti Narin Güran cinayetinde kritik gelişme En yüksek emekli promosyonu veren bankalar Narin'i ilk mısır tarlasına gömmüşler Bakanın konvoyunda kaza: 1 ölü 6 yaralı Hakim Ziyech'in, Galatasaray'da kredisi tükendi