Diyarbakır'da ne oldu? Yarkadaş kaymakamın hutbede hedef aldığı imamın anlattıklarını tv100 canlı yayınında paylaştı

Bizim TV Genel Yayın Yönetmeni Şaban Sevinç, Millet Haber Ajansı Genel Yayın Yönetmeni Sinan Burhan, tv100.com yazarı Barış Yarkadaş, İletişimci-yazar Ferhat Murat, Gürkan Hacır ile Taksim Meydanı programına konuk oldu.

Programda tv100.com yazarı Barış Yarkadaş, imam-kaykamakam arasındaki 'hutbe' krizinde imam M.K. ile konuştuğunu söyledi ve imamın aktardıklarını canlı yayında anlattı.

Yarkadaş, "Ben bugün olayın taraflarından olan, mağdur edildiğini iddia eden İmam M.K. ile konuştum." dedi.

Yarkadaş şunları kaydetti;

"Aradım kendisini. Dedim ki “Sayın İmam, Sayın M.K. bu olay cuma günü oldu ben bunu duydum. Neler oldu?” Dedim. Bana şunu söyledi, şu anda yayınımızı izliyor zaten. “Ben şu an ailemle bir toplantıdayım. Bu yaşanan olayları kendi aramızda bir değerlendiriyoruz. Ancak ben devlet memuruyum. O yüzden size demeç vermem doğru olmaz. Lütfen beni anlayışla karşılayın. Konu zaten medyaya yansıdı. Medyaya yansıdığı şekliyledir” dedi.

'DEMEÇ VERMEK İSTEMEDİ'

Konuşmamızda demeç vermek istemedi. Kaymakam Bey’de konuşmayacağı için Kaymakam Bey’in çevresini aradım. Onlar da böyle bir gerilimin olduğunu ancak kesinlikle bir saldırı olmadığını, Kaymakamın iddia edildiği üzere hutbe tartışmasından sonra mikrofonun çubuğuyla imamı dövdüğü iddiasının doğru olmadığını, bir gerilim olduğunu, bir tartışma olduğunu söylediler.

Dedim ki “Bu tartışmanın sebebi ne?” Sebebi şu. Kaymakamın çevresinin anlattığını söylüyorum. Kaymakam Bey hutbeye gidiyor. Hutbeyi dinlerken o hafta diyanetin şehitlerle ilgili bir hutbe yayınladığını biliyor fakat ilk bölümde buna rastlamıyor. Sonra hutbenin devamında şehitlerden hiç bahsedilmediğini görünce cep telefonundan internete giriyor ve diyanetin resmi hutbesine bakıyor. İmamın konuşmasını karşılaştırıyor. Sonra hutbe biterken İmama, İmam M.K.’ya müdahale ediyor. Diyor ki “Siz Diyanetin hutbesine uymadınız” diyor. Bunun üzerinde İmam ilk paragrafı okuyor. Sonra Kaymakam Bey orada müdahaleyi durduruyor. Hutbe bittikten sonra “İmam Bey, sizinle bir konuşalım” diyor. Odaya giriyorlar.

OLAYIN NASIL OLDUĞUNU AÇIKLADI

Kaymakam Bey’in çevresinin iddiasına göre “Hutbeyi niye tam olarak okumadınız?” deyince yine iddiaya göre İmam Bey Sayın M.K. “Tehdit altındayım” diyor. “Kimin tehdidi altındasın?” diye soruyor. “Örgütün tehdidi altındayım” deyince iddiaya göre Kaymakam Burak Akeller “O zaman sende örgütü içindesin” diyor. “Seni neye göre tehdit ediyorlar devlet var burada. Kim seni tehdit edebilir? Hutbeyi niye okumuyorsun?” diyor. Bunun üzerine tartışma biraz büyüyünce iddiaya göre ifadesinde Kaymakam’ın kendisine demir çubukla, mikrofon çubuğuyla vurduğunu ve hakaret ettiğini söylüyor. Yine iddiaya göre Kaymakam’ın koruması kapıda, kimseyi içeri almıyor." dedi.

VALİLİK AÇIKLAMA YAPMIŞTI

Diyarbakır Valiliği, konuyla ilgili yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, "Bazı basın yayın organlarında Kulp Kaymakamı ve İlçede görev yapan bir cami imamı arasında yaşandığı iddia edilen olaya ilişkin; adli ve idari tahkikat başlatılmıştır" denildi.

ALİ YALÇIN: KİMSE PROVAKASYON PEŞİNDE KOŞMASIN

MEMUR-SEN Genel Başkanı Ali Yalçın, tv100'e yaptığı açıklamada İmamın ailesinde şehit, korucu, ve polis olduğunu söyledi. 

Yalçın'ın açıklaması şu şekilde: 

Kimse Boşuna Yorulmasın, Provakasyon Peşinde de Koşmasın.

Buna rağmen itibar etmeyebiliriz. Çünkü kişinin babası alim kendisi zalim olabilir.

Olayı, ilgili imam dahil 5 kişiden dinledim. Kişi hutbede bir iki satırı sehven atladığını cemaatten (Kaymakam Bey’den) hatırlatma, uyarı gelince baştan alıp tekrar okuduğunu söylüyor. Kaymakamın, hutbede atlanıldığı ifade edilen kısma ilişkin uyarısını ve hassasiyetini sorgulamayız. Beyanlar kişileri bağlar. Buna rağmen kasıt mı kusur mu bilemeyiz. İnceleme soruşturma açılır ve gereği yapılır.

İmam odası boyutu, darp raporu ve devamında oluşan atmosfer konunun ciddiyetle incelenmesini gerekli kılmaktadır.

Cami adabı da devlet adabı da bellidir. Biz hukukun içinde hareket edilsin ve gerekli inceleme-soruşturma ne ortaya koyuyorsa “şeriatın kestiği parmak acımasın” diyoruz.

Şehitlerimizle, vatanımızla, bayrağımızla, ülkemizle, milletimizle sorunu olan varsa bizimle de sorunu var demektir. Mesele üye meselesi değildir. Üye değil babamız olsa burda yine vatanın, milletin, şehidin, devletin yanında dururuz.

Ne ülkeyi ortada bulduk ne de kupon biriktirerek aldık. Biz; “Her fikre saygım vardır, yeter ki kişi dinime küfretmesin ve vatan haini olmasın.” diyen Akif İnan’ın sendikasıyız. Bedeli ödenmiş olan bu topraklarda en kritik zamanlarda canımız pahasına da olsa hep milletimizin, devletimizin yanında durduk. Bunu da varlık nedenimiz bildik/biliyoruz.

Bir yanlış varsa bunu söylemekten de imtina etmedik/etmeyiz. Halı altına süpürme değil, devlet erkini makule ve hukuka davet etmedir olan biten.

Kamu görevlileri için gerekli inceleme-soruşturma sürecinin başlatıldığı, yetkili makamlarca açıklanmıştır.

Ne devlet düşmanlığı yapan hainler malzeme bulsun, ne de devletine sadık olanın gönlü burkulsun. Hukuk içinde gereği yapılsın. Hakikat ve adalet herkesin pusulası olsun.