Dışişleri Bakanlığı'ndan İsveç'teki iğrenç saldırıya çok sert çıkış: Aşağılık saldırıyı en güçlü şekilde lanetliyoruz!

Danimarkalı ırkçı Sıkı Yön Partisi (Stram Kurs) lideri Rasmus Paludan, İsveç'te Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği önünde Kur'an-ı Kerim yaktı. Türkiye'de epey sert tepkilerle karşılandı. Dışişleri Bakanlığı da açıklama yaparak Stockholm Büyükelçiliği önünde gerçekleşen skandala sert tepki gösterdi.

Kaynak: AA-DHA

Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği önünde Kur'an-ı Kerim yakılmasına izin verilmesi Türkiye'de epey sert tepkilerle karşılandı.

İsveç'te, Danimarkalı ırkçı Sıkı Yön Partisi (Stram Kurs) lideri Rasmus Paludan, Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği önünde Kur'an-ı Kerim yaktı.

Paludan daha önce de benzer eylemlerde bulunmuş, 15 Nisan'da  Linköping kentinde, 1 Mayıs'ta ise Stockholm Cami'nin önünde Kur'an yakmıştı.

Siyasetçilerin kınama mesajlarının ardından Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, "Ülkemizin tüm uyarılarına rağmen İsveç’te bugün kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim’e karşı yapılan aşağılık saldırıyı en güçlü şekilde lanetliyoruz. Müslümanları hedef gösteren ve kutsal değerlerimize hakaret eden bu İslam düşmanı provokatif eyleme ifade özgürlüğü adı altında izin verilmesini hiçbir şekilde kabul etmiyoruz." ifadeleri kullanıldı.

Provokatif eylemin "bir nefret suçu" olduğu vurgulanan açıklamada, "Bu aşağılık eylem aynı zamanda İslam düşmanlığının, ırkçı ve ayrımcı akımların Avrupa’da ulaştığı kaygı verici seviyenin de bir başka göstergesidir." değerlendirmesi yapıldı.

Açıklamada, İsveç ve uluslararası toplum tedbir almaya davet edilerek "İsveç makamlarını bu nefret suçunun failleri hakkında gerekli işlemleri yapmaya ve tüm ülkeleri ve uluslararası kuruluşları İslam düşmanlığına karşı dayanışma halinde somut tedbirler almaya çağırıyoruz." denildi.

Danimarkalı aşırı sağcı Sıkı Yön Partisi (Stram Kurs) lideri Rasmus Paludan, Türkiye'nin Stockhom Büyükelçiliği yakınında Kur'an-ı Kerim yakma provokasyonu yaptı. Kalabalık polis korumasında gerçekleştiren Paludan'ın yanına kimsenin yaklaşmasına izin verilmedi.

AK PARTİLİ ÇELİK: KUR'AN-I KERİM'E DÖNÜK HER SAYGISIZLIK İNSANLIK SUÇUDUR

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "İsveç, bugün insanlık suçu olan alçakça bir eyleme izin vermiştir. Kur'an-ı Kerim’e dönük her saygısızlık insanlık suçudur. Bu eylemlere karşı en güçlü mücadeleyi vereceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın" dedi.

AK Parti Sözcüsü Çelik, İsveç'te Kur'an-ı Kerim’in yakılmasına izin verilmesine ilişkin, Twitter hesabından açıklama yaptı. Çelik, "İsveç, bugün insanlık suçu olan alçakça bir eyleme izin vermiştir. Bu bir ifade hürriyeti değildir; tüm insani değerlere karşı düşmanca bir yaklaşımdır. İsveç makamları insanlığa karşı suç olan bir eylemin parçası olmuştur. Kuran-ı Kerim’in yakılmasına izin verilmesi tüm dinlere ve inanç hürriyetine karşı bir tehdittir. İsveç, insanlığın en önemli değerlerinin tehdit edilmesini teşvik etmiştir. Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği önünde Kur'an-ı Kerim yakmayı hedefleyen bir eyleme izin verilmesini lanetliyoruz. İsveç makamlarının bu yaptığı nefret suçlarını himaye etmektir. İsveç makamları böyle lanetli eylemlere izin vererek faşizmi teşvik ediyorlar. Kuran-ı Kerim’e dönük her saygısızlık insanlık suçudur. Bu eylemlere karşı en güçlü mücadeleyi vereceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın" dedi.

AK PARTİ GENEL BAŞKANVEKİLİ KURTULMUŞ'TAN İSVEÇ'TE KUR'AN YAKILMASINA TEPKİ

AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, İsveç'te Kur'an-ı Kerim yakılmasına tepki göstererek, "Bu Avrupa'yı yakar, bu dünyayı yakar, bu insanlığı yakar. Bu fevkalade, gerçekten tehlikeli bir oyundur. Ateşle oynadıklarının farkına varmaları lazım." dedi.

Kurtulmuş, Ünye Pınarbaşı Mahallesi Merkez Camisi açılışı öncesinde gazetecilere, İsveç'te son dönemdeki olayların üst üste gelmesinin tesadüf olduğunu düşünmediklerini söyledi.

Stokholm'deki provokasyona işaret eden Kurtulmuş, "Maalesef, göz göre göre İsveç'in en merkezi yerinde geçtiğimiz hafta sayın Cumhurbaşkanımızın maketini asan, son derece aşağılık, terbiyesiz, her türlü demokratik kurallara aykırı, hiçbir şekilde müsamaha gösterilmeyecek bir vandallık söz konusuydu." ifadesini kullandı.

İsveç'te Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği önünde Kur'an-ı Kerim yakma eylemini yapan kişinin faşistliği, ırkçılığı, İslam düşmanlığıyla bilinen siyasetçi olduğunu hatırlatan Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"Bu adamın böyle bir eylemi yapacağı önceden biliniyordu ve bu eyleme bir şekilde zemin hazırlandı. Daha da acısı, bu eylemi hiçbir şekilde zorlanmadan yapabilmesi için güvenlik çemberi oluşturuldu ve 8 milyar insanın gözünün içine baka baka, yaklaşık 2 milyarlık, dünya nüfusunun dörtte birini oluşturan Müslümanların en temel değeri olan Kur'an-ı Kerim'e, kutsal kitaplarına karşı ağır bir hakaret gerçekleştirilmiş oldu. Öncelikle bunu şiddetle kınıyoruz. Böyle bir eylemin tesadüfi olmadığının farkındayız. Bu adamlar zannetmesinler ki Kur'an-ı Kerim'i yakarak Müslümanlığa veya Müslümanlara zarar verebilecekler. Siz kim oluyorsunuz? Ebu Cehiller, Ebu Leheblerin Allah'ın dinini yok etmeye güçleri yetmedi de sizin mi yetecek? Üç pespaye ırkçı çıkacak, böyle bir eyleme destek verecekler. Bu hazin bir tablodur."

Kurtulmuş, Kur'an-ı Kerim'in yakılmasının Avrupa için de büyük bir tehdit olduğunu dile getirerek, "Yakılma olayı aslında sadece bu olayı gerçekleştirenler için değil, Avrupa'daki geniş kitleler için de büyük bir tehlike arz ediyor. Bu Avrupa'yı yakar, bu dünyayı yakar, bu insanlığı yakar. Bu fevkalade, gerçekten tehlikeli bir oyundur. Ateşle oynadıklarının farkına varmaları lazım."diye konuştu.

'Bu eylemin koruma altında yapılması insanlık suçudur'

Eylemin Türkiye Büyükelçiliğinin önünde yapılmasının manidar olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Biliyorlar ki Türkiye yükselen bir Türkiye'dir. Türkiye sadece kendi halkının değil, 2 milyara yakın Müslüman coğrafyasının, Müslüman milletlerin sözcüsü olan bir ülkedir. Türkiye, mazlum milletlerin sözcüsü olan bir ülkedir. Bunu bildikleri için, güçlenen, yükselen Türkiye'den duydukları bu rahatsızlığın da bir yerde dışa vurumu ifadesi olarak İslam karşıtlığının, yabancı düşmanlığının karşılığı olarak bu eylem gerçekleştiriliyor. 'Bu eylemi bir tane adam yapmıştır' diyerek geçiştirilemez. Bu eyleme müsamaha gösterilmesi, bu eylemin koruma altında yapılması insanlık suçudur."

Numan Kurtulmuş, eylemin doğrudan doğruya faşizm ve İslam düşmanlığı olduğunun altını çizerek, "Buna müsamaha etmek, bunu tolere etmek mümkün değildir. Ayrıca şunu da söylemek isterim ki Avrupa'daki siyasette karar vericiler şuna çok dikkat etmeleri lazım. Epey bir süredir devam eden yabancı düşmanlığı, göçmen düşmanlığı, Müslüman düşmanlığı üzerinden gelişen fevkalade ağır bir faşizm düşmanlığının giderek Avrupa siyasetinin ana akımlarını da boğacağı açıktır." açıklamasında bulundu.

'Demokratik hak falan gibi laflarda da geçiştirilebilir tarafı yoktur'

Saldırının sadece Müslümanlara yapılan bir saldırı olmadığına dikkati çeken Kurtulmuş, "İnsanlığın tamamına yapılmış bir saldırıdır ve gerçekten makul ve demokratik sınırlar içinde düşünen Avrupa halklarına da yapılmış bir saldırıdır. Şiddetle kınıyoruz." dedi.

Kurtulmuş, İsveçli makamların eylemi yapan kişi hakkında derhal soruşturma başlatmasının şart olduğunu belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:

"İnsanlık suçu dolayısıyla dünya kamuoyundan özür dilemesi ve bütün Müslümanlardan özür dilemesi şarttır. Böylece ortaya konulmuş olan bu barbarca, bu vandalca gösterinin demokratik hak falan gibi laflarda da geçiştirilebilir tarafı yoktur. Bu ateşle oynamaktır ve Türkiye olarak en yüksek perdeden sesimizi her zaman olduğunu gibi çıkarıyoruz. Bu konuda Müslümanların hakkını, hukukunu koruyacak her türlü çabanın içerisinde olacağız. Zaten Dışişleri Bakanımız da gerekli adımları atmış durumdadır. Bir kere daha ifade ediyorum, bir kez daha söylüyorum. Siz kim oluyorsunuz bre gafiller, bre hainler, bre faşistler. Ebu Cehillerin, Ebu Leheblerin gücü yetmedi İslam'ı yok etmeye. Sizin topunuz gelseniz İslam'ın ve Müslümanların kılına zarar veremezsiniz. Bunlara müsamaha gösterenleri de lanetle kınıyorum, bu insanlık dışı saldırıyı şiddetle eleştiriyor ve kınıyorum."

CUMHURBAŞKANLIĞI İLETIŞIM BAŞKANI ALTUN'DAN İSVEÇ'TE KUR'AN-I KERIM YAKILMASINA TEPKİ

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, İsveç’te Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği önünde Kur'an-ı Kerim yakma provokasyonuna ilişkin, "Sözde protestocular, Türkiye'ye ve İslam'a karşı nefret tohumları ekmeye kararlı provokatörlerden başka bir şey değil. İsveçli yetkililer, Türkiye ile olan ilişkilerini zehirleyerek İsveç'in NATO üyeliğini engellemeyi amaçlayan terör grupları olduğu gerçeğine uyanmalı." ifadelerini kullandı.

Altun, yaptığı yazılı açıklamada, İsveç'in Türkiye'ye karşı nefret dolu provokasyonları önlemek ve İslam'ı hedef alanlarla mücadele etmek için derhal harekete geçmesi gerektiğine işaret etti.

İsveç makamlarının ifade ve toplanma özgürlüğü gibi bahanelerin arkasına saklanamayacağını vurgulayan Altun, "Sözde protestocular, Türkiye'ye ve İslam'a karşı nefret tohumları ekmeye kararlı provokatörlerden başka bir şey değil. İsveçli yetkililer, Türkiye ile olan ilişkilerini zehirleyerek İsveç'in NATO üyeliğini engellemeyi amaçlayan terör grupları olduğu gerçeğine uyanmalı." vurgusu yaptı.

Türkiye'nin İsveç Büyükelçiliği önünde düzenlenen sözde protestonun, terör örgütü PKK'nın örgütlü propaganda faaliyetlerinin bir başka örneği olduğunu belirten Altun, İsveç'in NATO'ya katılmadan önce, terörizm konusunda Türkiye ile iş birliği yapması gerektiği konusundaki ısrarın haklı çıktığına dikkati çekti.

'PKK, yıllardır Avrupa'da özgürce dolaşıyor'

Altun, terör örgütü PKK'nın yıllardır Avrupa ülkelerinde özgürce dolaşarak, Türkiye'ye karşı terörist faaliyetler için militan ve para topladığına işaret ettiği açıklamasında, "Avrupa hükümetlerinin kendi topraklarında PKK'nın yürüttüğü organize terör faaliyetleri gerçeğini fark etme zamanı çoktan geçti. Kürt siyasi aktivizmi ile PKK'nın terörist faaliyetleri arasında net bir ayrım yapmaları gerekiyor." ifadelerine yer verdi.

Altun, Türkiye'nin, Avrupalı ve NATO müttefiklerine ulusal güvenliğine ve ülkesine yönelik terör tehditlerini dikkate almaları konusunda ısrar etmeye devam edeceğine vurgu yaparak şunları kaydetti:

"Bugün planlananlar gibi sözde 'protestoları' toplanma ve ifade özgürlüğünün bir parçası olarak değerlendiremezler. İsveç makamlarını, büyükelçiliğimizdeki personelimizin güvenliğini sağlamaları konusunda bir kez daha uyarıyoruz. Ayrıca bu olayı düzenleyenleri de araştırmalı, bu kişilerin gerçek bağlantılarını ve ülkemize karşı amaçlarını ortaya çıkarmalılar. İsveç makamları ulusal güvenlikleri konusunda ciddiyse ve buna istinaden NATO'ya katılmak istiyorlarsa Türkiye gibi NATO müttefiklerinin güvenliğini de önemsemeleri gerekir. Türkiye, 40 yılı aşkın süredir terör gerçeğiyle uğraşıyor. Avrupa, ülkemize yönelik terör faaliyetleri için önemli bir kuluçka alanı olmuş durumda. Bu ülkelerden herhangi biri bizimle gerçek bir diyalog ve verimli bir ilişki istiyorsa buna son verilmeli."

Son halini gören herkes aynı yorumu yaptı Okan Buruk'un özel isteği Michail Antonio Narin Güran cinayeti davasında yeni gelişme! Sıcaklıklar 15 derece birden düşecek Restorandaki yangından acı haber geldi Komutan askerlere cinsel saldırıda bulunmuştu...