Dışişleri Bakanlığı ile Deutsche Welle arasındaki röportaj krizinde yeni açıklama

T24'te yer alan habere göre, Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç, Alman televizyon kanalı Deutsche Welle'nin, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç ile yapılan röportaj kayıtlarına el konulmasına yönelik, "Burada, Alman medyası tarafından uygulanan ‘Autorisierung', başka bir deyişle ‘yetkilendirme' ilkesinin Bakan Kılıç tarafından kullanılması söz konusudur" dedi.

Bilgiç, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, "Alman medyası ile temaslarda mülakatı verenin, mülakatın akabinde röportajın yayınlaması için 'yetkilendirme' yapmasının genel bir prensip olduğunu" kaydetti.

Bakan Kılıç'ın da bu bilinç çerçevesinde röportajı gerçekleştirdiğini ifade eden Bilgiç, "Burada, Alman medyası tarafından uygulanan ‘autorisierung', başka bir deyişle ‘yetkilendirme' ilkesinin Bakan Kılıç tarafından kullanılması söz konusudur. Mülakatı gerçekleştiren kişinin tarafsızlığını kaybetmesi ve ithamlarda bulunması üzerine Bakan Kılıç mülakata ilişkin yetki vermeme kararı aldı. Kılıç, bu bağlamda ilkesel hakkını kullandı" diye konuştu. Bilgiç, ortaya atılan 'kanalın kayıtlarına el konulduğu ve zor kullanıldığı'na dair iddiaların kesinlikle gerçeği yansıtmadığını bildirdi. 

 

“Büyükelçiye gerekli bilgi verildi”

Sözcü Bilgiç, konuyla ilgili Gençlik ve Spor Bakanlığı ile doğrudan temasa geçen Almanya'nın Ankara Büyükelçisi Martin Erdmann'a da bakanlık yetkilileri tarafından gerekli bilginin verildiğini dile getirdi.

Alman televizyon kanalı Deutsche Welle, Gençlik ve Spor Bakanı Kılıç ile yapılan röportaj sonrası kayıtlarına el konulduğunu belirtmişti. Gençlik ve Spor Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, bant kaydı olarak gerçekleştirilen röportaj sırasında sunucu tarafından maksadını aşan ifadeler ve ithamlar kullanılması üzerine ilgili televizyon yetkililerine söz konusu röportajın yayınlanmaması talebinin iletildiği belirtilmişti. Açıklamada, "Talebimiz üzerine röportajın yayınlanmamasıyla ilgili tasarrufumuz, söz konusu medya kuruluşunun yayın merkezi olan ülkede hassasiyetle uygulanmakta olan 'authorization/yetkilendirme' kuralının yerine getirilmesidir" ifadeleri kullanılmıştı.