Devlet Bahçeli'den Nagehan Alçı'ya çok sert sözler!
MHP lideri, bugünkü grup konuşmasında isim vermeden Nagehan Alçı’ya sert çıktı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında konuştu. Bahçeli konuşmasında, Habertürk yazarı Nagehan Alçı’ya da çok sert sözlerle yüklendi.
Nagehan Alçı, 23 Haziran öncesinde teröristbaşı Abdullah Öcalan’ın seçimle ilgili mektubundan Devlet Bahçeli’nin bilgisinin olduğunu öne sürmüştü. Bahçeli, bugünkü grup konuşmasında isim vermeden Alçı’ya sert çıkarak, "Bir bayan gazeteci de terörist başının 18 Haziran 2019’da kaleme aldığı malum mektuptan önce haberim olduğunu iddia edecek kadar gözünü ve gönlünü yalana, dolana, alçalmaya teslim etmiştir. Mektuptan daha önce haberimiz olduğunu söyleyenler hezeyan ve hüsran bataklığında çırpınan satılık kalemlerdir" dedi.
Bahçeli'nin konuşmasının satırbaşları şöyle:
"SİYASETİ ADAM GİBİ YAPTIK"
"Ülkemiz 31 Mart 2019'dan 23 Haziran 2019'a kadar geçen 84 günlük sürede İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçimine kilitlenmişti. YSK, İBB seçimini yenilenmek kaydıyla 6 Mayıs'ta iptal etmişti. Hem İstanbul, hem Türkiye seçimin siyasi kampanya sürecine sahne oldu.
Çalışmalarımızı bu alanda teksif ettik. Bu nedenle grup toplantılarımıza ara vermiştik. MHP, hiçbir taahhüdünü unutmamıştır. Hiçbir vaadini ihmal ve inkar etmemiştir. Millete hizmet aşkıyla dolu bir hayat ve siyaset çizgimiz vardır. bizim çizgimizde eğrilik, yamukluk görülmemiştir. Yarım asrın onuruyuz. Müspet istikamette geliştik, büyüdük ama öz değerlerimizden kopmadık. Ülkülerimizin rotasından savrulmadık. Siyaseti adam gibi yaptık. Ülkemizin yörüngesinden asla çıkmadık.
"HERKES DİLİNİN AYARINA DİKKAT ETSİN"
23 Haziran seçimi sürecinde neye inanıyorsak, neyi doğru buluyorsak tavrımızı ve duruşumuzu buna göre belirledik. Tarafız ve tarzımız bilinmekteydi. Cumhur ne diyorsa ona kulak verdik. Cumhur İttifakı'nın hedefleri doğrultusunda gece-gündüz demedik, gerçekten üzerimize ne düşüyorsa yaptık. Müsterihiz. Hiç kimse samanlıkta iğne aramasın. Hiç kimse orasını burasını oynatmasın, herkes dilinin ayarına dikkat etsin. Aklına geleni işleyip, her ağacı taşlamaya yeltenmesin.
"BİZ MİTİL ATTIK ONLARIN BETİ BENZİ ATTI"
MHP İstanbul'da doğrunun, dik duruşun, tarihi mirasın, milli bekanın, milli dayanışmanın safında sağlam şekilde yerini almıştır. MHP, İstanbul'da Cumhur İttifakı'nın başarısı için ter dökmüş, emek vermiştir. İstanbul'a bir mitil attık gelin görün hepsi toz toprak gibi havaya kalktı. Malum isim ve çevreler mitilimizi duyunca militanlaştıkça militanlaştılar. Zavallılar nereden bilsin mitili, onların çoktan tutuşmuş fitili. Biz mitil attık, onların beti benzi attı.
MHP dediğini yaptı, sözünü tuttu. Özünün gereği neyse sahaya yansıttı. İstanbul'a gelmediğimizi uyduranlar, bir gece kalıp döndüğümüzü söyleyenler, iyi görünümlü kötülerdir. Bunlara ne söylesek beyhudedir. Bunları tarih ve tavzih etmek için 3 maymun metaforu bile yetmeyecektir.
"ALÇAKLIKTIR, ARSIZLIKTIR"
İP'in başındaki şahsiyet diyor ki, 'Mitili İmralı'ya atmışlar.' Bir gazeteci de malum mektuptan önce haberim olduğunu söyleyerek gözünü yalana dolana teslim etmiştir. İP'in başındaki şahın bunu söylediğine göre ya İmralı'da nöbete girmiş ya da Pensilvanya'dan sufle almıştır. MHP ile teröristler arasında en küçük bağ kurmak bile iblisin oyununa gelmektir. Bizi hedef alarak İmralı canisi mektubundan medet umduğumuzu, göz yumduğumuzu aklından geçirmek, rüyada görmek, hayalini kurmak alçaklıktır, arsızlıktır. Bizim söylediğimiz şudur; HDP Kandil'in siyasi aracısıdır. Ha HDP, ha Kandil bunların aralarında fark yoktur. HDP'nin zillet ittifakı içinde olması CHP adayına destek mesajı terörist başı tarafından kabul görmemiştir.
"AYIPLI İSNATTIR"
Konu İstanbul'dur. Ne ibret verici bir gerçektir ki, terörist başının mektubuna ne CHP'den ne İP'ten tepki gelmiştir. Biz bölücüler arasındaki derin çıkarın İstanbul'a yön veremeyeceğine inanarak 21 Haziran'daki basın açıklamamızı paylaştık. Sözlerimizin sonuna kadar arkasındayız. Bu açıklamamızı çarpıtarak terörist başına onay verdiğimizi söylemek ayıplı bir isnattır. Teröristbaşının mektubundan siyasi fayda umdu diyen namerttir, bundan daha önce haberimiz olduğunu söyleyenler satılık kalemlerdir. Milli ve yerli özellik atfetmek cinayettir. Teröristbaşının mektubundan bilgimiz olduğunu söyleyenler yanımızda mıydı?
"SEN POSTU NEREYE SERDİN?"
MHP'nin terörizme bakışı nettir. Biz çözümcü değiliz, işbirlikçi değiliz. HDP ile yanak yanağa, FETÖ ile arkalı önlü siyaset yapanlara tepki gelmez. MHP bir şey söylesin alayı hücuma geçer. Siyasi trajedi budur. İmralı'ya mitil attığımızı söyleyen hanımefendi sen postu nereye serdin, kimlere yoldaş oldun? HDP'yi Kürt siyasi hareketi diye tarif eden, yanına aldığı eski arkadaşlarımızı sağa sola saçan vasıfsız şahsiyetin bize söz söylemesi nafile çırpınıştır. Bizim üzerimizden prim yapmak isteyenlerin gayretleri hüsrana uğrar. Biz beka dedik, Türk milletinin yeminlerini, izzeti nefsini canımız pahasına müdafaa ettik. Beka beka diyerek İmralı'ya gittiğimizi söyleyen, siyaset madrabazlarıdır. Yanlışa yanlış diyeceğiz. İhanetle savaşımız sonuna kadar devam edecektir. Ümitsizlik kapımızdan içeri giremeyecek. Fitne gönül duvarlarımızı geçemeyecek. Biz MHP'yiz, biz Türkiye'yiz. Hep birlikte Türk milletiyiz.
"SONUCA SAYGIMIZ TAMDIR AMA İSTANBUL EHLİNE EMANET EDİLMEMİŞTİR"
Türkiye seçim bahsini kapatmıştır. Seçimsiz 4 uzun yıl vardır. İBB Başkanlığı sonucuna saygımız tamdır. 23 Haziran seçim sonucunun hayırlı olmasını diliyorum. Ayrıca İstanbul'da insanüstü bir gayretle çalışan arkadaşlarımız tebrik ediyorum. Sandık şaibeden arındırılmıştır. Kazanan Türkiye olmuştur. Kara kampanyalar 23 Haziran'da buruşturulup atılmıştır. Türkiye'de demokrasi yok diyenler hem 31 Mart seçiminden hem de 23 Haziran seçimlerinden ibret almalıdır. Hakkımızı alacaksak demokratik adap ve ahlak sınırlarında kalarak irademizi göstermeliyiz. Demokrasinin hakimiyeti, hukukun üstünlüğü, milletimizi oluşturan fertlerin eşit haklara sahip olması Türkiye'nin stratejik gücüdür. İstanbul ehline emanet edilmemiştir. Sonuçlarını görmemiz kuvvetle muhtemeldir.
23 Haziran'ın neticesi ne olursa olsun, Cumhur İttifakı 31 Mart'ta mührünü vurmuştur. 31 Mart'tan 23 Haziran'a kadar pek çok şey yaşanmıştır. Siyasi ortam gerildikçe gerilmiştir. sosyal medya infazları, rezil dedikodular, asılsız haberler, gerçekçi olmayan mağduriyet edebiyatı 23 Haziran'ı gölgelemiştir. Pençe Harekatı'nı yapan Türkiye, sosyal medyada ahlaksızlarını da ortadan kaldırmalıdır.
CHP, YSK'nın 6 Mayıs seçim iptal kararını haksız şekilde tartışmaya açmış, karalamıştır. CHP Genel Başkanı'nın dünkü toplantısında '23 Haziran seçimi iptal edilirse tepki göstermeyeceğim' demesi şımarık bir ruh halinin dile gelmesidir. CHP Genel Başkanı korku tünelinde bocalamaya, kaygı türbülansına girmeye başlamıştır. Artık bundan sonra Ekrem oğlu Kılıçdaroğlu'nun tepesinde keskin kılıç gibi sallanacak. Kimin ne yapacağı kendi meselesidir. Dileğimiz İstanbul'un iyi yönetilmesidir.
23 Haziran seçiminden sonra CHP'li belediye başkanın konuşması analiz edilmelidir. maksadını aşan, hamaset tuzağı taşıyan İstanbul Belediye Başkanı gizli gündemi konusunda hazırlık içindedir. CHP'li belediye başkanının her yere çekilecek konuşma yapması bize göre tesadüfi görülemeyecektir. Kulun hesabı varsa, Allah'ın da hesabı vardır. İstanbul Türk milletinindir. Türkiye'nin özetidir. 566 yıllık fetih namusudur. 23 Haziran'da yolunu şaşıranlar elbet hak ettiğini bulacaktır. Herkes ayağını denk almalıdır. Siyasi paçozluğa yer olmayacaktır.
"ÜLKE MESELELERİNE ODAKLANMALI"
Cumhur İttifakı geleceğe bakmalıdır, ülke meselelerine odaklanmalıdır. 2023 hedefleri için çok çalışmalıyız. Seçim tartışmalarını bitirip asıl gündeme sarılmalıyız. Çılgın Türklerin yaptıkları yapacaklarının teminatıdır. Büyüyen bir Türkiye özlemi gerçekleşmelidir.
Bir devletin üç temel niteliği vardır. birincisi ülkesi, ikincisi milleti, üçüncüsü de egemenlik hakkıdır. Herhangi birisi olmadan devletin olması imkansızdır. Devleti devlet yapan adalettir. Ülkeyi, milleti ve egemenlik hakkını ayakta tutan adalettir. Türk devlet felsefesinde adalet her şeyin üstündedir. Adalet mülkün temelidir. Millet şuuru olmadan, devlet şuurunun hayat bulması imkansızdır. Devlet şuuru demek bağımsızlık demektir.
S400 MESAJI
Türkiye'nin egemenlik haklarına karşı saldırı sahnededir. ABD'nin S400 üzerinden ülkemizi tehdit etmesi bir defa devlet olma vasfımıza hakarettir. Türkiye bir yol ayrımındadır; ya bu tehditlere boyun eğeceğiz ya da S400'leri temmuzda ayıp konuşlandıracağız. Bunun başka bir seçeneği kalmamıştır. ABD, devletten taviz istemektedir. S400'leri alırsanız tehditlerinin bizim nezdimizde hiçbir geçerliliği yoktur. S400'lerin alınması bir varoluş meselesine dönüşmüştür. Türkiye'nin karar organları bellidir. Türkiye teslim olmamalıdır, taviz vermemelidir. S400 almak milli devletimiz için de vazgeçilmezdir.
ABD VE YUNANİSTAN'A SERT SÖZLER
ABD Başkanı İran'a yaptırımlar açıklamıştır. Bu ülkede pek çok kişiyi hedef alan yaptırımları imzalamıştır. ABD Başkanı'nın freni iyice boşalmıştır. ABD sorumsuzdur, kontrolsüzdür, duyarsızdır, kaygısızdır. Yaşanan restleşmelerin çatışmaya dönüp dönmeyeceğini kestirmek zordur.
Doğu Akdeniz'de sabrımız taşma noktasındadır. Yunanistan ateşle oynamaktadır. Topal ördek Çipras, Türkiye'yi önleyeceklerini ifade etmiş, zırvada zirveye çıkmıştır. Yunan hükümeti bilmelidir ki Ege ve Akdeniz'de önümüzü kesecek bir korsan anasından doğmamıştır. Çipras kendini tarihe vermeli, İzmir'de dökülen dedelerinden ders almalıdır. Yunan falan dinlemeyiz, gideceğimiz yere kadar gideriz. Karşımıza çıksın da başına neler geleceğini görsün. Sondaj gemileri faaliyetlerine devam etmelidir."