Derin dehlizlerden aldığı istihbaratı açıkladı. Fuat Uğur'dan bomba iddialar. Erdoğan ile Mehmet Şimşek'in arasındaki ilişki kopma noktasına geldi. Mehmet Şimşek'in ne yapacağını açıkladı: Büyük sürprizler bizi bekliyor
tv100.com yazarı Fuat Uğur'dan çok dikkat çeken bir yazı geldi. Yerel seçimler öncesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek arasında gerilim yaşandığını öne süren Uğur, ilişkilerin kopma noktasına geldiğini iddia etti. "Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın derin dehlizlerinden ilginç istihbaratlar aldım. Büyük sürprizler bizi bekliyor." diyen Uğur, önümüzdeki dönemde neler olacağını tek tek açıkladı.
İşte Fuat Uğur'un tv100.com'daki yazısı
Seçim öncesi kabinede hayli gergin bir süreç yaşandı.
Bunu içeriden aldığım bilgilerle yazıyorum.
Memurlara yapılan seyyanen zamdan SGK emeklilerinin mahrum bırakılmasının sebep olduğu adaletsizlik, çoğunluğu en az ücret alan emeklilerin oy kullanmaması, kullananların da oylarını diğer partilere aktarması seçim sonuçlarına yansıdı.
İşin fenası bunun böyle olacağı yılların kurdu Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından kolaylıkla tahmin ediliyordu. Zaten önüne getirilen anketler gerçeği apaçık ortaya koyuyordu.
KOPMA NOKTASINA GELEN İLİŞKİ VE ERDOĞAN’IN ZOR TERCİHİ
Erdoğan son kritik dönemeçte Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’i hayli zorladı “Bir şeyler yap, bu sorunu çözelim” diye. Ama Bakan Şimşek direndi. Öyle ki kabinede yaşanan gerginlik, seçime 15 gün kala Mehmet Şimşek ile Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan arasındaki ilişkiyi koparmasa da çok tehlikeli bir noktaya taşıdı.
Mehmet Şimşek bakanlığını koydu masaya. Daha önce konuştuklarını ve anlaştıklarını hatırlattı. Küresel sistem ise gerginliği “hissetmiş” gibi Cumhurbaşkanı Erdoğan’a dolaylı ya da dolaysız mesaj üstüne mesaj yağdırarak Mehmet Şimşek’le çalışmayı tercih ettiklerini, bunun Türkiye’nin güvenilirliğine ve yatırım yapılabilir ülke olmasına büyük katkı sağladığını iletti. Erdoğan en sonunda olası seçim sonucunu göze alarak ülke ekonomisinin geleceğine ve orta vadede halkın refahına yatırım yapmayı tercih etti. Çünkü kalıcı olacak tercih buydu.
FIRSAT NASIL KAÇTI?
Defalarca söyledim, memurlara yapılan seyyanen zam memurlar ve en az maaş alan SGK emeklileri arasında paylaştırılabilirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan her zamanki samimiyetiyle, içinden geçtiğimiz süreci; pandemiyi, Ukrayna-Rusya savaşının ülkemize etkilerini, asrın depremini ve EYT meselesini anlattıktan sonra “Daha iyi olacak ama şimdi elimizden gelen bu, bizi anlayışla karşılayın” deseydi inanın emekliler içinde bulunulan zorlukları anlardı ve tercihlerini değiştirmezlerdi. Ancak memurlara 8000 lira seyyanen zam artı yüzde 74 zam yapılıp emeklilere sıra geldiğinde “Kasada para yok” denilince kendilerini terkedilmiş hissettiler. Bu yüzden ya sandığa gitmediler ya da gittiklerinde YRP, MHP, BBP ve küçük oranda da CHP’ye oylarını kaydırdılar.
Ama sonuçta kazanan Mehmet Şimşek oldu.
Şimdi bayram bitti ve gerçek hayat başlayacak.
MEHMET ŞİMŞEK’İN ÖNCELİKLERİ
Bakan’ın öncelikli amacı enflasyonu dizginlemek için sıkılaşmak, tasarruf etmek, harcamaları kısmak, tüketim azgınlığını dizginlemek olacak. Hem yasal-finansal düzenlemelerle hem de piyasaya müdahale ederek bunun yollarını döşeyecek.
Büyümeye evet ama asıl hedef halkın alım gücünü artırabilmek için dövizi ve enflasyonu baskılayıp düşürmek.
Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın derin dehlizlerinden ilginç istihbaratlar aldım.
Büyük sürprizler bizi bekliyor.
Çok farklı bir dönemin kapısı aralandı ve oradan hep birlikte girmeye hazır olun. Artık Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın eli de rahat. Tabii dışarıdan bir el mevcut durumu kurcalamadığı takdirde.
NELER YAPILACAK?
Bir kere obez olmuş sistem ciddi bir diyete girecek.
Burada öncelik KASAYI doldurmak.
1-Kayıt dışı paranın üzerine gidilecek ve vergi kaçağını en aza indirecek önlemler alınacak.
2-Devlette tasarruf dönemi üstünkörü önlemlerle değil, güçlü biçimde tetiklenecek.
3-Devasa yatırımlara son verilecek. Yani kara ve deniz tünelleri, uzun ve bölünmüş otoyollar, havalimanı, asma köprüler, büyük hidroelektrik santrallar gibi maliyetli yatırımlara girişilmeyecek.
4-Üretime dayalı reel sektöre, yeşil enerjiye, çevreye, tarıma yönelik yatırımlara öncelik verilecek. Dünya Bankası’nın Türkiye’nin kullandığı 17 milyar dolarlık yatırım kredisini 18 milyar dolar daha yükselterek 35 milyar dolara yükseltmesindeki ana yatırım alanları da bu sektörleri içeriyor.
5-Mehmet Şimşek ve bakanlık kadrolarının genel görüşü tarıma ve hayvancılığa hor davranıldığı yönünde. Tarım ve hayvancılığa özel bir önem verilecek. Bu sektörde faaliyet gösteren girişimcilere ve çiftçilere destekler özendirici olacak ama aynı zamanda desteklerin üretime yansıyıp yansımadığı da sıkı bir biçimde denetlenecek.
6-Belediyeler artık kendi yağlarıyla kavrulacaklar. Geçmişteki gibi belediyelere bol keseden destek yok. Zaten emlak ve benzeri vergilerle belediyelerin kasaları doluyor. Paralarını rantabl kullanmaları gerekecek. Örneğin şenlik, festival gibi etkinlikler, çeşitli alt yapı projeleri, imar projeleri gibi konularda artık bol keseden destek tarih olacak.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek şimdiki Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan ile uyumlu bir çalışma içinde. Bankacılık ve finansal sisteme ilişkin aldıkları önlemleri sürdürecekler. Türk Lirasını güçlendirirken dövizi stabil tutmak onlar açısından önemli. Çünkü bir yandan da ihracatın ekonomideki payı malum. Geçen yıl mayıs ayında 60 milyar doları geçen cari açık şu anda yarı yarıya azalmış durumda. Önümüzdeki aylarda çok daha güçlü biçimde düşeceği tahmin ediliyor. Türkiye’nin, kredi risk primi olarak bilinen CDS birimi 300 puanın altına indi ve bu Türkiye’yi güvenilir ülkeler sıralamasına sokuyor.
Sonuçta Mehmet Şimşek sıkılaştırmayı hedefleyen önlemlerle birlikte enflasyonu düşürür ve istikrarlı büyümeyi, istihdamı da paralel olarak artırabilmeyi başarırsa bu işin altından kalkmış sayılacak. Dolayısıyla gelinen noktada Türkiye’nin en başarılı Hazine ve Maliye Bakanı olarak tarihe geçecek. Ama tabii bu kabinenin ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın sıkı biçimde yanında durmasıyla mümkün kılınabilir. Olmayacak şey değil. 31 Mart seçimleriyle hükümete hasar bıraksa da en kritik eşik aşıldı.
Dört yıl uzun bir zaman.
İzliyoruz.