DEAŞ'ın üst düzey ismine Sedat Peker ve suikast sorusu

DEAŞ'ın ‘medya bakanlığı’ çalışanı Ömer Yetek’in itirafları ortaya çıktı, Yetek’in itirafları Ankara’daki 10 Ekim davası dosyasına girdi. Yetek, ifadesinde, DEAŞ'ın Türkiye’de gerçekleştirdiği saldırılara ilişkin önemli bilgiler verdi. Polis, Yetek’e, DEAŞ'ın Sedat Peker ve bir milletvekiline suikast yapacağı yönündeki istihbaratı da sordu.

DEAŞ'ın "medya bakanlığı" çalışanı Ömer Yetek’in ifadesi, Ankara’daki 10 Ekim davası dosyasına girdi. Yetek, ifadesinde, DEAŞ'ın Türkiye’de gerçekleştirdiği saldırılara ilişkin dikkat çeken bilgiler verdi.

Ankara Emniyet Müdürlüğü, 2018 yılında yakalanan DEAŞ'ın ‘medya bakanlığı’ çalışanı Ömer Yetek’in 20 Ocak 2018 tarihli ifadesini, Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi.

Yetek, ifadesinde, 2 Türk askerinin yakıldığı görüntülerde yer alan İlyas Aydın, Ebu Hanzala kod isimli Halis Bayancuk, Ebu Ubeyde isimli İsmail Aydın ile DEAŞ üzerine konuşmalar yaptıklarını; İlyas Aydın’la beraber DEAŞ'ın sınır emiri İlhami Balı aracılığıyla Suriye’ye geçtiklerini ve 2014 yılında DEAŞ'a katıldıklarını anlattı.

“TÜRKİYE’DEKİ EYLEMLERİ O KETİBE YAPTI”

ANKA'dan Tamer Arda Erşin'in haberine göre Yetek, İlyas Aydın’ın ketibe (bölük) kurma görevi istediğini, ancak bu görevin Gaziantepli Ebu Abdul Muin kod adlı Cengiz’e verildiği söyleyerek, DEAŞ'ın Suruç saldırısını gerçekleştiren Abdurrahman Alagöz’ün hangi ketibeden olduğunu şöyle anlattı:

“Hatta bahsettiğim bu şahıs (Cengiz) 2016 yılında Türkiye’de cezaevindeydi. Bu ketibenin Fursanül Hilafe’dir. O dönemde Türkiye’den gelen Türklerin neredeyse yüzde 90’ı bu ketibedeydi. Ayrıca bildiğim kadarıyla 2015-2016 yılındaki Türkiye’de yapılan eylemlerin eylemcileri, bu ketibe içinden seçilen kişilerdir. Ben bu bilgiyi ilerleyen süreçlerde medya bakanlığında çalıştığım dönemlerde öğrendim. Hatta bu ketibenden olup eylem yaptığını bildiğim Antep’te bir düğüne yapılan saldırının Ebu Esved ile birlikte aynı ketibeden bir kişinin daha eylem yapmak için Türkiye’ye girdiğini, fakat ne amaçla olduğunu bilmediğim sebepten eylem yamadığını duydum. Suruç olayındaki eylemcilerden Abdurrahma Alagöz de bu ketibedendi. Yine Beyoğlu, Ankara Tren Garı, Sultanahmet saldırılarının da eylemcilerinin bu ketibeden olduğunu biliyorum.”

“EYLEMLERİ EBU ZEYNEP HALEBİ YAPTIRDI, İKİNCİ BOMBACI MISIRLI”

Yetek, DEAŞ'ın 5 Haziran 2015 tarihinde HDP’nin Diyarbakır Mitingi, 20 Temmuz 2015 Suruç, 10 Ekim Ankara Tren Garı ile 20 Ağustos Gaziantep düğün saldırılarının izinsiz olarak gerçekleştirildiğini belirterek, 10 Ekim saldırısı hakkında ikinci bombacının kimliğini tespit edecek bilgileri şöyle verdi:

“Bu eylemin, yine dış istihbarat biriminden dönemin sorumlusu Ebu Zeynep Halebi tarafından izinsiz olarak yapıldığını biliyorum. Eylemcilerden birisi, künyesini bilmediğim Mısırlı bir örgüt mensubu olduğunu, diğerinin ise Türk bir eylemci (Yunus Emre Alağöz) olduğunu biliyorum. Yine DEAŞ'ın bu eylemi resmi olarak üstlenmediği için kendi medya birimlerimizde haber yapılmadı. Bizim o dönem sorumlumuz olan Ebu Muhammed Furkan, bana eylemleri DEAŞ'ın yaptırmadığını, bu eylemlerin Ebu Zeynep Halebi tarafından yaptırıldığını söylemişti.”

 Yetek, DEAŞ'ın Gaziantep sorumlusu olarak bilinen ve Antep’te, Türkiye’deki saldırıları organize eden Abullatif Efe kod isimli Yunus Durmaz’ın DEAŞ'ın dış istihbarat birimi çalışanı olduğunu kaydederek, “Dış istihbarat biriminde çalışan herkes ve üst düzey yetkililer, her zaman yanlarında canlı bomba yeleği bulundururlar. Bu örgüt içerisindeki kuraldır. Acil durum olduğunda bu şahıslar yanlarında bulundurdukları canlı bomba yeleğini patlatarak hem kendilerini hem de çevresini imha etmek isterler” dedi.

Yunus Durmaz, 19 Mayıs 2016 tarihinde polisin Gaziantep’te düzenlediği operasyonda üzerindeki canlı bomba yeleğini patlatarak ölmüştü.

Yetek, DEAŞ'ın yönetim şemasını da polisle paylaştı. Şemada, kadın ve çocuk bakanlığından kaymakamlığa kadar birçok devlet yapısına benzer organının olduğu görüldü. Yetek, çalıştığı medya bakanlığının şemasını da aktardı.

SEDAT PEKER VE BİR VEKİLE SUİKAST İSTİHBARATI

Polis, Yetek’e, DEAŞ'ın Muğla’nın Bodrum, İzmir’in Çeşme ve Aydın’ın Didim ilçelerine yönelik planladığı saldırıları sorarak, “Ercu Bodrum” isimli bir Facebook kullanıcısının paylaşımlarını gösterdi. Polisler, Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Daire Başkanlığı tarafından yapılan çalışmalarda, Haziran 2016-Ocak 2017 tarihleri itibariyle DEAŞ'ın eylem hazırlığında olduğuna ilişkin istihbaratı, “Bir milletvekilinin ve Sedat Peker’in de aralarında yer aldığı şahıslara yönelik suikast tarzı sansasyonel eylem arayışında olabileceği, Bodrum, Çeşme ve Didim gibi popüler turistik yerlerde eylem planlamasında bulunduğu, bu amaçla bomba, silah ve mermi gibi malzemelere ihtiyaç duyduğu, malzemelerin teslimini ise İstanbul’da gerçekleştirmeyi planladığı, eylem planlamaları kapsamında ‘Ecu Bodrum’ isimli Facebook kullanıcısı ile bağlantılı olduğunuz bildirilmiştir” diye açıkladı.

Polis, Yetek’e, “Eylem düzenlenecek milletvekili kimdir, Sedat Peker ve ismi belirlenemeyen milletvekiline neden ve ne amaçla eylem hazırlığı yapılmaktadır” diye sordu.

Yetek, “Ecu Bodrum” isimli Facebook kullanıcısının amcasının oğlu Ecüment Yetek olduğunu söyleyerek, “Ben Ercüment ile milletvekiline ve Sedat Peker isimli şahsa eylem yapılması yönünde herhangi bir görüşme yapmadım” dedi. Yetek, Fransız uyruklu Ebu Ömer isimli birinin Bodrum’da bir gemi aracılığıyla yurt dışına birini göndermek istediğini ve Ercüment Yetek ile bu geminin nereye geleceği konusunda konuştuğunu anlattı.

Yetek, DEAŞ'ın 1 Ocak 2017 tarihinde İstanbul’da Reina’da gerçekleştirdiği saldırıya ilişkin de bilgi verdi. Yetek, DEAŞ'ın Türkiye’de üstlendiği ilk saldırının Raina olduğunu belirterek, “Bu eylemi DEAŞ'ın üstlenmişti. Bu eylem gerçekleştikten sonra örgüt eylemi üstlenmesine rağmen yapan şahsın kimliğini gizledi ve bu konuda herhangi bir açıklama yapılmadı” dedi.

Yetek, Türkiye’de hilafetin gelmesini istediğini açıklayarak, polislerin hilafet sorusuna, “Benim hilafet ile ilgili fikrim; İslami hükümler ile yönetilen ülkelerin başındaki kişiye halife denir. Bu sisteme de hilafet denir. Ben Türkiye’de bir hilafet sistemini şahsım adına istiyorum” diye yanıt verdi.

Enes Güran'ın Ses kayıtları Ortaya Çıktı Derin yırtmaçlı sahne kıyafeti olay yarattı Okan Buruk'un özel isteği Michail Antonio Narin Güran cinayeti davasında yeni gelişme! Sıcaklıklar 15 derece birden düşecek Restorandaki yangından acı haber geldi