Davutoğlu özel yayında soruları yanıtladı

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Davutoğlu, katıldığı programda gündemi değerlendirdi.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, bundan sonra CHP ile temaslarının şimdiye kadar olduğundan daha sıhhatli bir zeminde yürüyeceğinden kimsenin şüphesinin olmaması gerektiğini belirterek, "Ama bir koalisyon görüşmesi anlamında bir görüşmeyi tekrar yapmak için şu anda bir zemin yoktur" dedi.



Davutoğlu TRT'deki özel yayında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.



Hükümet kurma sürecine ilişkin gerçekleştirdiği görüşmelerde kibir yapmadığını, yukarıdan bakmadığını, 'Sen beni istemiyorsan ben de seni istemiyorum' demediğini vurgulayan Davutoğlu, "Bu da bizim erken seçim dışındaki ihtimalleri bütünüyle tüketmeden erken seçimi gündeme getirmediğimizi ortaya koyuyor" diye konuştu.



Başbakan Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile arasında "hükümet kurma sürecine ilişkin görüş ayrılığı olduğu" yönündeki iddiaları hatırlatarak, "Bunu kim yapmış olursa olsun hem gerçekten uzak hem de çok kötü bir oyunun içinde. Ben onların hepsini görüyorum" ifadesini kullandı.



Bunu yapanların hepsini bildiğini dile getiren Davutoğlu, bazılarının ise kendisini tahrik etmek veya bazı vehimleri üzerine salmak için, 'Kongre kaygısıyla koalisyon kurmak istiyor, Cumhurbaşkanı ise seçime gitmek istiyor" gibi ifadeleri kullandığını söyledi.



"Şu anda görünürde yok"



Doğallık ve samimiyetin dışındaki her şeyin örtülüp, gizlenebileceğini ifade eden Davutoğlu, "Hayatını maske takmakla ve değişik konjonktürlerde, değişik güç çevrelerine yaranmakla geçiren insanların akıbetlerine bakın, hiçbir şey olmamışlardır ama ihtirasların ve  bir takım hesapların dışında kalarak kendi doğrularıyla hareket eden ilkeli insanlar ise bir dönem ithama, töhmete maruz kalsalar da mutlaka gerçek yüzleriyle tarih sahnesinde hep hayırla anılırlar" ifadesini kullandı.



Davutoğlu, 7 Haziran'dan bugüne ne söylediyse onu yaptığını belirterek, yapılan eleştirilerin karşılığının bulunmadığını vurguladı. Açıkladığı yol haritasına sadık kaldığını ifade eden Başbakan Davutoğlu, "İlan ettiğim yol haritasında da hiçbir zaman sapmaya mahal vermedim" dedi.



Hükümet kurmaya yönelik takvimin işlediği belirtilerek, "CHP ile tekrar görüşme ihtimali var mı" diye sorulması üzerine Başbakan Davutoğlu, "Sayın Kılıçdaroğlu ile koalisyon görüşmeleri anlamında tekrar görüşme olacağı şu anda görünürde yok ama kendisiyle şunda mutabık kaldık: Bundan sonra bu ülkenin ağır sorumluluğu hepimizin üzerinde, ihtiyaç oldukça ya arkadaşlarımız üzerinden ya doğrudan görüşelim dedik. Meclis'te beraber olacağız partiler olarak, birçok reforma, kararı almaya ihtiyaç olabilir. Yani temaslarımız bundan sonra şimdiye kadar olduğundan daha sıhhatli bir zeminde yürür, ondan kimsenin şüphesi olmasın ama bir koalisyon görüşmesi anlamında bir görüşmeyi tekrar yapmak için şu anda bir zemin yoktur" yanıtını verdi.



"Saygı görmek isteyen saygı gösterecek"



MHP'den kendilerini ana muhalefet partisi olarak gördüklerine yönelik yapılan açıklamalar hatırlatarak, "Bu takvimde MHP'nin nasıl bir yeri olacak, bu söylemleri nasıl değerlendiriyorsunuz" denilmesi üzerine Davutoğlu, süreçte kendilerine yönelik çok ağır ifadelerin kullanıldığını belirtti.



Bunları hep sabırla karşıladıklarını dile getiren Başbakan Davutoğlu, "Birbirimize saygı gösterdiğimiz zaman netice alırız. Netice almasak da o saygı bize kazandırır" diye konuştu.



Ne yapılması gerektiğini empoze etmeye yönelik sözlerin, açıklamaların doğru olmayacağını dile getiren Başbakan Davutoğlu, şunları söyledi:



"Ben bütün bu süreçte 'Sayın Kılıçdaroğlu şunu yapsın, Sayın Bahçeli bunu yapsın, Demirtaş şöyle yapsın', böyle bir şey söylemedim. Bir tek Sayın Demirtaş için 'Terörle arasına mesafe koysun' dedim, bu ilkesel bir durum. Onun dışında hükümet süreciyle ilgili benim başka bir partinin ne yapacağıyla ilgili onlara ödev verir bir dille konuştuğumu kimse görmedi ama Sayın Bahçeli ve MHP ilk andan itibaren bize ödevler verdi, kendisinin ne yapacağını söylemedi. 'CHP ile AK Parti bir araya gelsin, hükümet kursun', bırak ona biz karar verelim, kurarız, kurmayız. Şimdiye kadar bunu zikretmedim, çünkü sürecin doğası gereği bu doğru bir şey değildi. Saygı görmek isteyen saygı gösterecek."



Başbakan Davutoğlu, Bahçeli ile ikili görüşmelerinin güzel ve nazik şekilde gerçekleştiğini belirterek, "Ama bazen yazılı açıklamalara yansıyan ifadeler, MHP adına veya kendisinin Twitter hesabından yaptığı, doğrusu ülke sorumluluğu ve böyle kritik bir dönemde birlikte bir sorumluluğu üstlenmiş önemli devlet adamlarının üslubu bağlamında talihsiz bulmuşumdur" diye konuştu.



"Ödev vermeyelim birbirimize, ödevi millet verdi. Oturup konuşalım" diyen Davutoğlu, şöyle devam etti:



"Anlaşabilirsek anlaşırız. Anlaşamazsak CHP ile olduğu gibi yine konuşmaya devam ederiz ama burada vakur bir tavır yanlış anlaşılmamalı. 'Ben her gün onlara vururum, şu sözleri ifade ederim, şöyle söylerim, onlar da sineye çekerler' denirse bu olmaz. Bunu sadece MHP'den gelen açıklamalarla ilgili söylemiyorum, genel olarak tutumumuz. Hepimiz birbirimizi tanıyoruz, birbirimize bir şey empoze edemeyiz. 'Şu saatten sonra, cuma namazından sonra hükümet kuracaklarını açıklasınlar' veya diğer ifadeler. Nasıl Sayın Bahçeli, Sayın Kılıçdaroğlu'nun koalisyon konusunda zikrettiği 'Beraber olalım, gerekirse başbakanlığı veririz' gibi basına yansıyan sözleri, Sayın Bahçeli bundan rahatsız olmuştur. Sayın Bahçeli'nin bize görev veriyor edasıyla konuşmasından da biz rahatsız oluruz."



"Şimdi vakit kaybından bahsediliyor"



Kendisinin Bahçeli ile pazartesi günü yapacağı görüşmenin gündemine ilişkin soruya Davutoğlu, bununla ilgili sürpriz yapmadığını belirtti.



'Normalde dünkü açıklamalardan sonra bunun zemini yok da diyebilirdik' ifadesini kullanan ama bunu demediklerini dile getiren Davutoğlu, en başından beri verdiği söze sadık olduğunu söyledi.



Davutoğlu, "Biz bu dönemde hükümet görüşmeleri yaparken oyalanmayla uğraşmadık, ülke yönettik. Yüreğimiz yanarak şehit cenazelerinin başında eşleriyle aileleriyle beraber olduk. Bütün güvenlik ikazlarına rağmen Ceylanpınar'da oradaki vatandaşlarımızla kilometrelerce yolu yürüdüm ki şunu göstermek için. 'Burada Kürt, Türk, Arap, hepimiz birlikteyiz' diye. Bir elimiz yağda bir elimiz balda tatil yapmadık. Oyalama da yapmadık. Bunlar bizim üzerimizdeki ulvi görevler" dedi.



Hükümet kurma sürecinde vakit kaybı olduğu yönündeki tartışmalarla ilgili Davutoğlu, "14 Temmuz'dan bugüne kadar MHP ile aynı CHP gibi bütün müktesebatı gözden geçirip yol alabilirdik. Vakit kaybı varsa biz kimseye, 'CHP ile koalisyon kuracağız' diye taahhütte bulunmadık. CHP de taahhütte bulunmadı. 'Deneyeceğiz' dedik, denedik. O arada eğer MHP bize koalisyon ihtimali, sinyali, ışığı verseydi vakit kaybetmezdik" diye konuştu.



"Millet hepimize görev vermiş"



Günlerce Çankaya Köşkü'nde komuta kademesiyle sabahladıklarını vurgulayan Davutoğlu, şunları kaydetti:



"Biraz önce Hava Kuvvetleri Komutanlığının devir teslim töreninden geldim. Orada da o konuları ele aldık. Genelkurmay Başkanımızın veda ziyaretini bile güvenlik konularının görüşüldüğü bir halde yaptık. Bir taraftan bunu yürütürken diğer taraftan da hükümet görüşmelerini yürütmeye çalışıyoruz. Vakit kaybından bahsediliyor. O zaman bugün söylediğim şey sertlik anlamında değil ama yüreğimden gelen bir sesle söylüyorum. Peki biz bunları yaparken siz ne yaptınız? Sadece bize görev verdiniz. 'Sen şunu yap, sen şunu yap' diye. Siz ne yaptınız? Siz ne yapacaksınız? Millet hepimize görev vermiş. Ne teklif ettiniz? 'Siz şunu yapın' demenin ötesinde 'ben de şunu yaparım' diye neyi önerdiniz? Şartlar öne sürmek, bir takım şeyleri zikretmek doğru değil. Dikte etmek de doğru değil. 'Şunlar olursa konuşuruz.' Olmaz. Şimdi dolayısıyla bugün itibarıyla MHP ile de bu çerçevede konuşacağız ama bu arka planın bilinmesi önemli ki önemli gördüğüm için söylüyorum."



"MHP en başında kendisi devre dışına çıkardı"



Yola çıkarken zihninde 9 senaryo bulunduğunu aktaran Davutoğlu, şunları söyledi:



"Olabilecek en iyi senaryo sürdürülebilir hükümet kurmaktı. CHP ile olabilecek senaryoların değişik versiyonlarını denedik, olmadı. Üç dört alternatif... MHP ile de aynı benzer versiyonlar vardı zihnimizde ama bunların bir kısmını MHP en başında kendisi devre dışına çıkardı. 'Ben bu işte yokum' anlamına gelen o kadar çok söz sarf edildi ki biz hesaplarımızı yaparken onu gözeterek, o ifadeleri gözeterek yapmak durumunda kaldık. Pazartesi günü hiçbir ön yargı olmadan oturup konuşacağız. Birbirimizi rencide etmeden, ortak şeyler etrafında, hükümet kurmak ve seçime gitmek de dahil her şeyi konuşmaya hazırız. Bizden bu anlamda engelleyici bir tutum olmaz ama dün erken seçimden bahsetme sebebim daha önce Sayın Bahçeli ve MHP yetkililerinin daha önce koalisyonla ilgili verdiği olumsuz ifadeler ve bu konudaki negatif niyet beyanları, açık anlamda söylediğim. Şimdi oturup konuşacağız. Elimizde 23 Ağustos'a kadar ya bir hükümet kurmak ya da meclis kararıyla seçime gitmek var. Ben tercihim açık söyleyeyim.



"Gerekiyorsa üçümüz bir araya gelelim"



Bahçeli ve Kılıçdaroğlu'na "Değişik alternatifleri birlikte düşünelim. Gerekiyorsa üçümüz bir araya gelelim" şeklinde çağrıda bulunan Davutoğlu, bundan çekinmeyeceğini ve iki liderle de üçlü olarak bir araya gelmeye hazır olduğunu ifade etti.



"Yeterki siyasi liderler oturdular ve bir çözüm buldular dedirtelim" değerlendirmesini yapan Davutoğlu, bu denildiği takdirde siyasete güvenin, itibarın artacağını söyledi.



12 Eylül öncesinde, aylarca hükümet kurulamadığı ve azınlık hükümetleriyle işler yürütüldüğü için 12 Eylül dönemi anayasasında 45 günlük sürenin yer aldığını anlatan Davutoğlu, güvensizlik nedeniyle bu tedbirin alındığını aktardı.



Siyaset kurumuna tekrar böyle bir güvensizlik atfedilmesindense bir araya gelinip konuşulması gerektiğinin altını çizen Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:



"Bunu Cumhurbaşkanımızın kararına bırakmadan bir çözüm bulalım. Bırakılırsa bu gayri yasal mı? Hayır. Anayasa bunu tanımlıyor ama o zaman halk hepimize soracak. Ben halkın huzuruna çok rahat çıkıp 'gece gündüz uğraştık' diyebilirim. Diğer parti liderlerinin de mutlaka diyecekleri söz olur. Halk bakar, kimler uğraştı, kimler başkalarına görev tevdi etti, kendisi topa girmedi ve kimler de hükümet kurulmasına pozitif katkı yapmak yerine, kavgacı bir dille, 'asla şununla olmaz' deyip, buradaki kavgayı toplum sathına yayıp, 'sırtımızı PKK'ya dayadık' dedi. Halk bunların hepsini görür ve bilir." (AA)


Enes Güran'ın Ses kayıtları Ortaya Çıktı Derin yırtmaçlı sahne kıyafeti olay yarattı Okan Buruk'un özel isteği Michail Antonio Narin Güran cinayeti davasında yeni gelişme! Sıcaklıklar 15 derece birden düşecek Restorandaki yangından acı haber geldi