Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun'dan kritik seçim değerlendirmesi. Altun'dan yeni kabine açıklaması
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerini değerlendirdi. Altun yeni kabine ile ilgili, "Cumhurbaşkanımızın siyaseti bir dava hareketidir ve bu dava hareketine gönül vermiş, omuz vermiş çok yetenekli ve nitelikli insanlar var." dedi, açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun, 24 TV’de TürkMedya Ankara Temsilcisi Melik Yiğitel'in sorularını yanıtladı, değerlendirmelerde bulundu.
Altun yeni kabine ile ilgili şunları söyledi:
Altun'un açıklamalarından satır başları:
Bu seçimde, açık ve net şekilde vurgulamamız gerekir ki, kazanan Türkiye olmuştur.
Biz, çok ciddi bir emekle ve gayretle yaraları sarmaya çalışırken devlet olarak, her alanda milletimize hizmet etmeye gayret ettik.
Cumhurbaşkanımızın karşısında, dezenformasyon bombardımanı ana iletişim stratejisi olarak kabul eden bir yapı vardı. Bu yapı, aşırı sağ ve aşırı sol ittifakı olarak karşımıza çıktı.
Bu seçimde, sosyal medya şirketleri çok net bir şekilde bir taraf oldular, açıkça taraf tuttular.
Uluslararası medya devleri, sosyal medya şirketleri ve sanal troll ağları dezenformasyon üretim merkezi olarak, Sayın Cumhurbaşkanımıza karşı operasyon merkezine dönüştüler, başarılı olamadılar.
Bu süreçte Cumhurbaşkanımız çok net, gerçekçi ve yalın bir iletişim stratejisi izledi. Hiçbir zaman yapamayacağını düşündüğü bir vaatte bulunmadı. Yaptıklarını anlatarak topluma güven verdi.
Cumhurbaşkanımız, ülkemizin karşı karşıya kaldığı dış tehditlere karşı da ciddi bir farkındalık oluşturdu.
Hep beraber gördük ki; Cumhurbaşkanımızın bu gayretleriyle, Türkiye büyüdü, daha müreffeh bir ülke haline geldi.
Büyük istikrar adası Türkiye’yi, yolundan döndürmek ve küçülen, iç çelişkilerine mahkum Türkiye’ye yeniden kavuşmak için bu alana ciddi bir yatırım yaptılar.
Sayın Cumhurbaşkanımızın bu siyasi mücadelesi karşısında yenileceklerini gördükleri ama bunu kabullenemedikleri için kendilerince bir takım hedefler seçtiler.
Yalanlarla Türkiye siyaseti kirletilmeye çalışıldı, milletimizin zihni bulandırılmaya çalışıldı. Ama milletimiz bu yalanlara prim vermedi.
Her adım attığımızda, her tutarsızlıklarını gösterdiğimizde bize hem tehditlerle hem de iftiralarla saldırdılar. Bunlar bizi yaptığımız uğraşlardan geri döndürmedi.
Bizim yaklaşımımız şu; Cumhurbaşkanımızın vizyonu kendi başına güçlüdür ve ağırdır. Bunu güçlü ve yalın bir şekilde uluslararası kamuoyuna aktardığımızda, muhatapları net bir şekilde algıladı.
6’lı masa, her şeyden önce vatandaşın haklarını istismar etmek üzere bir siyaset izledi. Bugüne kadar her gün yeni bir yalan söylemelerinden dolayı özür dilemediler. 6’lı masadaki genel başkanlardan kimse Cumhurbaşkanımızı arayıp tebrik etmedi. Birileri açısından bu bir rekabet değildi, bu bir düşmanlıktı.
Seçim sonuçlarını manipüle etmek için çok gayret ettiler. Milletimiz buna izin vermedi. Cumhurbaşkanımızın dikkatli ve başarılı yönetimi sayesinde bu manipülasyonlara imkan bulamadılar.
Cumhurbaşkanımız özgür, bağımsız Türkiye karşıtı bütün unsurları yendi. Türkiye'nin müreffeh bir ülke olmasını istemeyen ulusal, uluslararası ne kadar unsuru varsa hepsini yendi.
Bir afetle karşı karşıya kaldık. Bu süreçte milletimize bir sözümüz var; afetin yaralarını saracağız ve uzun süredir devam ettiğimiz afetlere karşı, risk ve kriz yönetimi sürecini güçlü şekilde kurumsallaştıracağız.
Bugün tahıl fiyatları bu noktaya geldiyse, küresel anlamda açlık sorunu tahıl koridoru anlaşmasıyla çözüme kavuşturulduysa, bu Sayın Cumhurbaşkanımızın yürüttüğü lider diplomasisi sayesindedir.
Cumhurbaşkanımız, kabinesini açıkladıktan sonra hızlı bir şekilde seçim beyannamesinde milletimize verdiğimiz sözlerin ve vaatlerin bir politikaya nasıl döneceği ortaya koyulacak.
Cumhurbaşkanımızın siyaseti bir dava hareketidir ve bu dava hareketine gönül vermiş, omuz vermiş çok yetenekli ve nitelikli insanlar var.
Vatandaşlarımız, Türkiye’nin artan refahının etkilerini günden güne daha fazla görecektir. Yalan siyasetinin unsurlarıyla, kamuoyunu yanlış yönlendirenlere vatandaşlarımızın itibar etmemesi gerekir.