Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Suriye'ye yeni harekat mesajı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti'nin Kızılcahamam Kampı'nda konuştu. Suriye'ye yeni operasyon sinyali veren Erdoğan, "Güvenlik hattının eksiklerini yeni harekatlarla tamamlayacak hem de tüm kuvvetlerimizi her türlü göreve hazır hale getirecek çalışmaları titizlikle yürütüyoruz" dedi. Seçim tarihinin üzerinden de geçen Erdoğan, Kılıçdaroğlu'na çağrıda bulundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti'nin Kızılcahamam Kampı'nda konuştu. 

Erdoğan'ın açıklamaları:

Toplantımızın partimiz, ülkemiz ve milletimiz için hayırlara vesile olmasını niyaz ediyorum. Milletimize verdiğimiz hizmetleri her fırsatta hatırlamalı, hatırlatmalıyız. Şu anda ekranları başında bizi izleyen aziz milletime bunları hatırlatmanın faydalı olacağı kanaatindeyim. İktidara gelirken milletimize, ülkemizi dört temel unsur üzerinde yükselteceğiz dedik. Bunlar eğitim, sağlık, adalet, emniyet temelleri. Bunun için de her zaman eserlerimizi anlatmaya bu sırayla başlıyoruz. 

Eğitim bütçemizi 10.3 milyar liradan, 273.4 milyar liraya çıkardık. 526 bin öğretmen varken, biz bugüne kadar 730 bin yeni öğretmen ataması yaptık. 2003 yılından beri 4 milyar ders kitabını ücretsiz verdik.

Sağlıkta hizmet kalitesini yükselttik. Salgının bitmesiyle sorunları hemen gündemimize aldık, süratle çözümünü sağlayacak adımları atıyoruz. 


Bugün toplam istihdam sayısı 30 milyonu geçti. Adalette 9 bin 349 olan hakim savcı sayısını bu yıl itibarıyla 22 bin 709'a yükselttik. 

YENİ HAREKAT MESAJI

Türk Milleti için güçlü bir orduya sahip olmak tarih boyunca olageldiği gibi bugün de bir tercih değil, bir mecburiyettir. Güney sınırımızda oluşturulmaya çalışılan terör koridorunu harekatlarla darmadağın ettik. Güvenlik hattının eksiklerini yeni harekatlarla tamamlayacak hem de tüm kuvvetlerimizi her türlü göreve hazır hale getirecek çalışmaları titizlikle yürütüyoruz. 

EKONOMİ MESAJLARI

Milli gelirimizi 235 milyar dolardan aldık, 1 trilyon dolar sınırına kadar getirdik. Şayet Gezi olayları ile başlayan ve devam eden ihanetlerin ülkemize kur, faiz, enflasyon şer üçgeni üzerinden ödettiği ağır bedeller olmasaydı bugün 1.5 trilyon doları bulan milli gelirle farklı yerlerde olacaktık. Sahnede hangi oyun sergilenirse sergilensin gerisinde bir ekonomik sabotaj mutlaka vardır. Buna rağmen ülkemize diz çöktürülmesine izin vermedik, vermeyeceğiz. Türkiye'nin ödediği bedellerde payı olan herkesin yakasına yapışmak boynumuzun borcudur. Karşımıza çıkarılan aktörlerin birer aparat olduğunu biliyor, asıl mücadeleyi projelerin gerçek sahiplerine karşı veriyoruz. 

Biz büyük ve güçlü Türkiye diyerek hedeflerimize kenetlendikçe nefret ve kinle üzerimize saldıranlara diyoruz ki son ferdi de nefesini tüketmeden bu milleti esir alamayacaksınız. Türkiye'nin ekonomide geldiği yeri de yaşadığı kayıpları da bu perspektiften değerlendirmek gerekiyor. Eğer biz kağıt üzerindeki hesaplara kalsaydık ne vesayetle ne terörle mücadelemizi zaferle neticelendirebilirdik, ne darbecileri bozguna uğratabilirdik. Biz, milletimize güvendiğimiz, ülkemize inandığımız, inancımızdan şüphe duymadığımız için 20 yıldır ayaktayız. Elbette tedbiri elden bırakmadan, biz kimin ne dediğine bakmadan kendi işimizi yapacağız.


2023'te bir Türk vatandaşının Uluslararası Uzay İstasyonu'na gönderilme sürecini başlattık. Yerli otomobilimizi inşallah yakında yollarda göreceğiz. 

Can Azerbaycan'da TEKNOFEST kuşağı gençlerimizin iki devlet bir millet bir festival ile nasıl kucaklaştığına tanık olduk. 

 KILIÇDAROĞLU'NA YANIT

Siyasetin cilvesi diyebileceğimiz bazı konularla uğraşmak mecburiyetinde kalıyoruz. Türk siyaset tarihinin en zor cilvesi bizim dönemimize denk geldi. Bu talihsiz cilvenin adı Kılıçdaroğlu'dur. Ciddiye alsak ciddiye alınacak, gülüp geçsek gülüp geçilecek tarafı yok. Biz de yok saymayı tercih ediyoruz. Yok saydığımızda da yalanın dozunu sürekli yükseltiyor. Biz de mecburen bu zatı ara ara paçasından tutup aşağıya çekmek zorunda kalıyoruz. Zat bizim geçen salı günü sorduğumuz sorulara cevap vermiş, sonra bize güya 10 soru sormuş. Birinci sorum olan terör örgütlerini lanetleyip lanetlemeyeceğine dair verdiği cevaptaki tüm göndermeler, Türkiye'yi birilerine gammazlayan alçakça tuzaklarla bezelidir. İkinci sorum olan harekatları destekleyip desteklemediklerine iğrençliği karıştırarak hezeyanlar sergilemiştir. Üçüncü sorum olan NATO tartışmalarına cevabı sadece bu mücadelemizde karşımızda olanları sevindirecek bayağılıktadır. Dördüncü sorum olan Akdeniz ve Ege'ye dair verdiği cevapla ülkesinin değil, Rumların yanında yer aldığınız tekrar göstermiştir. Beşinci sorum olan küresel krizin ekonomik boyutuna karşı mücadeleye destek vermeye, basit bir cevap vermiştir. Altıncı sorum olan yalanı bırakıp bırakmayacağına, aynı yalanları tekrarlayarak cevap vermiştir. Yedinci sorum olan siyasi stratejilerini yabancı temsilcilere onaylatmaktan vazgeçip vazgeçmeyeceğine inkarla cevap vermiştir. Sekizinci soruma asil değil sefil bir şahsiyet olduğunu göstererek cevap vermiştir. Dokuzuncu sorum olan partisi içindeki terör örgütü destekçisini, hırsızı, tacizciyi tasfiye edip etmeyeceğine bunlara ortak olduğunu ikrar ederek cevap vermiştir.

Onuncu sorum olan aday olup olmayacağına ise seçim tarihi bahanesi ile yüreksizliğini, çapsızlığını bir kez daha göstererek cevap vermiştir. Seçim tarihi belli. Sen şimdiden haziran 2023'e hazırlan ama önce adayınızı belirleyin. Sen sıkıysa aday oluyor musun olmuyor musun bunu açıkla. 

"BEN SADAT'IN KURUCUSUYLA EVLERİNDE BİR GÖRÜŞME GERÇEKLEŞTİRMEDİM"

Ben SADAT'ın kurucusuyla evlerinde bir görüşme gerçekleştirmedim. Bay Kemal sen yalancısın. Tuğgeneralle göreve getirdikten sonra benimle çalıştığı süre içinde Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde görüşmem var ama evinde görüşmem olmamıştır. Bunu bilesin. 

"ALTILI MASA ÇOK UZATMASIN, ADAY KARARINI VERSİN"

Altılı masa kimi seçerse o aday olacakmış. Altılı masa da çok uzatmasın karar versin. Herhalde artık bu yıl içinde bu açıklamayı yapacaklardır. 

NEREDE BU ÇEVRECİLER?

Beşiktaş'ta canım canım çınar ağaçlarının kesilerek orada çok farklı bir katliamın yapılmasını acaba gözü var görmüyor mu? Bu konuda acaba ne yaptı. Ne gibi bir adım attı. Atılan bir adım var mı? Yok. Nerede bu çevreciler? 

"CAMİNİN İÇİNİ BİRA KUTULARIYLA SİZİN TAKIMINIZ KİRLETTİ"

Zulüm 1453'te başladı, bu ifadelerin arkasında sen varsın. Örgütünüzün elemanları bunları yazarken sesiniz çıkmadı. Sen Beşiktaş'tan Taksim'e kadar yürüdün. Caminin içini bira kutularıyla sizin takımınız kirletti. Bunları yaptınız. Sizin böyle bir maneviyat, dini değerlere saygı, öyle bir anlayışınız yok ama istismar var. İstismarı çok iyi yapıyorsunuz. Bundan sonra o da yutmayacak, o da tutmayacak. Atatürk Kültür Merkezi'ne Gezi olaylarında malum teröristlerin pankartlarını siz astınız. Ben buradan milletime sesleniyorum. Bu ülkeyi terör örgütlerine biz asla peşkeş çekmeyeceğiz. Geçenlerde 3 tane sözde milletvekili, Şehitler Köprüsü'nde pankart astı. Polislerimize vurmaya kalkanlar olmuştur. Bunlar malum partinin parlamentodaki uzantılarını ta kendisi. Bu milletin polisine el kaldırandan milletvekili olmaz. Bunların parlamentoda da yeri olmaz. Bunların da parlamentodan silinip atılmasının adımlarının atılması lazım. Bizim Gezi olayları konusundaki öfkemizin nedeni kişisel değil, ülkemize ağır faturaların önümüze sürülmeye başlandığı ilk hadise olmasıdır. 

Biz bunlara teşhisi koyduk. Onlara bu söz neye karşılık geliyor bilmiyoruz ama dediğimiz çok açık. Mukaddesatımıza hürmetsizlik edenlere özellikle tavizsiz davrandık. Bugün de aynı hassasiyetlerle davranıyoruz. Milletimiz Gezicileri nasıl tanımlıyorsa biz de aynı sıfatları kullanıyoruz. Elebaşlarını, vandalları, polisimize kurşun sıkan şehir eşkiyalarını, yağmacıları, ibadethanelerimizi bira kutularıyla kirletenleri, aziz milletimizin iradesine kast eden darbe heveslilerini bu millet nasıl tarif ediyorsa biz de aynı şekilde tarif ediyoruz. Vandala vandal, haine hain, çapulcuya çapulcu demekten geri durmayacağız. Bizim kadınlara alçakça hakaret eden belediye başkanlarını koruyanlardan alacak ahlak dersimiz yoktur. Şehit bacısına küfürler savuran terbiyesizlerden öğrenecek saygı dersimiz de yoktur. Buradan tüm kardeşlerime sesleniyorum. Hadlerini bildirmek milletimize karşı sorumluluğumuzun bir gereğidir. 

"KADINLARA ALÇAKÇA HAKARET EDEN BAŞKANI KORUYANLARDAN ALACAK AHLAK DERSİMİZ YOK"

Biz bunlara teşhisi koyduk. Onlara bu söz neye karşılık geliyor bilmiyoruz ama dediğimiz çok açık. Mukaddesatımıza hürmetsizlik edenlere özellikle tavizsiz davrandık. Bugün de aynı hassasiyetlerle davranıyoruz. Milletimiz Gezicileri nasıl tanımlıyorsa biz de aynı sıfatları kullanıyoruz. Elebaşlarını, vandalları, polisimize kurşun sıkan şehir eşkiyalarını, yağmacıları, ibadethanelerimizi bira kutularıyla kirletenleri, aziz milletimizin iradesine kast eden darbe heveslilerini bu millet nasıl tarif ediyorsa biz de aynı şekilde tarif ediyoruz. Vandala vandal, haine hain, çapulcuya çapulcu demekten geri durmayacağız. Bizim kadınlara alçakça hakaret eden belediye başkanlarını koruyanlardan alacak ahlak dersimiz yoktur. Şehit bacısına küfürler savuran terbiyesizlerden öğrenecek saygı dersimiz de yoktur. Buradan tüm kardeşlerime sesleniyorum. Hadlerini bildirmek milletimize karşı sorumluluğumuzun bir gereğidir. 

İSVEÇ VE FİNLANDİYA İÇİN NATO MESAJI

NATO içindeki konumumuzun önemini, genişleme politikalarındaki ilkeli yaklaşımımızla herkese tekrar hatırlattık. NATO içinde İsveç, Finlandiya konusunda, açık ve net konuşuyorum. Dün, NATO Genel Sekreteri ile de konuştum. Tüm dünyanın bilmesi lazım. NATO bir terör güvenliği sağlayacak teşkilat değildir. İsveç'te, Finlandiya'da terör örgütleri cirit atarken, terör örgütü başının posterlerini ellerinde taşırkarken İsveç polisi, Finlandiya polisi güvencesinde, Alman polisi güvencesinde bunu yaparken, Fransız, Hollanda polisinin güvencesinde bunu yaparken, Yunanistan'da 9 Amerikan üssünün güvenlik üssünün kurulmasına müsaade ederken, kimse bizden aynı yanlışa düşmemizi beklemesin. 

Petrol fiyatlarının arttığı dönemde dünyada neyin nereye geldiğini takip ediyorsunuz. Ücretliler başta olmak üzere gelirleri artırarak aradaki farkı kapatacak programları hazırlıyoruz. Bu yıl sonuna inşallah çok daha güçlü şekilde gireceğiz.

Buralar bizim güvenlik alanımız, güvenlik alanımızdan biz artık rahatsız edilmek istemiyoruz. Bunun adımlarını da hazırlanmak suretiyle atıyoruz ve atacağız. 

Enes Güran'ın Ses kayıtları Ortaya Çıktı Son halini gören herkes aynı yorumu yaptı Okan Buruk'un özel isteği Michail Antonio Narin Güran cinayeti davasında yeni gelişme! Sıcaklıklar 15 derece birden düşecek Restorandaki yangından acı haber geldi