Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na 10 soru ve 'adaylık' çıkışı! Suriye'nin Tel Rıfat ve Münbiç kentlerine operasyon mesajı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kılıçdaroğlu'na 10 soru yönelterek, "Yüreği yetip 2023'te aday olacak mı olmayacak mı?" dedi. Suriye'nin Tel Rıfat ve Münbiç kentlerine operasyon mesajı verdi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'na katıldı. Erdoğan, konuşmasında CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na 10 soru yöneltti. Erdoğan, "Yüreği yetip 2023'te aday olacak mı olmayacak mı?" dedi. 

Erdoğan, "Kılıçdaroğlu'nun hakkını da yememek lazım. Seçim için rakip gördüğü herkesi ya aynı masada toplayarak kendine tabi kıldı ya da ince manevralarla saf dışı bırakmaya başladı" ifadelerini kullandı. 

Erdoğan'ın açıklamaları:

Yasama çalışmalarına katkılar için her birinize teşekkür ediyorum. Sizleri vekilleri olarak buraya gönderen milletimizin her bir ferdinin sesine kulak veren samimi çabalarınızı takdirle takip ediyorum. 

Can Azerbaycan'da TEKNOFEST kuşağı gençlerimizin iki devlet, tek millet, bir festival ile nasıl kucaklaştığına bizzat şahitlik ettik. Azerbaycanlı kardeşlerimizin 28 Mayıs Bağımsızlık Günü'nü teknoloji şöleni ile taçlandırmış olduk. 

İstanbul'un fethinin 569. yıldönümümün coşkusunu Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi ile müjdesiyle 560 bin kişinin katılımıyla milletimizle birlikte paylaştık. Durmadan dinlenmeden yolumuza devam ediyoruz. İstanbul’a sahip çıkılacak bir emanet yerine talan edilecek bir nimet olarak bakanlar sadece fethin sırrını değil, sadece Osmanlı’yı değil, Cumhuriyet'i de anlayamaz, bugün bizim yaptıklarımızı da anlayamazlar. Bugün ecdadımızdan aldığımız ilhamla kendi vatandaşımızı ve bayrağımızı dalgalandırdığımız her yeri esenlik yurdu haline getirmenin mücadelesini veriyoruz.

AYASOFYA, İSTANBUL'UN KALBİNDE YÜKSELEN SANCAK OLARAK MEDENİYETİMİZDEKİ YERİNİ TEKRAR ALMIŞTIR

Ayasofya'yı 84 yıl sonra asli hüviyetine yeniden kavuşturarak fethin bağrında açılan yarayı Allah'a hamdolsun kapattık. Ayasofya, İstanbul'un kalbinde yükselen sancak olarak medeniyetimizdeki yerini tekrar almıştır. Çamlıca Tepesi geldiğimizde kirlilik abidesiydi. O kulelerle tamamen rezaletti. Çevrecilik adına konuşanlar 'Burada çevre katliamı var' demediler. Biz geldik demir yığınlarını kaldırdık, oraya şu andaki muhteşem bir tasarım olan Çamlıca Kulesi'ni diktik. İstanbul hala yedi tepesi, boğazı, yeni inşa edilen ve tarihten miras eserleriyle şairlerin, bestekarların, ressamların ilham kaynağı olmayı sürdürüyor.

Ana muhalefet 'Bunlar kaçkın, bunları buraya alamayız' diyor. 'Geldiğimizde bunları geldikleri yere göndereceğiz' diyor. Aramızdaki fark bu, bunlar gayrı medeni. İstanbul'a ne yapsak, hangi hizmeti getirsek borcumuzu ödeyemeyiz.

ATATÜRK HAVALİMANI KISMEN BU VASFINI SÜRDÜRÜYOR, SÜRDÜRECEK

Adını Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi olarak tescillediğimiz eser şehrin bir vahası olarak insanımıza hizmet verecek. İstanbul Havalimanı ülkemizin yüz akı olarak faaliyetlerine devam ediyor. Atatürk Havalimanı ise kısmen bu vasfını sürdürüyor, sürdürecek. Yurtiçi ve yurtdışı seyahatlerimizde Atatürk Havalimanı'nı kullanıyoruz. Havalimanı içindeki Acil Durum Hastanesi'ne yapılan uçuşlar da buradaki pistten gerçekleşiyor.

3 AYDA 1006 ODALI ŞEHİR HASTANESİ YAPTIK

Biz Atatürk Havalimanı'na 1006 odalı Şehir Hastanesi yaptık. 3 ayda yaptık. Biz, ana muhalefetin affedersiniz kalkıp da hal binasını hastane diye takdim etmek suretiyle milleti aldatmak düşüncesinde değiliz. Onlara o yakışır, bize de 3 ayda 1006 odalı hastane yapmak yakışır. Bu hastane içindeki MR'ı ile her şeyi ile eksiksiz sayılabilecek bir hastaneyi yaptık. Yurt dışından hani Hollanda, Almanya, şurada burada ölüme terk edilen vatandaşlarımız vardı ya... ambulans uçakla aldık, getirdik, tedavileri devam ediyor. Dün yeni bir haber daha geldi, Almanya'da yaşlı ama bunun için ölüm baki dedikleri bir hastamız var, Bakanımız takip ediyordur, televizyonda gördüm, duydum. Biz elimizden geleni yapacağız. Biz Batı’nın veya Batılı'nın yaptığı gibi ölümü gözleyenlerden değil, biz her an ölecekmiş gibi hazırız ama kalkıp bir hasta için bu entübedir, dolayısıyla her an gidebilir diye ağıtlar yakmayız. Rabbimin bize verdiği emaneti en güzel şekliyle kullanmaya mecburuz.

YENİ HAVALİMANIMIZ ŞU ANDA DÜNYADA İLKLERDE

Şehrin en yoğun yerleşim yerlerinin ortasında kalan Atatürk Havalimanı'nı eski fonksiyonuyla devam ettirmeye çalışmak hem İstanbul'a hem İstanbullulara büyük haksızlık olacaktı. Türkiye’nin ve İstanbul’un artık daha uygun bir yerde yeni bir havalimanına ihtiyacı vardı. Bu eseri yap-işlet-devret yöntemiyle hazineye yük getirmeden girdi sağlayarak ülkemize kazandırdık. Kısa adıyla İGA olan bu havalimanımız şu anda dünyada ilklerde. Şu anda daha da geliştiriyoruz. Gelen giden yolcularla ilgili otel ihtiyaçlarına yönelik yüklenici firmaya gerekli desteği vereceğiz, otelleri yapmak suretiyle İGA daha güçlü hale gelecek. Pistler noktasındaki eksiğimizi de giderecekler. İGA belki dünyada bir numara olacak. Sadece siyasetin bel kemiği olan kargo kısmı Atatürk Havalimanı kadar olan yeni havalimanımızı etap etap büyütmeye devam ediyoruz.

ATATÜRK HAVALİMANI MİLLET BAHÇESİ'NE 145 BİN FİDAN DİKİYORUZ

145 bin 300 fidan ve ağaç dikiyoruz. Vatandaşlarımızı kitap okumadan müzeye, spordan pikniğe her türlü ihtiyacını karşılayacak altyapı kuruyoruz. Her kesimden kardeşimizin huzur içinde vakit geçireceği, günde 1 milyon insanın yararlanacağı bir eser ortaya çıkarıyoruz. 350 yaşında bir zeytin ağacının dikimini yaptık.

Oraya farklı bir onur kazandırıyoruz. 560 bin kişinin katılımıyla gerçekleştirdiğimiz bu program Bay Kemal dikkat et, 'Zulüm 1453'te başladı' dediniz. Senin avânen İstanbul’umuzun başta Kadıköy olmak üzere bütün duvarlarına bunları yazdı. Millet Bahçesi üzerinden yalan ve iftira ile bize saldıranlara en güzel cevabı pazar günü verdik. Dünyanın hiçbir yerinde böylesi bir yeşil alan kazandırılmasına karşı çıkacak bir kişi bulamazsınız. Ülkemizde birileri böyle bir hizmeti dahi siyasi husumet aracı haline getirecek kadar akıllarını kaybetmişlerdir.

ÖNÜMÜZDEKİ YIL FETHİN 570. YILDÖNÜMÜ TÖRENLERİNİ ATATÜRK HAVALİMANI MİLLET BAHÇESİ'NİN TAMAMLANAN KISIMLARI ÜZERİNDE YAPACAĞIZ

İşi çevrenin korunmasını savunmak olan, projeler üretmek olan birçok kurum var. Bunlar, çevrecilik ve ağaç sevgisi adına bizim yaptığımız her projede hayırlı yatırımlarda karşımıza dikilmiştir. Beklerdik ki aynı çevreler, Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi konusunda yanımızda olsun, karşı çıkanlara ‘Böyle bir projeye karşı mı çıkılır?' desin. Biz, inşallah bu süreci çalışarak, durmadan, yılmadan, usanmadan devam ettireceğiz. Millet bahçesi tartışmalarında bırakın eylemi en küçük ses çıktığını duydunuz mu? Duyamazsınız. Bunların derdi çevre, ağaç değil. Bunların derdi kendi yaşam biçimi dayatmalarına çevreyi maske yapanların maskesi düşmüştür. Bu ülkede bizde daha samimi gayretli çevreci yoktur. Ağaç sevgisi bizden daha fazla kimsede yoktur. Biz kimin ne dediğine, kendini nasıl paraladığına bakmadan eser hizmet siyasetimizi sürdürüyoruz

Önümüzdeki yıl fethin 570. yıldönümü törenlerini Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi'nin tamamlanan kısımları üzerinde yaparak bu kifayetsiz muhterislere hak ettikleri cevabı bir kez daha vereceğiz.

DEPREMİN ARDINDAN VAN'IN NE HALDE OLDUĞUNDAN HABERİN VAR MI BAY KEMAL?

Bizim yaptığımız her eser gibi İstanbul’daki millet bahçesine çamur atan Kılıçdaroğlu Kandil’e selam çakıyor. Van'ın terk edilmişliğinden söz ederken bu şehri 2011'deki depremin ardından sıfırdan inşa ettiğimizden adamın haberi yok. Bu depremden sonra Van’ın ne halde olduğunu biliyor musun sen Bay Kemal? Kaç kere Van’a gittin, merkezini dolaştın? Bugüne kadar biz Van'a takribi olarak en az 35 milyar harcama yaptık. Bay Kemal’e sorsanız Kâğıthane’ye 'kağıttepe' dediği gibi buraya benzer bir şey söyler. Haritada yerini bile gösteremez. Siyasi ömrümüzün bir kısmı oraya yaptığımız ziyaretlerle geçti. Van’da eğer PKK örgütünün uzantısı olanlar görevde olmuş olsaydı, suyu olan bir Van bulamazdınız. Biz onların döneminde bile kurumumuzun görevi olmadığı halde Van’a suyu götürdük. İstanbul’u aldığımızda su var mıydı. CHP’den almıştık. CHP’den aldığımız İstanbul’da susuzluğu en kısa sürede giderdik. Bay Kemal bunları bilmez. O bilgi fukarasıdır, siyasetin fukarasıdır.

CHP'ye gönül veren kardeşlerime sesleniyorum; İstanbul’u, Ankara’yı yaşadınız, Van’daki kardeşlerimize sesleniyorum ilk geceden itibaren sizin yanınızda olan kimlerdi. Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarıydı. Bunların gözleri vardır görmez, kulakları vardır duymaz. Ağzı dili var konuşamaz. Niye? Kalpleri mühürlüdür. Devletin kaynaklarının terör örgütlerine aktarılmaması için kullandığımız belediye başkanvekilliğini öyle anlatıyor ki sanırsınız ses Kandil'den geliyor. Öyle rakamlar veriyor ki toplamı bizim bir ilçe belediyemizin yaptığına denk gelmiyor. Bay Kemal suyu akmayan musluğu açmak suretiyle çok büyük yatırım yaptığını söyleyecek kadar zavallı. Kimseye ayrım yapmadan veriyoruz dediği sosyal desteklerin toplamı bizim herhangi ortalama bir il veya büyükçe bir ilçe belediyemizin seviyesine çıkamıyor.

CHP'li belediyelerdeki yolsuzluk operasyonunu destekleyeceği yerde bunları belediyeleri engelleme çabası ile takdim ediyor. Milletin parasını çalan hırsızdır, hırsızın sırtını sıvazlayan daha büyük hırsızdır. Belediyelerdeki yolsuzluklara sahip çıkarak safını belli etmiştir. Ülkemize gelen yabancı yatırımcıları en aşağılık şekilde tehdit eden de Kılıçdaroğlu. Bu zat; inanın yalancı. Bu zat; omurgasız, bir proje, bir aparat. Bu zatın partisinin başına kaset komplosuyla geçirildiğinden beri Türkiye’nin milli çıkarlarına karşı engellemeye çalışmaktan başka gayretine şahit olduğunuz mu?

Ana muhalefet, yavru muhalefet 'Biz gelirsek bunların verdiği işi alan müteahhitlere ödemeleri yapmayacağız' diyorlar. Devlette devamlılık esastır. Bunu nasıl dersin? Söke söke bu ülkede yargı var. Şakır şakır ödemeye mecbursun. CHP'nin vekil olmuş olan müteahhitlere 'CHP'li müteahhit... Ödeme yapmam' demedik ya hepsine şakır şakır ödeme yaptık. Bizde böyle bir kin yok. Samimi olarak işini yapana her zaman destek var.

KILIÇDAROĞLU, TÜRKEN VAKFI'NA YÖNELİK İFTİRALARLA KİME HİZMET EDİYOR?

TÜRKEN Vakfı'nın yurt binasının inşaatını diline dolayan bu kişinin PKK'nın oradaki faaliyetlerinden şikayeti olduğunu gördünüz mü? Kılıçdaroğlu, TÜRKEN Vakfı'na yönelik iftiralarla kime hizmet ediyor? Bu vakıf eğitim faaliyeti yürütüyor. Rahmetli Muhammed Ali'nin çiftliğini de aynı vakfımız vasıtasıyla öğrencilerimizin hizmetine sunarak, bu zatı daha da çatlatacağız, daha da kıvrandıracağız. Bu zatın eğitim faaliyetini yürüten vakfımıza yaptığı her türlü iftirayı burnundan getirmek de, öteki dünyada yakasına yapışmak boynumuzun borcudur. Bizim çoluğumuzla çocuğumuzla ailemizle uğraşmayı adet haline getirdi. Gerektiğinde hadsize haddini bildirmenin kırk yetime kaftan giydirmekten daha üstün olduğunu gayet iyi biliriz. Kaçacak iddiasından yurt iddiasına kadar pek çok mesele etrafından dönüp durması ancak bir projenin parçası olarak yapılabilir. Karşılarındaki kitlenin rengine göre her şeyi söylerler, sonra dönüp inkar ederler. Kapısından çevrildiği yerlerdeki sefil hallerini korkudan içeri kaçtılar diyecek kadar şahsiyet fukarası karikatür tip için harcadığımız zamana acıyoruz. Rabbim bu israfımızdan dolayı bizi affetsin.

Kılıçdaroğlu'nun hakkını yememek lazım. 2023 yılı haziran ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi için rakip gördüklerini ya aynı masa etrafında toplayarak kendine tabi kıldı ya da manevralarla saf dışı bıraktı. Konu kendi siyasi ikbali olunca 'Ya benimle olun ya önümden çekilin' diyerek nasıl şahinleştiğini ibretle takip ediyoruz.

Bu zatın her ağzını açtığında hakkını savunduğu biri cezaevinden 6'lı masanın tüm taraflarına 'Utanmıyor musunuz, kendinize gelin' diye ayar verdi, süt dökmüş kedi misali hiçbirinin sesi çıkmadı. Herhalde soluk borularını tutan el ses çıkarmalarına izin vermiyor. Bunların kimlerle hangi masa tarafına toplanacakları, kimi aday gösterecekleri onların sorunu. Bizim böyle bir derdimiz yok.

KILIÇDAROĞLU'NA SESLENDİ: YÜREĞİ YETİP 2023'TE CUMHURBAŞKANI ADAYI OLACAK MI OLMAYACAK MI?

Ben Kılıçdaroğlu’na buradan sesleniyorum. Birkaç soru sormak istiyorum. Öyle kıvırtarak yuvarlak sözlerle değil, kesin kati net cevap vermesini diliyorum. Bu delikanlılığı yaparsa kendisini muhatap almaya başlayabiliriz.

PKK'dan YPG'ye bölücü terör örgütünün bütün unsurlarını FETÖ'den DEAŞ'a tüm terör örgütlerinin siyasi uzantıları ile beraber en şiddetli şekilde lanetliyor mu lanetlemiyor mu? Bu bir. İkinci sorum; Türkiye'nin PKK'ya karşı yürüttüğü sınır ötesi harekatlarını destekliyor mu, desteklemiyor mu? İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliği tartışmasında ortaya çıkan Batı'nın terör örgütlerine karşı riyakar tutumuna karşı kendi devletinin izlediği politikanın yanında mı, değil mi? Türkiye'nin Akdeniz ve Ege'de verdiği milli mücadelede ülkesinin safında mı, karşımızdakilerin safında mı? Dünyanın salgın ve savaş sebebiyle yaşadığı krizin ekonomik boyutu ile ilgili sürdüğümüz mücadeleye en azından ilkesel olarak destek veriyor mu? Mahkeme kararı ile yalan olduğu tescillenmiş iddiaları bırakıp siyaseti ülkenin ali çıkarları üzerinde yürütmeye var mı, yok mu? Siyasi stratejilerini yabancı ülke temsilcilerine onaylatmak yerine ülke kamuoyuyla belirlemeye yönelecek mi? Bin yıldır kanlarımızla sulayarak ebedi vatanımız haline getirdiğimiz bu toprakların tüm değerlerini asil devletin evladı olarak temsil ediyor mu? Partisi içindeki her türden terör örgütü destekçisini, hırsızı, tacizciyi, tecavüzcüyü tasfiye etmeyi düşünüyor mu? Yüreği yetip 2023'te cumhurbaşkanı adayı olacak mı olmayacak mı?

Bu soruları uzatmak mümkün. Bunlara vereceği cevaplara razıyız. Bu soruların yanıtlarını açık bir şekilde verirse kendisi ile ilgili tutumumuzu gözden geçireceğiz. Aksi halde kifayetsiz muhterislere ülke teslim edilmez devam edeceğiz.

GEZİ OLAYLARININ ARKASINDA HANGİ GÜÇLERİN OLDUĞUNU TARİH DE YAZACAKTIR

Tarihimizde Gezi olayları adıyla bir ihanet, vandallık, utanç vesikası olarak geçen hadiselerin 9. yılındayız. Olaylar, İstanbul'da Gezi Parkı'ndaki birkaç ağacın kesildiği iddiasıyla 2013’ün mayıs sonu, haziran başı gibi alevlendirilmişti. Ağaç bahanesiyle çakılan kıvılcım, bir anda Türkiye’nin hükumetini, milli projelerini, uluslararası çıkarlarını hedef alan bir kalkışmaya dönüşmüştü. Düşünün Dolmabahçe Bezmialem Valide Sultan Camii’nin içinde bu eşkıyalar, bu teröristler, bira şişeleriyle, bira kutularıyla adeta caminin içini pislemişti. Bunlar böyle, bunlar çürük, bunlar sürtük. Bunlar için ulu mabet nedir, ne değildir, öyle bir şey yok. Kamu binalarının, polis araçlarının, ambulanslarının, iş yerlerinin, sivil araçların, belediye otobüslerinin, sokakların, parkların yakılıp yıkıldığı Gezi olaylarının arkasında kimlerin olduğunu biz zaten biliyoruz da tarih de yazacaktır. Bay Kemal de oradaydı. Çünkü başı çeken oydu. Bunlardan bu millete, bu vatana hayır gelmez. Bunlar ancak terör sevicilerle beraber; çünkü kendileri de terör sevici. Bunların hepsi yaptıkları ihanetin farkında olan beşinci kol elemanıydı.

Gezi olaylarının planlı ve alçak bir kalkışma olduğunu boşuna söylemiyoruz. Uluslararası yatırımcıların ülkemizden çıkışından borçlanma faizlerinin artışına, borsanın düşüşünden döviz kurunun yükselmeye başlamasına kadar halen boğuştuğumuz pek çok sorunun başlangıç noktası Gezi hadisesidir. Ülkemize sadece yol açtığı maddi tahribatın bedeli 1,5 milyar dolar, dolaylı maliyeti yüzlerce milyar dolar olan bu Hadise, arkasından gelen tüm oyunların, tuzakların da işaret fişeği hüviyeti taşımaktadır.

BÖYLE BİR PANKARTI POLİSE RAĞMEN ASAMAZSIN, ASTIRTMAZLAR

Dün 15 Temmuz Şehitleri Köprüsü’ne çıkıp polislere hakaret edip devletin polisine rağmen pankart asmaya çalışan tipler bunun somut örnekleridir. HDP ve CHP listelerinden Meclis’e sokulan bu siyasetçi kılıklı provokatörler, yaptıkları terbiyesizliğin hesabını, hukuka ve milletimize vereceklerdir. Bu ne densizliktir? Bu ne edepsizliktir? 'Ben milletvekiliyim.' Sen milletvekili olsan ne yazar ya. Bir defa gelip de Şehitler Köprüsü’nde böyle bir pankartı sen polise rağmen asamazsın. Astırtmazlar. Ne oldu? Asamadın. Asamayacaksınız. Ayrıca hukuk önünde de bunun hesabını vereceksiniz.

Aynı şekilde kültür sanat etkinlikleri üzerinden yaygara kopararak milletimizi birbirine düşürmeye çalışanları da kendi sinsi tuzaklarında boğmakta kararlıyız. Beyoğlu Kültür Yolu Festivalleri hükümetinizin sanatçıya, sanata bakışını gösteren en güzel örneklerdir. 53 farklı kültür sanat kurumunun iştikakıyla 5 bine yakın sanatçının katılımıyla bin 500’den fazla etkinliğe ev sahipliği yapıyor. Aynı şekilde Başkent Kültür Yolu Festivali de 560 etkinlik, 6 bine yakın sanatçıyla gerçekleştirilecek. Çevre konusunda olduğu gibi kültür sanat konusunda da ülkemize bizden fazla hizmet getiren kimse olmadığına yürekten inanıyoruz.

HİÇ BİR İNSANIMIZI YOKLUĞUN PENÇESİNE TERKETMEYECEĞİZ

Gezi olaylarıyla yapamadıklarını FETÖ'nün emniyet-yargı darbe girişimiyle mili iradeyi devre dışı bırakıp ülkenin meşru hükümetini devirmeye çalışıp tekrar denediler. PKK ve siyasi uzantıları harekete geçirip çukurlar açmak suretiyle o bölgenin güzelliklerini rezil ettiler. Sinsi senaryoları sandıkta halkımızın iradesine çarpıp paramparça olunca 15 Temmuz’da askeri darbe cüretinde bulundular. Biz bu planı da bozunca oyunların merkezi yurt dışına taşındı. Sınırlarımız boyunca terör koridoru oluşturma düşüncelerini sınır ötesi operasyonlarla akamete uğrattık. Ekonomimizi kur, faiz, enflasyon şer üzerinden hedef alanlara karşı tüm kararlığımızla mücadele ettik. Ediyoruz. Ekonomide büyük bedeller ödedik, ödüyoruz. Kendimize yeni yollar, araçlar bularak, yatırım, istihdam, cari fazla yoluyla büyümeyi sürdürecek Türkiye ekonomi modelini hayata geçirmeyi başardık.

Dün 2022 yılının ilk çeyrek büyüme rakamı yüzde 7.3 olarak açıklandı. Hedeflerimize uygun bir seviyede açıklandı. İstihdamda tarihimizin rekorunu kırdık. Küresel ekonomik dalgalanmaların etkisiyle benzer sıkıntıların tüm dünyada yaşandığını da unutmamalıyız. Birliğimize, beraberliğimize sıkı sıkıya sarılarak çalışmaya devam edersek bu süreci en az hasarla atlatmayı başaracağız. Hiç bir insanımızı yokluğun pençesine terk etmeyeceğiz. Tarım Kredi Kooperatiflerimizin açtığı market sayısı 1300'e ulaştı. Hedef 3000'e doğru çoğaltmak. İşçisiyle işvereniyle, memuruyla her kesimin sıkıntılarına çare olacak paketler hazırlıyor, uygulamaya koyuyoruz. Gerek gençlerimize, kadınlarımıza, esnafımıza, başta devlet bankalarımız olmak üzere her türlü desteği vermeye devam edeceğiz. Enflasyondan kaynaklanan refah düşüşüne yönelik tedbirlerimizi sürdüreceğiz. Önümüzdeki haftalarda, aylarda yeni müjdelerle milletimizin karşısında olacağız. Bu ülkenin en garip insanın karnının tok, gönlünün huzurlu olduğunu görmeden bize uyku haram. Ülke içinde bu mücadeleye verirken bölgesel ve küresel krizleri bölgemiz için fırsata çevirecek fırsatları kaçırmıyoruz.

İSVEÇ VE FİNLANDİYA'NIN NATO ÜYELİK BAŞVURUSUNA TERÖR ÖRGÜTÜ PKK'YA VERDİKLERİ DESTEK SEBEBİYLE KARŞI OLDUĞUMUZU İLAN ETTİK

Bölgemiz üzerinden yapılan her hesabı bozuyoruz. Ukrayna krizi sonrası NATO'nun kapısına dayandılar. Tekrar ediyorum; İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğine, terör örgütü PKK’ya ve uzantısı kuruluşlara verdikleri destek sebebiyle karşı olduğumuzu hemen ve açıkça ilan ettik. NATO bir güvenlik kuruluşudur, terör örgütlerine destek kuruluşu değildir. Dolayısıyla bu terör örgütlerine bu ülkelerin, İsveç, Finlandiya, Almanya, Fransa, Hollanda, polisleriyle beraber bunları koruma altına alıyorlar ve terör örgütü başının da posterleriyle birlikte bunlar bu yürüyüşleri yapıyorlar. Almanya’da bu böyle, Hollanda’da böyle, İsveç’te böyle, hatta hatta kendi parlamentolarında bunların başlarını konuşturuyorlar. Daha ileri gidiyorlar, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi önünde çadırlar kurmak suretiyle buralarda para topluyorlar. Bütün bunlar göz önünde iken biz bunlara nasıl 'gelin, girin' diyebiliriz.

YUNANİSTAN'A TEPKİ: TARİHTEN HİÇ DERS ALMIYOR MUSUN?

Yunanistan'da ABD üslerinin kurulmasına imkan hazırladı mı? Hazırladı. Şimdi bizim Yunanistan’la Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey Anlaşmamız vardı. Dün Dışişleri Bakanıma da söyledim. Biz Yunanistan’la Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey Anlaşmamızı bozduk. Şahsiyetli dış politikadan yanayız. Eğer dış politikada şahsiyetini kaybetmiş olanlar varsa, onlarla birlikte olmayı düşünemeyiz. İkide bir uçaklarınla kalk bize gösteri yap. Ya ne yapıyorsun sen, kendine gel. Tarihten hiç ders almıyor musun? Tarihte neredeydin, şimdi neredesin? Sonra başlıyorsun ağlayıp sızlamaya. Türkiye ile dans etmeye kalkma. Yorulur yolda kalırsın. Onun için de şu anda bu anlaşmayı ortadan kaldırmak suretiyle arkadaşlarıma da söyledim, bunlarla artık ikili görüşmeleri de yapmıyoruz, yapmayacaksınız. Bu Yunanistan maalesef yola gelmeyecek. ABD'de Rum lobisi imiş, Kongre'de aleyhimize sözler edecek. Biz artık bunlardan bıktık. Dürüst olacaksan karşımızda koltuğun hazır, olmazsan kusura bakma.

İSVEÇ VE FİNLANDİYA'NIN TERÖR ÖRGÜTÜ İLE BAĞLANTILI TÜM KURUMLARIN KAPISINA KİLİT VURMASI GEREKİYOR

AB üyeliği başta olmak üzere pek çok acı tecrübe ile belgeye dayanmamış sözlere inanmamız mümkün değildir. İsveç ve Finlandiya'dan ve onların üyeliği için ısrarcı olanlardan bu ülkenin sınırları içinde terör örgütü ile bağlantılı tüm kurumların kapısına kilit vurması gerekiyor. Bize heyet gönderdiler, aynı akşam televizyonlarında Salih Müslim ile röportaj yapıyorlar. Harf oyunlarıyla PKK'yı PYD, YPG yaparak veya başka isimlerle gizleyerek meşrulaştırmaya çalışanlar, bizi değil kendilerini kandırıyorlar. İsim isim kim olduklarını biliyoruz. Avrupa'da yürüyüşlerini pankartları ile yapıyorlar, o ülkenin güvenlik güçlerinin koruması altında. PKk yandaşlarının faaliyetlerini desteklerken bizim insanımız üzerinde baskı kuranlar demokrat değil, en ilkelinden faşisttir. Türkiye'ye parasıyla vermedikleri silahları terör örgütüne bilabedel aktaranlar terör örgütü sıfatını hakeder. Teröriste böyle pervasızca yol veren bi,r ülke mi bir tehdit karşısında bizimle beraber mücadele edecek. Bizim harekatlarımıza işgal diyecek kadar olanlar mı ortak düşmana karşı yanımızda yer alacak. Bu sorulara tatmin edici net cevaplar bulmadan, bağlayıcı belgeler görmeden tavrımızı değiştirmeyeceğiz.

TEL RIFAT VE MÜNBİÇ'İ TERÖRİSTLERDEN TEMİZLİYORUZ

Güney sınırlarımız boyunca 30 kilometre derinliğinde güvenli bölge oluşturma kararımızın yeni bir safhasına geçiyoruz. Tel Rıfat ve Münbiç'i teröristlerden temizliyoruz. Ardından da aşama aşama diğer bölgelerde aynısını yapacağız.Türkiye’nin bu meşru güvenlik adımlarına bakalım kimler destek verecek, kimler köstek olmaya çalışacak göreceğiz.

Son halini gören herkes aynı yorumu yaptı Narin Güran cinayeti davasında yeni gelişme! Okan Buruk'un özel isteği Michail Antonio Narin Güran cinayetinde 3 kişi daha evdeymiş Restorandaki yangından acı haber geldi Dikkat! Meteorolojiden kritik uyarı geldi