Cumhurbaşkanı Erdoğan TRT'de soruları yanıtladı. Erdoğan'dan flaş tahıl koridoru ve anlaşma açıklaması. Erdoğan'dan İsveç ve Finlandiya'ya NATO uyarısı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TRT Özel Yayını’nda gündeme dair soruları yanıtlıyor. Erdoğan tahıl koridoru ile ilgili, “Herkesten attıkları imzalara sahip çıkmalarını ve üstlendikleri sorumluluklara uygun şekilde hareket etmelerini bekliyoruz.” dedi. Erdoğan, İsveç ve Finlandiya'ya da NATO uyarısında bulundu, somut adımların atılması gerektiğinin altını çizdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ekonomiyle ilgili, “Yıllık enflasyonda düşüşü önümüzdeki şubat-mart ayı itibarıyla belirgin bir şekilde görmeye başlarız.” dedi. Erdoğan, "Yerli araç TOGG'da ÖTV'yi yüzde 10'lara kadar düşürdük." dedi.
Yerli otomobil TOGG ile ilgili tarih veren Erdoğan, "Tesislerin seri üretime hazır hale gelmesiyle ilk seri üretim araçlar bu yılın son çeyreğinde inşallah banttan inecek." ifadelerini kullandı.
Erdoğan, "2023 seçimlerini bu zamana kadar girip galip çıktığımız tüm seçimlerden daha önemli görüyoruz. Bu seçimi de bir dönüm noktası olarak görüyoruz." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şu şekilde:
Tahıl koridoru anlaşması
Bu konuda uzun süredir aralıksız şekilde yoğun temas ve müzakereler yürüttük. Neticede Ukrayna tahılının Karadeniz üzerinden dünya piyasalarına güvenli şekilde ihracatına yönelik mutabakatın İstanbul'da imzalanmasını sağladık.
Planın başarılı şekilde uygulanmasıyla vahim boyutlara ulaşmakta olan küresel gıda krizinin etkileri hafiflemeye başlayacak. Fiyatlardaki düşüş devam edecek. En az gelişmiş ülkelerin üzerindeki baskı azalacak. Ortaya çıkacak kıtlıklar peşinen engellenecek.
"Planın operasyonel boyutu İstanbul'dan idare edilecek"
Bu tarihi başarıya verdiğimiz katkı, Türkiye'nin küresel meselelerde oynamaya muktedir olduğu rolün önemini bir kez daha ortaya koymuştur. Planın operasyonel boyutu İstanbul'dan idare edilecek.
Sürecin ne kadar hassas olduğunu, Odessa Limanı'na düzenlenen saldırıda görebiliyoruz. Herkesten attıkları imzalara sahip çıkmalarını ve üstlendikleri sorumluluklara uygun şekilde hareket etmelerini bekliyoruz.
Savaşın başından beri önceliğimiz ateşkesin sağlanmasının ardından adil ve sürdürülebilir bir barışın tesis edilmesi. Temenni ederim ki inşallah bunu da başarırız.
İsveç-Finlandiya ile NATO muhtırası
Taviz vermeyi kimse bizden beklemesin dedik. NATO'nun kayıtlarına terör örgütlerinin girmiş olması, Madrid zirvesinin en başarılı yanıdır. İsveç ve Finlandiya'dan teröre verilen desteğin kesilmesi noktasında somut beklentilerimiz var.
İsveç'in caddelerinde polis korumasında yürüyüş yapıyorlar. Paçavraları ellerinde, malum sözde liderlerinin posterleri ellerinde. Bu şekilde yürüyorlar ama İsveç vatandaşının sağduyusu da ortada. 'Türkiye istiyorsa, Erdoğan istiyorsa, bunlar madem teröristtir verilmesi lazımdır' diyor. Aklıselimin gereği de bu. Oradaki bütün iltisaklı yapıların da kapatılması gerekiyor.
"Türkiye'den kimse bir taviz beklemesin"
Kesinlikle Türkiye'den bu konuda bir taviz beklenmesin. Görüşmeleri yaptık. Gel gör ki hemen ertesi gün yine teröristler Stokholm caddelerinde gösteri yapıyorlar. Finlandiya'da gösteri yapıyorlar.
İsveç somut adım atmaktan çok uzakta gözüküyor. Terör propagandası dahil, terör örgütü uzantılarını ülkemiz aleyhine faaliyette bulunmaktan alıkoymadıkları sürece bizden olumlu bir yaklaşım beklemesinler.
Bu iş zannedildiği gibi kolay değil. Tamam hemen NATO'ya alsınlar... Yok böyle bir şey. Biz orada da bütün arkadaşlara bunu söyledik. Süreç bu şekilde işliyor.
Madrid'teki bir davettir. Neticesini de bu eylemler belirleyecek. Siz teröristleri caddede koruma altında yürütürseniz, biz de bunları takip ediyoruz. Orada istihbaratımız var nerede ne olduğunu anında takip ediyoruz.
Sadece İsveç ve Finlandiya değil; Almanya, Fransa, İngiltere ve İtalya böyle. Diğer İskandinav ülkelerinin tamamı böyle. Liderlerle görüşmede ben bunu kendilerine söyledim. Emmanuel ile yaptığım görüşmede, "Siz ne yapacaksınız böyle devam mı edeceksiniz?" dedim. "Bu böyle devam ederse, önümüze geldiği anda kusura bakmayın, bizim Parlamentomuz var, bu işe olumlu bakmaz" dedim.
Tahran'daki üçlü zirve
Önemli konuları rahatlıkla ele aldık ve olumlu bir görüşme olduğunu ben de rahatlıkla söyleyebilirim. Savaşın yarattığı menfi koşullar ve aramızda bazı konularda anlaşmazlıklar elbette var.
Suriye, terör örgütlerinin yuvası haline gelmiş durumda. Dolayısıyla Suriye'ye karşı gerek Rusya gerekse İran'ın bir tavır belirlemesi gerekir.
Yunanistan'ın provokatif adımları
Vahdettin Köşkü'nde Miçotakis'le yemek yedik. Bu yemekte kendisine dedim ki: Bundan sonra aramıza üçüncü ülkeyi sokmayalım. Aradan geçti 3 hafta. Amerika'da Kongre'deki konuşmasını yaptı. Oradan döndü Davos'a gitti. Benzer şeyler yaptı.
Sen de siyasetçisin ben de siyasetçiyim. Şunu bilmen lazım. Türkiye'ye karşı herhangi bir olumsuz adım attığın zaman benim ilk işim halkıma anlatabileceğim güçlü şeylerin olması lazım. Efes tatbikatı bunları çıldırttı.
Lozan ve Paris Anlaşmalarına ters olan böyle bir durumda Türkiye olarak biz 'Yunanistan ne yapmak istiyorsan yap' mı diyelim. Ne gerekiyorsa vakti saati geldiğinde Türkiye olarak yaparız. Bu adaların egemenliğinin gayri askeri statü altında kalma kaydıyla kendisine verildiğini Miçotakis herhalde bilmiyor. Öğrenecek.
Hulusi Paşa bir açıklama yaptı. Bu tür şartlar Türkiye için geçerli şartlar değil, olacak iş değil. Biz Biden'la yaptığımız görüşmede gayet olumlu konuştuk. Sonra bu nereden çıktıysa Yunanistan'la ilgili konular gündeme geldi. Ben gelişmelerin olumlu olacağını düşüyorum.
BAE, Suudi Arabistan ve İsrail ile yeni dönem
Bir yıllık süre zarfında gerçekleştirdiğimiz karşılıklı ziyaretlerle BAE, Suudi Arabistan'la yeni bir dönem başlattık. BAE ile bir ortak teknoloji forumu tesis edildi.
Suudi Arabistan makamlarının da iş adamlarımızın sorunlarının giderilmesi konusunda çalıştıklarını görüyoruz. Tabi ihraç ürünlerimize yönelik boykotların sona ermekte olduğunu, Türk okullarının yeniden açılmasına yönelik adımların atıldığını görüyoruz. İsrail'den 15 yıl aradan sonra devlet başkanı seviyesinde ziyaret oldu.
Ermenistan ile ilişkiler
Başbakan Paşinyan'la her iki ülkenin dini bayramları kapsamında karşılıklı tebriğimizi ilettiğimiz bir telefon görüşmesi gerçekleştirdik.
Tabi normalleşme sürecini de konuştuk. Bizim baştan itibaren kırmızı çizgimiz Azerbaycan'dı. Artık söylemin ötesinde somut adımlar atmasını bekliyoruz. Normalleşme sürecinde biz ciddiyiz, kararlıyız.
Tam normalleşmeyi de hedefliyoruz. Türkiye'de bugün 100 binin üzerinde Ermeniler var. Azerbaycan'la eşgüdüm içinde Ermenistan'la olan yaklaşımı geliştiriyoruz.
Irak Dohuk'taki saldırı
Bu, PKK/YPG-PYD bunların alışılmış terör eylemlerinin bir benzeri. Buna biz yabancı değiliz. Tüm Amerikalılara, aynı şekilde Rusya tarafına, "Bakın bu durum böyle, oyuna gelmeyelim" dedik.
Aynı şekilde bunu Iraklı dostlarımıza da ilettik. "Yaptığınız açıklamalara dikkat edin. Biz dostumuzla böyle bir duruma girmeyiz" dedik. Dert, Irak ve Türkiye arasındaki olumlu ilişkileri bozmak.
Konya'da yapılacak olan İslam Oyunları'na Irak'ın katılmaması konusunda açıklama yapmışlar. Üzüldüm. Irak böyle bir adımı atmamalı. Arkadaşlarımıza da söyledim. Görüşün bu açıklamayı geri çeksinler.
Bu arada Irak'ta hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet diliyorum. Irak'ın doğusu hala sıkıntıda. ABD'nin maalesef burada ciddi, olumsuz yaklaşımları var. Madrid'deki görüşmelerde de bunu söylediğim gibi, Tahran'da da ABD'nin Fırat'ın doğusundan çekilmesi üzerinde durdum.
Binlerce tır silah, mühimmat, araç gereci ABD buraya yığdı, hala da yığmaya devam ediyor. Biz bunu Trump'a söylemiştik, aynı şekilde Biden'a da söyledik. Ama hala olumlu bir adım atılmış değil. Bize dokunmayana biz zaten dokunmayız.
ABD'nin terör örgütü PKK/YPG'ye desteği
ABD bundan önce de pek çok kez yaptı. Zaten ABD'nin kendi yetiştirmeleri bunlara eğitim vermek için terör kamplarına gelmişlerdir. Hala eğitim verme çalışmaları maalesef devam ediyor.
Bu taziye yayınladıkları terörist kim diye bakarsanız. Türkiye'ye karşı terör eylemlerinde bulunan, Suriye'deki kız çocuklarını örgütü katmak için çalışan birisi. Belki Eylül toplantısında Biden'la görüşme fırsatımız olursa, bu olayları önlerine koyacağız.
ABD, terör örgütünü DEAŞ'la mücadele de ortak gibi görüyoruz. Türkiye'nin DEAŞ ile çarpışan tek NATO devleti olduğunu görmezden geliyorlar. Sözde ortaklarının terör eylemlerinin NATO müttefikine verdiği zarardan bahsetmiyor. Terör örgütüne zarar vermek için, bir başka terör örgütüyle iş tutulmaz. Bunu önce bileceğiz.
Sığınmacıların ülkelerine dönüşü
Biz Suriye'nin kuzeyinde hedef olarak 250 bin briket ev yapmayı planlıyoruz. Bunları AFAD'ımızla birlikte yapıyoruz. O ilkel çadırlarda insanları yaşaması ne insani ne de İslami değildir.
AFAD'ın koordinesinde, STK'larımızın katılmasıyla şu ana kadar 100 bine yakın konutu bitirdik. Ve devam ediyor. Şimdi yeni bir projeye gireceğiz. Zemin artı kat şeklinde. Buralara bizdeki mültecilerden geri dönüşleri artıralım diyoruz.
MİT'in nokta operasyonları
Bir gece ansızın dediğimiz konu bu zaten. İstihbarat kendine has yöntemle nokta atışlarla bunların işini bitiriyor.
Bundan sonra da başarılı operasyonlarını istihbarat örgütümüz devam edecek.
Ekonomideki gelişmeler
Bu salgın süreci, Ukrayna'daki savaş, tarihin en yüksek seviyelerine ulaşan enerji ve emtiya fiyatları, küresel alanda enflasyonist bir ortam oluştu. Bu diğer ülkelerde olduğu gibi Türkiye'yi de etkiledi.
Tabi hayat pahalılığının yükünü azaltmak amacıyla gerekli tüm adımları da atıyoruz. Bu kapsamda Hazine ve Maliye Bakanlığımız ve ekonomi yönetimimiz çalışıyor. Hedef odaklı hayata geçirdiğimiz bu adımlarla zorlu koşullara karşı ülkemizin direnci artırmayı hedefliyoruz. Kur Korumalı TL'ye katılım çok oldu. Toplamda 1,8 milyon hesap açıldı. Bu sayı güvene işaret ediyor.
Gerçek kişilere yönelik tasarladığımız ürüne gelen talep de tabana yayıldı ve beklentimizin üzerinde gerçekleşti. Yapmış olduğumuz bu düzenlemelerin enflasyon üzerindeki etkilerini yakından takip ediyoruz.
Son haftalarda yaşanan petrol fiyatlarındaki düşüşün olumlu etkilemesini de bekliyoruz. Yıllık enflasyon düşüşünü önümüzdeki yıl ciddi bir şekilde Şubat-Mart döneminde görmeye başlarız. Kayseri'de resmi rakam 70 bin civarındaydı. Orada 70 bin kişinin o sıcağa rağmen meydana gelmiş olması bir şeyi gösteriyor. Diyor ki: "çıkış yolu burası"
"Hafta sonu fındık fiyatlarını açıklayacağım"
Bir de şu var. Vatandaşın araçlarıyla olsun, piyasadaki alışveriş hareketliliğine bakıyorum gayet iyi noktada. Maliyet enflasyonu noktasında bana göre işi yönetiyoruz. Şu anda bizim son yaptığımız zamlarla, vatandaşın cebine giren parada ciddi bir artış oldu.
Bu yıl sonu itibarıyla gözden geçireceğimiz bir süreçtik. Hafta sonu ben Ordu'ya gidiyorum. Orada da herkesin beklentisi "Acaba fındık fiyatları ne olacak" Açıklayacağız tabi. Fındığın olduğu yerlerde mevsimi geldi. Dalaverecilere bırakmadan bu açıklamayı yapacağız.
Ben Bay Kemal ve hanımefendinin ağızına bakıp açıklama yapmam. Biz bu açıklamayı yapıp, bütün fındık üreticisini asla enflasyona ezdirmeyiz.
Ek gösterge düzenlemesi
Vedat Bey bu çalışmaları sürdürüyor ve bir takvim var. Ek gösterge konusu yıllardır gündemde. Son düzenleme 1994 yılında yapılmış. Tüm gösterge sistemini başından sona düzenledik.
Tüm öğretmenlerimizin 2 yıl ve üzeri polislerimizin, alan sınırı olmaksızın 2 yıl ve üzeri sağlık çalışanlarımızın ve din görevlilerimizin ek göstergesi 3600'e yükseldi. Avukatlar, bekçiler, uzman erbaşlar gibi gruplar da 3600 ek göstergesinden faydalanması sağlandı. Ayrıca müdür yardımcıları, mali uzmanlar, kariyer uzmanları ve denetlenme uzmanlarını da 3600 ek göstergeye çıkarıldı.
Bir de ek gösterge sistemini de 28 yıl boyunca küçük dokunuşlar yapılmıştı. Bu sistemi ihtiyaçlar ve talepler noktasında revize ettik ve yüce Meclis'e sunarak hayata geçirdik.
Kılıçdaroğlu'nun KYK açıklamaları
Biz göreve geldiğimizde üniversite öğrencilerinin aldığı burs 45 TL'ydi. Bir de üniversite öğrencilerinden harç alınıyordu. Harcı Bay Kemal söyledi de mi kaldırdık, yoksa yanındaki ortağı söyledi de mi kaldırdık? Şimdi yapılan çalışmalarla 850 TL'ye gelecek burs. Kredinin 3 ayağı var. Krediyi alıyorsan anında ödemen diye bir şey yok.
Sigortalı işi bulduktan sonra 2 yıl gibi bir süre içerisinde de bunu ödeyeceksin. Burada faiz falan yok. Başbakanlığım dönemimde de açıklamıştım. Ne faiz ne enflasyon. Sadece anapara. Biz öğrencilerimizi kesinlikle muhalefetin bu saçma sapan yaklaşımlarına ezdirmeyiz.
Yap-İşlet-Devret projeleri
Muhalefetin bu projelere karşı yaklaşımı her zaman yapılmaması istikametinde oldu. Mesela Yavuz Sultan Selim Köprüsü yapılırken, yapılmaması için denizden motorlarla Anadolu Kavağı'na geldiler. Gösteriler yaptılar. Biz yaptık ve şu anda yoğun bir şekilde trafiği var.
Ekonomi olarak "baktık" diyenlere cevap oradan geçen otobüsler, tırlardır. "Bu ülke batmıştır" diyenleredir. Herkesin altında arabası da var maşallah. Osman Gazi Köprüsü'nün 4 Temmuz'da 43 bin 300 araç kullandı.
Bay Kemal yap-işlet-devreti daha öğrenemedi. Bay Kemal yap-işlet-yönet devletin cebinden para çıkmadan yüklenici firmaların burayı yapıp 15 sene işletir, araç geçiş süresi vardır. Bunu kullanır ve devlet ödeme yapması gerekiyorsa farkı kapatır ve yüklenici firma yap-işlet-devretle devam eder ve belki de 2-3'ye talip olurlar.
Şimdi dünyada en uzun açıklığa sahip böyle bir köprü. Biz eskiden ne çileler çekerdik. Lapseki'den Gelibolu'ya geçmek için bazen gece boyu beklerdik. Bu köprü bizim için adeta boynumuzda altın kolye. Şu anda orayı kullananlar bize dua ediyorlar. Biz de bundan mutluyuz.
Sadece bu değil Şanlıurfa- Adıyaman arasında köprü var. Biz olmasak orada böyle bir köprünün hayali bile mümkün değildir. Aynı şekilde İzmir-İstanbul arası 6,5-7 saatti. Şimdi 3 saat 15 dakikada İstanbul'dan İzmir'e ulaşabiliyorsun. Avrasya, Marmara tünellerini düşünün. Bunlar medeni olmanın, kalkınmanın ötesinde onu aşan bir yapının güzellikleridir.
Biz işimize bakacağız. Ben onlara diyorum ki 14 Büyükşehriniz var. 14 Büyükşehirde su parasını artırmak suretiyle işi çözmeye çalışıyorsunuz. Devlet olarak Büyükşehirlere verdiğimiz para bu sene ciddi ölçüde arttı.
Nitekim bugün İzmir'de bizim arkadaşlarımız, İstanbul'dan Meclis Başkanvekili Tevfik Bey rakamları açıkladı. Yok para gelmiyor, etmiyor. Bunlar kayıtlı ödemeler. İBB'ye Ankara'ya verilen paralar. 1'e 5 artmış durumda. Bizim talihsizliğimiz böyle bir muhalefete sahip olmak. Dürüst bir muhalefet yok. Dürüst olsalar çok daha büyük yol alırız. Ama biz rekorları kırmaya devam edeceğiz.
TOGG ne zaman yollarda olacak?
Üretim süreci TOGG'un devam ediyor. Hedefimiz bu yıl içerisinde çıkartıp, ondan sonra da keyfini beraberce tatmak. Bursa Gemlik'te yer alacak fabrika çalışmaları şu anda boya ve gövde tesisiyle pist tesisi tamamlandı.
Montaj tesisinin %98'i tamamlandı. Avrupa'nın en temiz boyahane tesisinde kimyasal dolum aşamasına geçildi. Tesisler bu yılın son çeyreğinde seri üretime hazır hale gelecek. İlk seri üretim araçlar bu yılın son çeyreğinde banttan inecek. Batarya konusunda üretimi Türkiye'de yapılacak. Çalışmalar devam ediyor.
2023 seçimleri
AK Parti olarak öncelikle girdiğimiz her seçimi bir öncekinden önemli gördük. 2023 seçimlerini de bu zamana kadar girip galip çıktığımız seçimlerden daha önemli görüyoruz. Bu seçimi de bir dönüp noktası olarak görüyoruz.
Seçimlerin kazası, telafisi olmaz. Sen ben değil, bütün bir ülke kaybeder. AK Parti'nin kazanması Türkiye'nin kazanması demek. Basitinden söyleyeyim; sadece havalimanlarına baktığımız zaman, göreve geldiğimizde 26 tane vardı, şimdi ise 58 tane var.
Türkiye'de havalimanımızın olmadığı yer kalmadı. Bu sayı 58'e çıkınca, gittiğinizde her havalimanından evinize yarım saatte, bilemediniz 45 dakikada gidebilmenizdir. Şu anda personel noktasında pilot bulmakta sıkıntılar yaşanıyor. Şimdi THY pilot yetiştiriyor.
Bu pilotların yetişmesiyle birlikte uçak kiralama ve satın alma noktasında adımlar atılacak. Bizim en çok sevindiğimiz denizin üzerinde 5 tane havalimanı var. Birisi Ordu-Giresin diğeri de Artvin oldu.
Bütün bunlarla beraber eğitim sistemine baktığımız 76 üniversiteden 208 üniversiteye çıktık. Bu da tabi 81 vilayetin tamamında var. Bu da bizim eğitimde, sağlıkta şehir hastaneleri var. Bu şehir hastaneleri olmasaydı koronavirüsü atlatamazdık.
Muhalefetin 6'lı masa toplantıları
Cumhur İttifakı olarak kendimizden sorumluyuz. Bizim partilerimizin arasında bir sorun söz konusu değil. Adayımız belli. Aşk ile koşan yorulmaz dedik. 2023 seçimlerinde 20 yılı aşan bir tecrübeyle milletimizin karşısına çıkıyoruz.
Millet, zillet ne derseniz deyin adına. Bu ittifak ne aday çıkarır bizi ilgilendirmiyor. Biz kendimize bakarız. Masanın altında farklı, masanın üstünde farklı olaylar dönüyor.
"Biz TEKNOFEST gençliği olarak yolumuza devam ediyoruz"
Önce biz göreve geldiğimizde seçme ve seçilme yaşı 30'du Biz dedik ki bunu indireceğiz. Seçme ve seçilmede bir ayrım yaptık. 25 ve 18. Seçme seçilmeyi hepsini 18 yapalım. Bu yaştaki gençlerimiz parlamentoda söz sahibi oldular.
Benim partimin böyle gençleri var. Böyle genç yaşta bu arkadaşlarımızın parlamentoya girmesi ayrı bir dinamizm kazandırıyor. Onların dinamizmi bizi de dinamik kılıyor. Gittiğim her yer gençlerden aldığımız bu dinamik yapı, beni de farklı kılıyor. Biz TEKNOFEST gençliği olarak, yolumuza devam ediyoruz.