Cumhurbaşkanı Erdoğan Riyad'daki Gazze Zirvesi'nde konuştu: İnsani yardımlar kesintisiz olarak devam etmeli
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Ligi Olağanüstü Ortak Zirvesi'nde açıklamalarda bulundu. "Kudüs bizim kırmızı çizgimizdir" diyen Erdoğan, "İnsani yardımlar kesintisiz olarak devam etmeli" dedi.
Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad liderler düzeyinde İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Birliği’nin ortaklaşa düzenlediği 8. Olağanüstü İslam Zirvesi’ne ev sahipliği yapıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, zirve kapsamında açıklamalarda bulundu.
Erdoğan'ın açıklamaları:
"Verdiğimiz dayanışma mesajını alacağımız ve uygulamaya koyacağımız kararlarla perçinleyeceğiz. 7 Ekim'den bu yana Gazze ve Ramallah'ta yaşananları ifade etmeye kelimeler kifayet etmiyor. İsrail yönetimi, birçoğumuzun doğru bulmadığı 7 Ekim hadisesinin intikamını Gazzeli bebeklerden, masum çocuklar ve kadınlardan çıkarmaktadır. Vatanlarını savunan Hamas direnişçileri ile işgalcileri aynı kefeye koymamız mümkün değildir. Saldırılardan Batı Şeria'daki kardeşlerimiz de olumsuz etkileniyor.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda 121 evet oyu ile kabul edilen karar İsrail ve destekçilerinin ne kadar yalnız olduklarını göstermiştir. İsrail'in katliamlarına karşı yükselen sesleri insanlık açısından ümitvar buluyoruz. İnsani yardımların bölgeye ulaştırılması için gayret gösteren bizim gibi diğer ülkeleri tebrik ediyorum. 10 uçak dolusu insani yardım malzemesini havalimanına sevk ettik. Dün toplam 666 ton insani yardım malzemesi taşıyan sivil gemimiz yola çıktı, bugün El Ariş Havalimanı'na varmış olacak. Birinci önceliğimiz ateşkesin sağlanması ve insani yardımların kesintisiz ulaştırılmasıdır. Acil olan birkaç saatlik fasıla değil, kalıcı ateşkestir.
NÜKLEER SİLAH VE FİLİSTİN İÇİN FON
Nükleer silahlar meselesi araştırılmalı, Atom Enerjisi Ajansı'nın denetiminden kaçırılan nükleer bombalar varsa bunlar mutlaka ortaya çıkarılmalıdır. Böyle bir konunun geçiştirilmesine izin verilmemelidir. Bir diğer kritik mesele tazminat konusudur. İsrail'i her seferinde daha da pervasızlaştıran faktör, topraklarını işgal ettiği insanlara verdiği zararı tazmin etmemesidir. Batı'nın şımarık çocuğu gibi davranan İsrail, yol açtığı tahribatı tazmin etmek mecburiyetindedir. Filistinli kardeşlerimiz yalnız değildir. İİT kapsamında bir fon kurulması gerektiğine inanıyoruz.
"VADEDİLMİŞ TOPRAKLAR HEZAYANLARI..."
Tesis edilecek barışın korunması için garantörlük dahil gayret göstermeye hazırız. İlk kıblemiz olan Mescid-i Aksa'nın da yer aldığı Harem-i Şerif'in kutsiyetinin ihlali karşısında da müteyakkız olmalıyız. İsrail'in emrivakiler yapması kuvvetle muhtemeldir. Bölgedeki birçok ülkenin toprak bütünlüğünü tehdit eden vadedilmiş topraklar hezeyanlarının dillendirilmesi bunun en açık ispatıdır. Kudüs bizim kırmızı çizgimizdir. Kudüs'ün ve tüm Filistin topraklarının eski günlerine kavuşması hepimizin dileğidir. Filistinli kardeşlerimizin de aralarındaki ayrılıkları geride bırakıp birlik içinde haklarını savunmalarını temenni ediyoruz."
GÜNDEM MADDELERİ
İslam İşbirliği Teşkilatı üye ülkelerin liderlerinin yanı sıra Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın da katıldığı zirvede İsrail'in, Gazze başta olmak üzere işgal altındaki Filistin topraklarına ve Filistin halkına yönelik saldırılarını ele alınıyor.
Suriye’nin Arap Birliği üyeliği, ülkede 2011 yılında başlayan iç savaşta Devlet Başkanı Beşar Esad’ın yönetim karşıtı eylemcilere yönelik baskı ve şiddetli müdahale emri vermesinin ardından askıya alınmıştı. Arap Birliği üyesi 22 ülkenin dışişleri bakanlarının 7 Mayıs'ta Mısır’ın başkenti Kahire’de düzenlediği toplantıda Suriye’nin birliğe dönmesi yönünde aldıkları kararın ardından Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz El Suud, 10 Mayıs’ta Esad’ı zirveye davet etmişti. Esad, Suudi Arabistan’ın Cidde kentinde Mayıs ayında gerçekleştirilen Arap Birliği Zirvesi’ne 12 yıl sonra ilk kez katılmıştı.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN TWİTTER'DAN AÇIKLAMA YAPTI
Erdoğan, "Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da gerçekleştirdiğimiz İslam İşbirliği Teşkilatı Zirvesi’yle İslam âlemi olarak Filistin halkıyla dayanışmamızı çok net biçimde gösterdik. Verdiğimiz bu dayanışma mesajını, alacağımız ve uygulamaya koyacağımız kararlarla perçinleyeceğiz. Önceliğimiz ateşkesin sağlanması ve insani yardımların kesintisiz şekilde ulaştırılmasıdır. Acil olan “birkaç saatlik fasıla” değil kalıcı ateşkestir. Ayrıca insani yardımlar da kesintisiz ve sürekli olarak gerçekleştirilmelidir.
Dün toplam 666 ton insani yardım malzemesi taşıyan sivil gemimiz yola çıktı, inşallah bugün El Ariş Limanı’na varmış olacak. İsrail’in işlediği savaş ve insanlık suçlarının hesabının hukuk önünde sorulması için de gayret göstermeliyiz. Aynı şekilde İsrailli bakanlar tarafından varlığı ikrar edilen nükleer silahlar meselesi araştırılmalı, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansının denetiminden kaçırılan nükleer bombalar varsa bunlar mutlaka ortaya çıkartılmalıdır.
İsrail’i her seferinde daha pervasızlaştıran faktör; katlettiği, topraklarını işgal ettiği, yaktığı, yıktığı, zulmettiği insanlara verdiği zararı tazmin etmemesidir. Batının “şımarık çocuğu” gibi davranan İsrail yönetimi, yol açtığı tahribatı tazmin etmek mecburiyetindedir.
İslam dünyası olarak Filistinli kardeşlerimizi elbette sahipsiz ve çaresiz bırakamayız. Türkiye olarak Gazze’nin inşa ve ihyasına her türlü desteği vermekten imtina etmeyeceğimizin bilinmesini istiyorum.