Çocuğunuz altını ıslatıyorsa dikkat: Çocuklarda alt ıslatma hangi hastalığın habercisidir?
Çocuklarda alt ıslatma, hemen hemen her çocukta görülen durumlardan biridir. Bu durum genellikle belli bir yaşa kadar normalken, altında hastalık yatıyor olabilir İşte çocuklarda alt ıslatmanın olası nedenleri
Çocuk Endokrinolojisi Uzmanı Prof. Dr. İlker Tolga Özgen, diyabetin çocuklar arasında erken teşhis edilmesi gereken bir hastalık olduğunu belirterek, özellikle çok su içme ve altını ıslatma gibi belirtilerin fark edilmesi gerektiğini vurguladı.
Prof. Dr. Özgen, “Diyabet her yaş grubunda görülebilir. Ancak en sık olarak 3-4 yaşlarındaki çocuklarda ve ergenlik döneminin başında rastlanır. Çocuklarda çok su içme, kilo kaybı ve altını ıslatması diyabet habercisi” dedi.
Çocuk Endokrinolojisi Uzmanı Prof. Dr. İlker Tolga Özgen, diyabetin başlıca belirtilerinin ‘çok su içme’, ‘çok idrara çıkma’ ve ‘kilo kaybı’ olduğuna dikkat çekerek, bu tür semptomlar gösteren çocukların bir an önce doktora başvurması gerektiğini ifade etti.
HAYATİ TEHDİT OLUŞTURUYOR
Diyabetin tedavi edilmediği takdirde hayatı tehdit edebileceğini belirten Prof.Dr. Özgen, “Çocuk artık nefes alamamaya başlıyor. Şuuru kapanıyor, bilinci kapanıyor. ‘Ne oldu bizim çocuğa?’ diyerek acil servise getiriyorlar. Tanı konmazsa ölümcül bir hastalık oluyor. Tedavi edilmesi şart olan bir hastalıktır” diye konuştu.
YILLIK RUTİN ÇOK ÖNEMLİ
Özgen, diyabetin özellikle çocuklarda düzenli takip ve tedavi ile kontrol altına alınabileceğini belirtti. Ayrıca, diyabet hastalarının insülin uygulamalarını düzenli yapmaları, sağlıklı beslenmeye özen göstermeleri ve düzenli spor yapmaları gerektiğinin altını çizdi. Çocukların yıllık rutin sağlık kontrollerinde kan şekeri seviyelerinin izlenmesi gerektiğini vurgulayan Özgen, ebeveynlerin diyabetin belirtilerine karşı farkındalığının artırılması gerektiğini söyledi.
Son olarak, Prof. Dr. Özgen, COVID-19 pandemisinin ardından diyabet vakalarında bir artış gözlendiğini belirtti. Özgen, bağışıklık sistemini tetikleyen pandeminin, diyabetin görülme sıklığını artırmış olabileceğini ifade etti. Ancak, güncel bir insidans çalışmasının yapılmadığını belirterek, gözlemlerine dayanarak hasta sayılarının arttığını söyledi.