CHP'de kriz büyüyor! İstifalar peş peşe geldi. Üç belediye başkanı istifa etti
CHP'de kriz büyüyerek devam ediyor. Gürsel Tekin'in sabah saatlerinde istifasını açıklamasının ardından CHP'de istifalar peş peşe gelmeye başladı. Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin, Artvin’in Belediye Başkanı Demirhan Elçin ve Seyhan Belediye Başkanı Akif Akay istifa etti.
CHP'de kriz büyüyerek devam ediyor. Gürsel Tekin'in sabah saatlerinde istifasını açıklamasının ardından yeni bir istifa duyurusu daha geldi. Yeniden aday gösterilmeyen Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin istifa ettiğini sosyal medya hesabından duyurdu.
SONER ÇETİN İSTİFA ETTİ
2009 yılında gösterildiği Adana Büyükşehir Başkan Adaylığı'ndan alındığında bile partiye küsmediğini söyleyen Soner Çetin, 10 yıldır sürdürdüğü görevini başarıya yaptığını söyledi. CHP'li olmaktan her zaman gurur duyduğunu söyleyen Çetin, aday belirleme sürecindeki sıkıntıları dile getirdi. Çetin, "parti içi dar kadrolaşmanın ön plana çıktığı, adaylıkların ahbap-çavuş ilişkileriyle dağıtıldığı bir süreci üzülerek yaşadık" diyerek istifa ettiğini açıkladı.
Sözlerini "Bu hikaye burada bitmez" diyerek tamamlayan Çetin'in açıklaması şöyle:
"Değerli hemşehrilerim;
Çocukluğumdan itibaren Cumhuriyet Halk Partili bir ailenin içinde büyüdüm. Her zaman ifade ettiğim gibi 1923’te Cumhuriyet Halk Fırkası’nı Adana’da kuran Kuvayi Milliyeci bir dedenin torunu olmaktan dolayı her zaman gurur duydum.
Gençlik Kollarından başlayarak hep partimin hizmetinde oldum, başarısı için çalıştım. 2009 yılında Adana Büyükşehir Başkan adayı gösterilip, çeşitli ayak oyunlarıyla 1 hafta sonra adaylıktan alınmamdan sonra bile partimize küsmedim, benim yerime gösterilen adayın başarısı için çalıştım.
10 yıldır da Cumhuriyet Halk Partisi’nden seçilmek suretiyle Çukurova Belediye Başkanlığı yapmaktayım. CHP’li olmaktan her zaman gurur duydum ancak Belediye Başkanlığının hizmet makamı olduğunun bilinciyle belediyeye hiçbir zaman siyaseti sokmadım. Her seçimden sonra parti rozetimi çıkardım, herkese ve her kesime eşit ve adaletli hizmet götürmenin gayreti içerisinde oldum.
Bu anlayışla görevimi yaparken partimin bayrağını hep en yükseğe çıkarmayı hedefledim. Girdiğimiz her seçimde gece gündüz demeden çalıştım, bunun karşılığını da seçim sonuçlarıyla aldık. Partimizin ve partililerimizin her zaman gururla takdim edecekleri bir yerel yönetici olmak için azami gayret gösterdim.
Ancak gelinen noktada ömrümüzü verdiğimiz partimizin gasp edilmeye çalışıldığını, ilkelerinden ve değerlerinden uzaklaştırıldığını üzülerek görmekteyiz. Önce yerelde ardından genelde iktidarı hedeflemesi gerekirken, Cumhuriyet Halk Partisi mevcut yönetiminin sadece kendi parti içi iktidarlarını korumaya yönelik taktikler geliştirmeye çalıştığını kaygıyla izlemekteyiz.
Bunu son aday belirleme yöntemlerinde de net bir şekilde gördük. Atatürk ilkeleri, cumhuriyet değerleri, sosyal demokrasinin evrensel kuralları gibi partinin kimliğini oluşturan kavramların gözardı edildiği, tarafsız ve liyakate hiçbir kriterin dikkate alınmadığı, parti içi dar kadrolaşmanın ön plana çıktığı, adaylıkların ahbap-çavuş ilişkileriyle dağıtıldığı bir süreci üzülerek yaşadık. Tanık olduğum bu kaygı verici tablo nedeniyle ömrünü Cumhuriyet Halk Partisi içerisinde geçirmiş, partinin birçok kademesinde gururla görev yapmış biri olarak partimden istifa ettiğimi üzülerek açıklıyorum. Ancak… Bu hikaye burada bitmez!
Kamuoyuna saygıyla duyurulur…