CHP’de kavga çıkaracak sözler. CHP’de kurultay gerilimi. Oğuz Kaan Salıcı: Genel başkanlar padişah değil, kurultay hakkımız

CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı, partisinin genel başkanı Özgür Özel ve parti yönetimini eleştirdi. CHP'den Salıcı'ya yanıt geldi.

Kaynak: Medyatava Haber Merkezi

Oğuz Kaan Salıcı, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve CHP yönetimini eleştirdi.

“Sayın Genel Başkanımızın kararlarıyla yürütülen parti politikalarının, Partimizin her kademesinde ve seçmenlerimiz arasında açtığı tartışmayı üzülerek gözlemliyorum” diyen Salıcı, amacının Özgür Özel’le polemiğe girmek olmadığını ifade etti.

'NORMALLEŞME, KAYBEDEN ERDOĞAN’A ZAMAN KAZANDIRDI'

‘Normalleşme’ sürecinin CHP tabanında rahatsızlık yarattığını ifade eden Salıcı, “Normalleşme süreci, Erdoğan’ın kaybettiği yerel seçimin ardından kendisine çok değerli bir zaman kazandırmıştır. Buna rağmen her platformda normalleşmenin savunulmasının nedeni anlaşılamamaktadır. Normalleşme vaadi ne Kurultay’da ne de 31 Mart seçimlerinden önce dile getirilmiştir. Seçim, normalleşme vaadiyle kazanılmamıştır” dedi.

"NORMAL OLMAYAN SİYASET" ÇIKIŞI

Salıcı, CHP’nin önceki dönemlerde normal olmayan siyaset izlediği iddiasını işaret ederek “Cumhuriyet Halk Partisi’nin yakın geçmişte iktidar partisine oy veren seçmene yönelik olarak ‘normal olmayan’ bir siyaset izlediği iddiası ancak iktidar yandaşlarına ait olabilir” dedi.

'KAYYIM ATAYAN İRADENİN ÖNÜNDE AYAĞA KALKTIK'

Salıcı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Meclis’e gelişinde CHP milletvekillerinin ayağa kalkması kararını ve Özel’in Mardin’de DEM Parti otobüsünde konuşma yapmasını da eleştirdi. Salıcı, “Milletvekillerine hiçbir açıklama yapılmadan Erdoğan’ın önünde ayağa kalkmalarının istenmesi de parti örgütümüzce sorgulanmaktadır. Sonuç olarak görülmüştür ki, TBMM Genel Kurulu’nda belediyemize kayyım atayan iradenin önünde ayağa kalkılmıştır. Kayyım atanmasını protesto mitinglerinde bir başka siyasi parti ile paylaşılan kürsü, parti tabanımızda rahatsızlık yaratmıştır” diye konuştu.

ÖZGÜR ÖZEL'İ ELEŞTİRDİ

Salıcı, sözlerine şöyle devam etti: “Sayın Genel Başkanımızın neredeyse her açıklamasının ardından, ne demek istediğini izah etmek durumunda kalması makamına yakışmamaktadır.”

Özel’in diğer partilerle kurduğu ilişki biçimini de eleştiren Salıcı, “Erdoğan’la el sıkışılırken, Bahçeli’yle ‘siyasetin gereği’ diye şakalaşılırken hayata soldan bakan Türkiye İşçi Partisi’ne küçümseyici bir dille cephe açılmasındaki “stratejik” beklenti merak edilmektedir. Amerika Birleşik Devletleri’nde rüşvet iddiasıyla başlatılan bir soruşturma sürerken Erdoğan’a niçin kefil olunduğu izaha muhtaçtır” diye konuştu.

'LÜTUF DEĞİL HAKTIR'

Salıcı, kurultay tartışmalarına ilişkin de şunları söyledi: “Neden-sonuç bağları doğru kurulmalıdır. Cumhuriyet Halk Partisi örgütünde kurultay tartışması yapıldığı için oy kaybedilmemektedir; bilakis oy kaybedildiği için kurultay tartışması yapılmaktadır. Oy kaybının nedenini tabanda siyaseten kabul görmeyen politikalarda aramak gerekmektedir. Cumhuriyet Halk Partisi anket yaparak kurulmuş bir parti değildir. Siyasetini anket sonuçlarına göre belirlemez. Cumhuriyet Halk Partisi’nde Kurultay bir lütuf değildir, haktır. Cumhuriyet Halk Partisi’nde gerekirse Kurultay’a gidilir. Sayın Genel Başkan da genel seçimlerden sonra taban daralması tezini ileri sürerek ve Partimizin kurultaya ihtiyacı olduğunu dillendirerek genel başkan adayı olmuştur.”

'CHP GENEL BAŞKANLARI PADİŞAH DEĞİLDİR'

Salıcı sözlerini şöyle sonlandırdı: “Cumhuriyet Halk Partisi’nin her genel başkanı son derece saygındır. Öte yandan Partimizin Genel Sekreterlerinden değerli hemşerim Kamil Kırıkoğlu’nun dediği gibi, padişah da değildir.”

CHP'DEN YANIT GELDİ

CHP Parti Sözcüsü Deniz Yücel, sosyal medya hesabı üzerinden Salıcı’nın açıkamalarına Salıcı’yı etiketleyerek cevap verdi.

Yücel’in yaptığı açıklama şu şekilde:

"Geçmişte partimizde önemli görevlerde bulunmuş bir milletvekilinin Cumhuriyet Halk Partisinin Genel Başkanı ve partimizin siyasi stratejisi hakkında çıktığı bir TV yayınında haksız eleştiri ve ithamlarda bulunması, parti üyeliği ve sorumluluğuyla bağdaşmadığı gibi, bu durum basın tarafından sorulduğunda CHP Genel Başkanının buna cevap vermemesini beklemek ne akılla ne mantıkla izah edilebilir Sn. Oğuz Kaan Salıcı. Bu durum olsa olsa katıksız bir kibirin, gözü dönmüş bir ihtirasın eseri olabilir.

Daha bir kaç ay önce gerçekleştirilen tüzük kurultayında gerek genel başkan ve parti yönetimi, gerekse partinin stratejisi konusunda özgürce  kürsü kullanıldığı, kurultaya sunulan tüzüğümüzün, 81 il başkanımızın tamamının, 1325 kurultay delegemizin tamamına yakınının desteğiyle, tam bir mutabakatla kabul edildiğini hep birlikte yaşadık.

Daha geçtiğimiz hafta sonu hafta gerçekleştirilen 2 günlük milletvekili kapalı grup toplantısında 60’a yakın milletvekilinin söz aldığı, her konunun konuşulduğu ve tartışıldığı bilinen bir gerçektir. Burada sizinle birlikte 18 arkadaşımız sert eleştirilerde bulunmuş ama sizin dışınızdaki 17 arkadaşımız konuşması içerisinde mutlaka “birlik ve beraberliğin önemine” vurgu yapmış ve bu durum grubumuzun tüm üyelerini memnun etmiştir.

Esenyurt Belediye Başkanımızın siyasi bir operasyonla tutuklandığı, belediyemize kayyum atandığı bir dönemde o gece televizyona çıkıp kurultay tartışmak, Genel Başkanı ve parti yönetimini tartışmaya açmak bir gaflet halinin değilse, neyin göstergesidir?

Cumhuriyet Halk Partisi üyeleri, delegeleri ve yöneticileri, neyin ne zaman tartışılcağını, ne zaman birlik olunacağını çok iyi bilirler.

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı partinin kurumsal kimliğini temsil eder. Cumhuriyet Halk Partisinin Genel Başkanını korumak, partiyi korumaktır. Böyle bir siyasi ortamda bu tutumun aksine bir tavır geliştirmek asla kabul edilemez, tarih önünde mahcup, parti vicdanında ise mahkum olursunuz.

Partimiz son seçimlerde büyük bir başarı kazanmış, ilk genel seçimde de iktidar olarak Türkiye’ye demokrasiyi, adaleti, ekonomik refahı, toplumsal huzuru ve barışı getirme iddiasında olan, son yerel seçimde 47 yıl sonra Türkiye’nin 1. partisi olmuş bir partidir. 

Kişisel hırs ve ikbal peşinde koşarken, partinin kurumsal kimliğine zarar verecek eylem ve söylem içerisinde olan her kim olursa olsun, partimizin buna kayıtsız kalmayacağını herkesin, özellikle de geçmişte önemli görevlerde bulunan birinin bilmesi gerekir. 

Genel Başkanımız Sn. Özgür Özel’in sizin bu saldırgan tutumunuza, fütursuz açıklamalarınıza karşı gösterdiği hoş görü ve nezaket dili ortada iken, başlatmaya çalıştığınız bu çirkin ve zamansız gündemin içine partimizi daha çok çekmeyiniz. Bizim tüm grubumuz, yöneticilerimiz ve üyelerimizle birlik ve beraberlik içerisinde durmaya, dayanışmaya ve 1. parti konumundaki partimizi daha da güçlendirmeye ve iktidara getirmeye ihtiyacımız var.

Sizi akla, vicdana ve partili olma sorumluluğuna davet ediyorum.

NE OLMUŞTU?

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, gazete ve televizyonların Ankara temsilcileriyle buluştuğu toplantıda partisinde kurultay isteyen delegeler olduğu hatırlatılınca şu ifadeleri kullanmıştı:

"Parti içe döndükçe oy düşüyor. Şimdi ben 'hodri meydan bir kurultay yapalım' desem iki ay da onunla meşgul olacağız. Bin 200’e karşı 50 oyla kurultayı kazanacağım. Özgür Özel güçlü lider olacak ama partinin oyları içe döndüğümüz için yine düşecek. Bunu mu istiyorlar? Partinin oyunu düşürmek pahasına kimse benden kurultay dilenmesin. Gücü olan gitsin kurultaya. En iyi kurultayda bile parti içe döndü diye güç kaybediyoruz. Benim işim Erdoğan'ı erken seçime zorlamak, birilerinin işi beni kurultaya zorlamak ama gücü yok benden istiyor. Benden rica ediyor. Senin gücün yok, kuvvetin yok, kudretin yok. Geçmişte ezdiğin örgüt karşına geçmiş, yanında değil. Sen dönmüşsün benden kurultay talep ediyorsun. Bunun karşında ne olacak? Parti yine kendini tartıştıracak, Erdoğan nefes alacak. Gücü olan buyursun, kendisi çıksın, benden talep etmesin."

İşareti Verdi Altın Alım Zamanı mı? Mauro Icardi'den Wanda Nara'ya şok! Güran ailesinden Nevzat Bahtiyar'a flaş teklif! Mourinho, Newcastle United'ın başına geçmeye hazır Fenerbahçe, Hollanda deplasmanında mağlup oldu Narin Güran cinayetinde kırmızı terliğin sırrı...