CHP lideri Özgür Özel'den flaş açıklamalar! O ismi affetti. Devlet Bahçeli'ye yanıt verdi
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu. Özel, AK Parti Grup Başkanvekili Elif Lale Bilgili ile polemik yaşadıktan sonra disipline verilen Kadıköy Belediyesi Meclis Başkanvekili Ahmet Kurtuluş için partisinin yetkili organlarına af çağrısında bulundu. Özel, Devlet Bahçeli'nin dünkü açıklamalarına da yanıt verdi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu.
Özel, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin 'İmamoğlu' çağrısına yanıt vererek, "Biz burada sizinle buluşabiliriz, hızlı ve adil yargılama. Suç ispatlanırsa hapse, beraat ederse görevine ve tutuksuz yargılama ve televizyondan yargılama" dedi. Özel, 'Terörsüz Türkiye' süreci, Ekrem İmamoğlu'nun tutukluluğu, proje okullarına atamalar ile 'normal doğum' tartışmaları hakkında da konuştu.
Özel, Ekrem İmamoğlu'na 19 Mart'ta darbe girişiminde bulunulduğunu iddia etti. Özel, 19 Mart'ı; 15 Temmuz'a, 12 Eylül'e ve 12 Mart'a benzetti. Özel, 'cunta' söylemine devam etti. Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan için 'cuntanın başıdır' ifadelerini kullandı.
İBB soruşturması kapsamında şirketlere kayyum atanmasına tepki gösteren Özel, "Yüz binlerce billboarda kayyum atandı. Mehmet Şimşek 45 milyar dolar rezervi cayır cayır yaktı. Dün gece doğan bebeğin de herkesin cebinden 20 bin lira aldılar. Asgari ücretlinin kaybettiği 4 bin liradır, bir gram altındır." dedi.
Sivassporlu futbolcuların taşıdığı 'normal doğum' pankartı ile ilgili Özel, "Futbol takımlarını vermiş erkeklerin eline, pankartları doğumun nasıl yapılacağını söylüyor. Kardeşim! Kadının kaç çocuk doğuracağı, doğuracaksa nasıl doğuracağı, nasıl büyüteceği, kadının nasıl giyineceği, ne yiyeceği ne içeceği, ne kadar güleceği, kadının bileceği iştir. Bu konuda laf söylemek hiç kimseye düşmez! Hiçbirimize düşmez. Kadınların yerine konuşmaya, karar vermeye son verin artık. İnsanı erkek olduğundan utandırıyor bunlar, o kadar söylüyorum." ifadelerini kullandı.
O İSMİ AFFETTİ
CHP’li Kadıköy Belediyesi Meclis Başkanı Ahmet Kurtuluş, AK Parti Grup Başkanvekili Elif Lale Bilgili ile yaşadığı polemik sonrasında partisince disipline verilmişti. Özel, partisinde siyaset yapan kadınlara AK Partili isimlerin söylediklerini sıraladıktan sonra "Yetkimiz varsa dosyayı geri çekelim arkadaşlar, yoksa da bu kadar çirkin pisliğin karşısında arkadaşımızı da asla ve asla cezalandırmayalım." dedi.
Özel sözlerine şöyle devam etti:
Yeter yahu! Yeter. Utanmaz adamlar! Utanmaz adamlar! Biriniz bir tweet atın ya! Bunların çocukları var, eşleri var, anneleri var, babaları var ya. Çıkıp size hakaret helal, bize "Öf!" demek haram, öyle mi? Size her türlü kötülük mübah, bize ne yaparsak yapalım yasak, öyle mi? Yok öyle kolay siyaset! Yok öyle kolay siyaset! Bu milletin yakasından düşeceksiniz.
Ben yine bir AK Partili'ye annesine laf edilirse o küfrü kendi anama sayarım. Ben yine bir MHP'liye eşine bir şey yapılırsa, söz edilirse o küfrü eşime yapılmış sayarım. Birisinin çocuğu üzülürse kendi evladıma yapılmış sayarım. Bizim duruşumuz budur. Ama karşımızdakiler bu kadar artık utanma duygusunu kaybetmiş, onuru evde bırakmış, bu kadar basitleşmiş adamlara karşı söyleyeceğim şudur: Düşün yakamızdan, başka bir şey istemiyoruz sizden.
DEVLET BAHÇELİ'YE SESLENDİ
Özel, Terörsüz Türkiye sürecine destek verdiklerini dile getirdi ancak şartlarını da sıraladı. Özel, "Sayın Bahçeli sandıksız Türkiye istiyorlar ona destek mi oluyorsun yoksa gelip demokrasinin yanında mı duruyorsun?" diye sordu.
Özel süreçle ilgili şunları söyledi:
Bir süredir Kürt meselesinde, Kürt sorununda yeni bir süreç yürüyor. Adını koymakta, koymaya korktukları...
Ne yapmayı istediklerini gizledikleri bir süreç yürüyor. Bize diyorlar ki: "Bir şeyler olacak, buna destek verin." Biz de diyoruz ki: "Şeffaf olun, açık olun. Meclis'e gelin, Meclis'e getirin, Meclis'i çalıştırın. Milletin rızasını, milletin vekilinin rızasını alın. STK'ların, şehit ailelerin, gazilerin, terör mağdurlarının, bu süreçte yıllardır mağduriyet çekmiş herkesin rızasını alın." diyoruz.
Tarihsel tutarlılığımızı sürdürüyoruz. Şimdi Adalet Bakanlığı'yla DEM heyetinin atılacak yasal adımlar için bir araya geleceği duyuruldu. Elbette sadece heyetler ve bakanlıklar üzerinden gitmemelidir. Ancak bu görüşmede eğer Meclis zeminine, Meclis'e bir zemin yaratacaksa yapılmalıdır. Biz "Yasal düzenleme, biz Meclis, biz kanun." dediğimizde bize "Terörsüz Türkiye niye demiyorsun?", biz "Kürt meselesi demokratik yollardan çözülmelidir." dediğimizde "Kürt meselesi yoktur, sadece terör sorunu vardır." diyorsun diyenlerin şimdi işin ayakları suya girdiğinde artık yavaş yavaş yasal düzenlemeleri, kanuni değişiklikleri konuşmaya başladıklarını görüyoruz. O gün bol keseden atanlar, o gün Cumhuriyet Halk Partisi'ni suçlayanların bugün nereye geldiği ortada.
Bu iktidarın demokrasiden, kardeşlikten, birlikten, haktan hukuktan adaletten alacak bir nasibi olmadığını, kalmadığını, hiç özünde olmadığını bildiğimiz hâlde, MHP'nin tarifi edilmesi zor tutumunu bir kenara koyarak ve her şeye rağmen CHP geçmişte nerede duruyorsa, biraz önce özetlediğim şekilde aynı yerde durmaktadır.
Şehitlerin gelmeyeceği, Kürtün, Türkün anasının gözünden yaş akmayacağı, artık kan akmayacağı, oluk oluk bu işlere para akmayacağı, Türkiye'nin yarınlarına katkı sağlayacak her türlü barışın, her türlü müzakerenin, her türlü, bu konudaki samimi gayretin yanında oluruz. Ancak, ancak "Batıdaki Kürtler belediye meclislerine alınarak terör örgütüne destek sağladı İmamoğlu." diyenlerin, düne kadar birbirine ip atanların ya da düne kadar sadece "DEM Parti'yle diğerleri gibi siyasi parti olarak ilişki kurduk." diye bize terörist yaftası yapıştırmaya çalışanların, sadece milletimiz ikiyüzlülüğünü görsün, Cumhuriyet Halk Partisi'nin de tarihsel tutarlılığını görsün. Bunun dışında Cumhuriyet Halk Partisi'nde hiç ama hiç başka bir şey kimse aramasın.
Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İBB Başkanı olduğu dönemde hakkında yapılan suçlamaları ve davaları hatırlattı. İBB soruşturmalarında MASAK raporlarından bir şey çıkmadığını öne süren Özel gizli tanık üretilmeye çalışıldığını iddia etti.
Özel şu açıklamalarda bulundu:
KKTC Büyükelçisi Yasin Ekrem Serim'in o organize suç örgütü lideri Halil Falyalı'yla ilişkisi olduğunu öne süren Özel, "Kim bu Ekrem Serim? Erdoğan'ın İBB başkanlığı döneminden beri yanındaki kasası, Maksut Serim. Başbakan olduğundan beri ve Cumhurbaşkanlığında örtülü ödeneği yöneten kişi. Oğlu Dışişleri Bakan Yardımcısı oldu. Sonra da Kıbrıs'a büyükelçi oldu. Sonra, o söylediğim gün, apar topar büyükelçilik görevinden alındı. Erdoğan yanıt vermiyor ama 2014-2021 yılları arasında Halil Falyalı'nın finans müdürü Cemil Önal teker teker her şeyi anlattı." dedi.
Hakan Fidan'ın oğlu şuna şunu diyor. Binali Bey'in oğlu buna bunu diyor. Bunları buradan söylemeye utanırım. Ben Erdoğan değilim. Ben suçlamalar kesinleşmeden kimseye hırsız diyecek, yalancı şahitlerin iftiraları üzerinden bir şeyler söyleyecek kişinin adı Erdoğan'dır. Burada bütün pislikler ortaya döküldü. Şimdi, şimdi bu adı geçenler üzerinden bir tane, bir tane, her şeyi göze alan savcı arıyoruz. Bakalım örneğin bugün altyazı geçiyor. Cumhuriyet Halk Partisi'nin kongresinde 86 kişiye Ekrem İmamoğlu dahil ifadelerine başvuruluyor. Hepsi orada yazıyor. Şunu söyleyeyim, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı görevinin gereği olarak kendisine gelen her türlü başvuruyu aldı, dinledi.
Özel'in açıklamalarından öne çıkan kısımlar şu şekilde:
"DİPLOMA İPTALİNİN ALTINDA OLANLARI TEK TEK İRDELİYORUZ"
Diploma iptalinin altında olanları tek tek irdeliyoruz. Konservatuar hocası, kazıyorsun kendi diplomalarında şaibeler var. Usulen de esasen de hukuksuz bu süreç Ekrem Başkan'la beraber İstanbul Üniversitesi'nden 28 kişinin de diplomasının iptaline sebebiyet verdi. Bunlardan biri Galatasaray Üniversitesi İşletme Bölümü Başkanı. Bir profesöre sen artık lise mezunusun dediler. Diploma iptali yazısına şunu koymuşlardı: Acele edin, diploma işlemlerde kullanılıyor, 31 yıldır, bu diplomayı hızla iptal edin.
ZİRAİ DON FELAKETİ: TÜRKİYE YANIYOR
Türkiye yanıyor. Aklınıza ne geldiyse bir gecede dondan yandı. Öyle bir noktaya geldi ki, üreticiler perişan oldu. Çiftçiye geçen yıl 178 milyar hak ettiği desteklemeyi vermemişlerdir. Verdikleri çok daha azdı. Bu don, çiftçiyi yakarken Mehmet Şimşek'in yaktığı para 1.7 trilyon. Yani çiftçiye verse, herkesin yüzünün güleceği bu parayı çiftçiden esirgemişti. Hepinizin sosyal medyalarına baktım. Bütün CHP milletvekilleri, nasıl yetiştiniz? Birisi kayısı bahçesinde, biri üzüm bağında, birisi Antalya'da domates üreticisinin yanında. Bir yandan Saraçhane'de, Esenyurt'ta, Samsun'da, burada Meclis'te direnirken don düştükten ve orada herkesin canı yandıktan sonra oraya giden grubumun her birinin alnından öpüyorum, milletvekili budur. Salon adamları atadıklarına kendilerini alkışlatırken, milletin vekilleri kendini seçenlerin yanında. Gerçek siyaset budur, cuntanın sonunun geldiğinin göstergesi de milletin gönlüne girmiş hem Ekrem İmamoğlu'dur hem CHP grubudur. 8 lira olmuş domatesin fiyatı üretici satarken, maliyeti 20 lira, markette 50 lira. Bu düzene isyan ederken Antalya'nın tüm milletvekillerimiz hep bu isyanı dile getirdiler bu hafta. Bütün gücümüzde hepsini hem Meclis'te savunmaya hem sahada olmaya bir büyük mücadeleyi sürdürmeye devam edeceğiz. Karşımızda milletten kopmuş kötü bir niyet var. Karşımızda devleti, içinden adaleti çektiği için çeteye dönüştürmüş bir yapı var. Devlet adilse vergide ve hizmette, o parayla yaptığı hizmetler, devleti devlet yapar.
PROJE OKULLARINA ATAMALAR
Şimdi liselilere saldırıyor. İlk adımları kim atıyor bir bakın. Liselileri karıştıran ben miyim yoksa proje okullarına saldıran Milli Eğitim Bakanı mı? Yüz tanıma sistemi ile eylemlere katılan üniversitelilerin ailelerini arıyorlar, bir daha eylem yaparsa diye tehdit ediyorlar, şimdi liselerden çekmişler, ki 18 yaşından küçük çocuklar. Onların görüntüsünün çekilmesi de hassas ve tehlikeli işler. Aileleri arıyorlar, öğrenci bahçede eyleme katılmış diye tehdit ediyorlar. Geçmişin ikna odalarını dijital sisteme çevirmişler. 3-5 proje okul yapacağız diye başlamışlardı şu anda 2153 okul var. Bu okullar her ilin, ilçenin geleneği güçlü, geçmişi başarılarla dolu okulu. Bu okullara girmek için en yüksek puanları almak lazım. Öğrencinin en iyisi orada, öğretmenlerin de en iyisinin orada olması lazım. Yusuf Tekin, 6 bin öğretmenle sınırlı olduğunu söylüyor. 6 bin başarılı öğretmeni okullarından, öğrencilerinden koparıyorlar. Bu Yusuf Tekin kanuna geçen senelerde koyduğu, bizim AYM'ye taşıdığımızı yetkiyi kullanarak, ölçmeden, başarısına bakmadan Bakan kararı ile 6 bin öğretmeni atıyor, yerine getiriyor. Gelenlerin ortak özelliği tek bir sendikadan gelen, itaat dışında özelliklerinin olduğu belgelenmediği tecrübesiz öğretmenler. Yap sınavı yarışsınlar. Sırf yandaş diye bu öğretmenleri getiriyorlar.
'TEHCİR' İFADELERİNE TEPKİ
Trump, Gazze'den Filistinlileri etrafa dağıtalım diyor, birkaç ülkeye. Birisi de Türkiye. Ben bu hafta sonu Filistin davası için toplanan ve kendi görüşlerini ifade eden Müslüman kardeşlerime hiçbir şey demem ama bu iktidar, geçmişte Filistin'in ekmeğini yiyen, Mavi Marmara'ya gerekirse ben de bineceğim diyen, sonra bana mı soruyorsunuz diyen birisi, Trump'ın talimatıyla ortamı hazırlarken, bir gazete tehcire 'hicret' süsü veriyor. Trump'a gönüllü yanlamanın işine alet etmeye çalışıyorlar. Bunlara geçmişte ne kadar oy veren samimi muhafazakar, samimi milliyetçi varsa bu utanmazlara diyorum ki, siz bu Trump'ın orayı boşaltma, orayı kumarhaneler planına 'hicret' deyip Hz. Muhammed'i alet ediyorsunuz ya yazıklar olsun.
Vermesi gereken yayınları vermeyenler var. O konuda CHP tek başına değil. Büyük bir mutabakatla boykot kararı aldı. İstanbul gibi bir kentte bir gece 1 milyon 200 bin kişi toplanacak, bütün dünya televizyonlarına, gazetelerine manşet olacak, Maltepe'de kalabalık toplanacak, millet ayağa kalkacak, darbe bastıracak, sen orada ölü taklidi yapacaksın. Buna karşı boykot başlattık. Liste sitemizde.
BAHÇELİ'NİN 'İMAMOĞLU' ÇAĞRISINA YANIT
Devlet Bey'in yargılamaların hızlı olmasına, suçsuzsa diyor tahliye olmasına, yaptığı vurguları kıymetli buluyorum. Madem milletin verdiği oylara değer veriyoruz. Daha 1 yıl önce iki kişiden birinin oyuyla İstanbul'a görevlendirilen İmamoğlu'nun tutuksuz yargılanmasına, yargılama sırasında görevinin başına dönmesine ve ilave yapıyorum, TRT'den isteyen her kanaldan yargılamaların açık ve şeffaf yapılmasına siz ne diyorsunuz? Biz burada sizinle buluşabiliriz, hızlı ve adil yargılama. Suç ispatlanırsa hapse, beraat ederse görevine ve tutuksuz yargılama ve televizyondan yargılama.