Çetin Altan Kadıköy'de anıldı!
Gazeteci ve yazar Çetin Altan, ölümünün birinci yılında Kadıköy'de anıldı.
Basınımızın usta kalemlerinden ve eserleri dünya dillerine çevrilmiş Türkiye’nin değerli aydınlarından Çetin Altan Kadıköy Belediyesi Caddebostan Kültür Merkezi’nde anıldı. Anma gecesine Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu, CHP Kadıköy İlçe Başkanı Ali Narin, Mehmet Altan'ın eşi Ümit Altan ve gazeteciler Hasan Cemal, Aydın Engin ve Yasemin Çongar, Deniz Türkali, Lale Mansur ile Çetin Altan’ın torunları Sanem ve Kerem Altan’ın yanı sıra çok sayıda davetli katıldı.
Altan adına düzenlenen tören, usta gazetecinin hayatının anlatıldığı “Bir Yudum İnsan” belgeseli ile başladı.
“SİZİN ÇETİN ALTAN’INIZ BENİM DEDEM…”
Nebil Özgentürk’ün yönetmenliğini yaptığı belgeselin ardından anma gecesinin ilk konuşmasını Sanem Altan yaptı. Altan, en büyük hayalinin sahnede, dedesini anlatmak olduğunu belirten Altan, “Fakat bunu babam ve amcamın yokluğunda hayal etmemiştim.” dedi. “Benim dedem, hiçbir dedeye benzemiyordu.” diyen Altan, şöyle devam etti: “Hiçbir gerçeği kolaylıkla kabul etmeyen bir ülkeye, gerçekleri anlatmak için direniyordu. Böyle bir adamın sadece torunu olduğu için dede olduğunu beklemek gerçekçi olmazdı. İlkokulu bitirmeye doğru onun bir dedeye benzemediği gibi tanıdığımız hiç kimseye benzemediğini gördüm. Ben bir insanın dedesinin olmasını tam manasıyla öğrenemedim. Ama hiçbir insanın da öğrenemeyeceği şeyi, bir insanın dedesinin Çetin Altan olmasını öğrendim. Bu bir armağan ve armağan ne kadar büyük olursa acı da o kadar büyük oluyor. Sizin Çetin Altan’ınız benim dedem ve ben dedemi çok özledim."
“ENSEYİ KARARTMAMAMIZ LAZIM”
Gazeteci ve yazar Hasan Cemal de Çetin Altan’dan "hayır" demeyi, birtakım tabuların nasıl kırılacağını öğrendiğini söyleyen Cemal, “Çetin Altan ne yazık ki filmin sonuna göremedi ve bu kahırlı tefrikanın hala devamı var. Tefrikayı biz de sona erdiremeyeceğiz. Çetin, bunu söylerken bir bakıma kendisine haksızlık etti. Çünkü biz onların kuşağından bir şeyler öğrendik. Biz elimizden geldiğince özgürlük bayrağını yüksek tutmaya çalışıyoruz. Farkındayım beklediğimiz yarınlar bir türlü gelmiyor. Ama bu bayrak yine elden ele geçecek. Çetin Altan’ın klasik deyimiyle enseyi karartmamamız lazım.” dedi.
“TÜM LEYLALAR İÇİN DEMOKRASİ GETİRECEĞİZ”
Anma törenine CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da bir mesaj gönderdi. Kılıçdaroğlu’nun mesajını, CHP Kadıköy İlçe Başkanı Ali Narin okudu. Mesajda şu ifadeler yer aldı:
“Yoğun programım nedeniyle aranızda olamadığım için üzgünüm. Ancak benim, sizin aranızda bulunamıyor oluşum önemli değil. Ölümünün birinci yıl dönümünde babalarını özgürce, dostlarıyla birlikte anamayacak olan sevgili Ahmet ve Mehmet Altan’ın yokluğu çok daha önemli.”
Çetin Altan’ın özgün bir edebiyatçı olduğu ifade edilen mesajda onun özgür ve demokratik bir Türkiye çabası nedeniyle bedeller ödediği hatırlatılarak şöyle devam edildi: “Kendisi cezaevindeyken demir kapının ardında sadece evlatları, sevenleri değil, özgürlüğe ve demokrasiye tutkun kocaman bir Türkiye ailesi bekliyordu. Altan’ın fedakârlığını bugün evlatları sürdürüyor. Babalarından devraldıkları hapishane voltasını, hapishane ranzasını, hapishane havalandırmasını fiziken tutsak fikren hür bedenleriyle, Ahmet ve Mehmet Altan kardeşler dolduruyor. Şimdi onları demir kapının ardında sadece evlatları değil, evlatlarıyla birlikte özgürlüğe ve demokrasiye tutkun kocaman bir Türkiye ailesi bekliyor. Çetin Altan, ‘Ülkeme demokrasinin geldiğini göremeden ayrılacağım bu dünyadan’ demişti son yazılarından birinde. Çetin Altan’ın torunu Sanem Altan’ın kızı; Ahmet Altan’ın torunu Leyla’ya sözümüz olsun. Ülkemize, Leyla ve diğer tüm Leylalar için demokrasi getireceğiz. Bu duygularla ölümünün birinci yıl dönümünde sevgili Çetin Altan’ı özlemle anıyor, hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.”
“GAZETECİLİĞİ ONDAN ÖĞRENDİM”
Gecede konuşan gazeteci Aydın Engin, Çetin Altan’dan gazetecilik konusunda birçok şey öğrendiğini belirterek, “Mesleğimizin hüner gerektiren ipuçlarını öğrenmenin dışında sosyalizm kelimesiyle tanışmamızı da sağladı. Öyle bir çöldü ki, sosyalizmin ne olduğu üzerine en ufak yazılı kaynak yoktu. Çetin Altan bir gazete yazısının sınırlarını aşan bir meslek ustalığıyla beni ve benden sonraki kuşağı da sol konusunda eğitmiştir. Benim ustam oluşu yazılarını okuyarak oldu. Gazeteciliği ve hayatı ondan öğrendim.” diye konuştu.
Nebil Özgentürk ise gazetecilik anlamında Çetin Altan’ın gerçek bir hoca olduğunu vurgulayarak, “Bir Yudum İnsan belgeselini yaparken ilk olarak Çetin Altan ile çekim yaptım ve kendisinden çok şey öğrendim. Bu ülkeye yazılarım ve programlarım ile minicik bir katkım varsa eğer bunu Çetin Altan’a borçluyum.” dedi.